1135 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
- İsmet Giritli 21
- Nuri Köstüklü 17
- Cemal Enginsoy 12
- Utkan Kocatürk 12
- Suat İlhan 11
- Yücel Özkaya 11
- Bekir Tünay 10
- Mustafa Eski 10
- Hamza Eroğlu 9
- Mevlüt Çelebi 9
Anahtar Kelimeler
- Atatürk 329
- Türkiye 113
- Turkey 88
- Milli Mücadele 75
- National Struggle 57
- Osmanlı Devleti 52
- Cumhuriyet 48
- Türkiye Cumhuriyeti 45
- Eğitim 36
- Mustafa Kemal 36
Cumhuriyetin 80. Yılında Atatürkçü Düşünce ve Hukukta Durum Tespiti
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 419-433
Özet
Türkiye Cumhuriyeti 80. Yılına gücünü hep artırarak ulaşmış bulunuyor. Atatürk'ün 10. Yılı kutlayan sözlerini ce bundan sonra da Türk milletinin her on yılı büyük coşku ile kutlanması hususundaki vasiyetini onun ağzından dinlemiş bir kişi olarak 80. yıldönümünü görmüş olmanın büyük mutluluğu içindeyiz.
Atatürk, Çağdaşlaşma ve Dış Dünyadaki Etkileri
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 507-520
Özet
Atatürk dönemi (1923-1938) bir bütün olarak ele alınıp gelişmelerin Türkiye ve dış dünya bakımından incelenmesi, çağdaşlaşma olayının kavranması bakımından önemlidir. Atatürk döneminde başlatılmış olan Türkiye'nin çağdaşlaştırılması çabaları Türk Kurtuluş Savaşı'nın konumu ve niteliğiyle yakından ilişkilidir.
Atatürk ve Cumhuriyet
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 457-466
Özet
29 Ekim, 29 Ekim 1923'te ilân edilen cumhuriyetimizin yıldönümüdür. Millî Mücadele sırasında "Cumhuriyet" fikir ve ideal olarak yaşamış, Cumhuriyete yönelme bir amaç olmuştur. 23 Nisan 1920'de TBMM toplanmış, fakat Cumhuriyetin ilâm Millî Mücadele'nin tamamlanmasından sonraya kalmıştır. 29 Ekim 1923'te ilân edilen Cumhuriyet, kademe kademe içerik bakımından da demokratik nitelik kazanan gelişmeler göstermiştir.
Atatürk’ün Hukuk İnkılâbının 21. Yüzyılda Türkiye’de Yönetim ve Toplum Yaşamındaki Etkileri
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 609-666
Özet
Bu çalışmada Atatürk'ün gerçekleştirdiği büyük hukuk inkılâbının Atatürk'ün evrensel yönü göz önünde bulundurularak 21. yüzyılda Türkiye'mizde yönetimde ve toplum yaşamındaki etkileri incelenecektir. O halde amacımız; Türk hukuk inkılâbını anlatmak veya Atatürkçülük diye ifade ettiğimiz Atatürk ilkelerinin, 21. yüzyılda niçin evrenselleştiğini açıklamak değil, fakat her iki konuyu üçüncü bir boyutta birleştirerek; yönetimde ve toplum yaşamı üzerinde o tarihlerde nasıl bir etki yaptığını ve esasen günümüzdeki gelişimini, yansımalarını incelemektir.
Fransız Gözüyle Atatürk Devrimi Üzerine Genel Değerlendirmeler
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 705-729
Özet
Atatürk 1935 yılında CHP Dördüncü Büyük Kurultayı'm açış konuşmasında Türk Devrimi'ni şöyle tanımlamıştı: "Uçurum kenarında yıkık bir ülke... türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar... yıllarca süren savaş... ondan sonra, içeride ve dışarıda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet ve bunları başarmak için arasız devrimler... İşte Türk genel devriminin bir kısa diyemi..." İşte Kurtuluş Savaşı ve onu izleyen dönem ve bu dönemde devrimin amacına uygun olarak gerçekleştirilen kökten değişiklikler, kısacası önderinin adıyla Atatürk Devrimi, başta Batılı ülkeler olmak üzere tüm dünyanın ilgi odağı olmuş bir olgudur.
Cumhuriyet’in 80. Yılında Atatürk ve Ulusallıktan Evrenselliği Türk Kadını
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 553-563
Özet
Büyük önder Atatürk, bağımsızlık, barış, özgürlük, insanlığın mutluluğu, hukuka saygı gibi evrensel değerleri kişiliğinde barındırmış bir devlet adamıdır. Türk ulusuna Bağımsızlık Savaşı'nı kazandıran gerçekçilik, akılcılık, kararlılık, sorumluluk, cesaret, yaratıcılık gibi üstün nitelikleri yapısında bütünleştirmiş olan bu evrensel kişilik, Birleşmiş Milletler Teşkilatı tarafından, 'sadece Türk ulusu için değil, bütün insanlık için bir onur simgesi' olarak tanımlanmıştır.
Atatürk’ün Millî Ekonomi Anlayışı ve Çağın Küreselleşme Gerçeği
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 667-672
Özet
29 Ekim'de 80. yıldönümü kutlanan Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Başkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün şahsi ve resmi hayatına, devlet ve asker adamı sıfatıyla öncülük ettiği faaliyetlerin yurt içinde ve uluslararası ilişkilerde yansımalarına ilişkin geniş kapsamlı bilimsel araştırmalar ve belgesel yayınlar mevcuttur. Türk milletinin Uluu Jolbaşcısı'nın (Önder'in) bıraktığı tükenmez miras, geniş kapsamı ve derin içeriği ile her dönem anlayarak okumaya ve güncelleştirerek algılamaya şayan olduğunu görmek mümkündür.
Cumhuriyet Döneminde Kadının Sosyal Konumu
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 583-595
Özet
Cumhuriyet döneminde Türk kadının sosyal konumuna Cumhuriyetin ilânından itibaren Türk kadınına verilen haklarla başlamak yerinde olur kanısındayız. Bilindiği gibi Türk kadını istiklâl savaşı sırasında gerek cephede, gerekse cephe gerisinde tüm gücü ile hizmet vermiştir. Cephede erkekle omuz omuza düşmana karşı savaşırken cephe gerisinde de çeşitli faaliyetleri ile savaşa destek vermiştir. Bu faaliyetlere katılan kahraman kadınlarımız aynı zamanda öğretmenlik gibi bazı meslek dallarında da kendilerini kanıtlamışlardır.
Cumhuriyet Kavramı ve Atatürk’ün Cumhuriyet Anlayışı
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 803-813
Özet
Türk milleti yüzyıllar boyunca kendi egemenliğini kullanmasına engel rejimlerin acısını çekmiş, sonunda ise en uygun İdare şeklinin cumhuriyet olduğunu görmüştür. Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında çekilen birçok acının sonucunda kurulmuştur. Dolayısıyla da kurulması kolay olmamıştır. Bütün geçilen yolların, yapılan fedakârlıkların bilincinde olmak ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet yaşamasını sağlamak ise hepimizin görevidir.
Atatürk, Sanat, Sanatçı ve Resim
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 731-736
Özet
İnsan siyasal bir yaratık olduğu kadar, uygar bir yaratıktır aynı zamanda. İnsanın siyasal yaratık olarak düşüncelerinin eseri, Devlettir, uygar duygularının eseri ise sanattır. Devlet ve sanat kavramları birbirine kapalı da değildir. Çünkü ikisinin de ortak kaynağı, temeli ve ülküsü toplum ile ilgilidir. Sanat, gerçeklerini toplum vicdanından alır toplum ile bağlantısını yitirmeksizin, onu aynı ülkü istikametinde yüceltmek için çalışır.