1135 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Araştırma Merkezi
  • Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Moskova Antlaşmasına Giden Yol: Millî Mücadele Dönemi TBMM Bolşevik İlişkileri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 23-48
Millî Mücadele ile aynı döneme rastlayan Bolşevik ihtilali sürecinde iki ezeli düşman toplum, işbirliği ve anlaşma zemininde buluşmuştur. Osmanlı döneminde başlayan ilişkiler Millî Mücadele döneminde de karşılıklı yardımlaşma ve emperyalistlere karşı işbirliğini esas almaktaydı. Bu konudaki Mustafa Kemal Atatürk tavrı açıktır. Bolşeviklerle yardımlaşılabileceğini ancak Bolşevik propagandası ve Bolşeviklerin Ermeniler ile ilgili politikalarının dikkatle izlenmesi gerektiğini düşünmektedir. Bu süreç içinde iki devet birbirlerine kuşku ile ve temkinli olarak yaklaşmıştır. Bu şartlar altında Millî Mücadele TBMM'sinin en önemli antlaşmalarından biri imzalanmış ve bu antlaşmanın sonunda Anadolu hareketine silah, mühimmat, erzak yardımı yapılmıştır. Ancak bu antlaşmanın hepsinden önemli tarafı Anadolu hareke¬tinin güçlü bir dünya devleti ile masaya oturması ile varlığını ve gücünü pekiştirmesi olmuştur.

Saltanat’tan Cumhuriyet’e İmparatorluk’tan Millî Devlet’e

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 1-22
Bu konu, Osmanlı İmparatorluğu' ndan mîllî Türk Devleti'ne ve saltanat rejiminden Cumhuriyet idaresine geçişin ifadesidir. Başka bir deyişle, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun ve Osmanlı İmparatorluğu' ndan millî bir devletin çıkış sürecidir. Bu süreç, belki yanlış değil, ama eksik olarak, genelde Millî Mücadele ile sınırlandırılır. Millî Mücadele dönemiyle birlikte, bu konuda kesin sonucun elde edildiği doğrudur. Ancak bu sürecin Millî Mücadele öncesine dayanan bir geçmişi de vardır. XVIII. yüzyıldaki "meşveret" uygulamaları ve 1808 Sened-İ İttifak'ı, sultanların yetkilerini kısıtlamaya ve halka veya temsilcilerine bazı söz hakları vermeye yönelik adımlar olarak değerlendirilebilir. Sened-i İttifak Tanzimatçıları, Tanzimat ve Tanzimatçılar da meşrutiyetçileri etkilemiştir. Bu çizgide Fransız İhtilâli ile başlayan, hakimiyetin millete verilmesi uygulaması, Atatürk kuşağına kadar uzanmıştır.

Yeni Doğuş: Manisa Halkevi Dergisi

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 131-157
Manisa Halkevi'nin ilk dergisi, Cumhuriyet'in Onuncu yıldönümünde yayın hayatına giren ve 17 sayı çıkarılan Yeni Doğuştur. Yeni Doğuş 1926 yılından sonra Manisa'da yayın hayatına giren ve yeni harflerle çıkarılan ilk süreli yayındır. Dergi Türkiye'nin yeniden doğuşunu gerçekleştiren Atatürk'ün fikirlerini yaymak ve Manisa'nın kültür hayatına bir canlılık kazandırmak amacıyla çıkarılmıştır. Atatürk, cumhuriyet ve inkılaplardan sıkça ve övgüyle söz edilmiştir. Son sayısı 1935 yılı ortalarında yayınlanan Yeni Doğuş, yeni rejimin anlayışını yaymakla beraber, mahallî kültürün ortaya konması çabalarına ağırlık verememiştir. Yeni Doğuş istenilen seviyede olma¬makla beraber, Manisa basın, kültür ve sosyal hayatındaki ilkler arasında yer almaktadır

Türk Edebiyatında Mustafa Kemal (Atatürk) İsminin Yer Aldığı İlk “Manzum” ve “Mensur” Esere Dâir

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 119-130
Mustafa Kemal ATATÜRK'le ilgili Türk Edebiyatında pekçok şiir, hikaye, roman ve tiyatro türünde eser kaleme alınmıştır. Bunlar arasında Atatürk'ten bahseden ilk manzum eser Mehmet Emin YURDAKUL'un Ordunun Destanı adlı şiiridir. İlk mensur eser de Uryânîzâde Ali Vahid'in Çanakkale Cephesinde Duyup Düşündüklerim adlı kitabıdır. Makalede bu iki eserin "ilk olma özelliği" üzerinde durulmaktadır

Bekirağa Bölüğü’nden Malta Adası’na Ubeydullah Efendi’nin Anıları

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 107-118
1858-1937 yılları arasında yaşayan Mehmet Ubeydullah Efendi ilginç ve renkli kişiliğiyle yaşadığı dönemin tarihi olayları içinde yer almış önemli simalardan biridir. Ubeydullah Efendi'nin Bekirağa Bölüğü'nden Malta Adası'na anıları Milli Mücadele Tarihimizin en ilgi çeken olaylarından birini teşkil eden Malta Sürgünleri konusuna açıklık getirmektedir. Onun Malta yolculuğunda ve sürgünde aynı ortak kader ve yaşamı paylaştığı kişilerle yaşadığı zorluklar, sıkıntılar ve beklentiler günümüze tarihi bir tanığın kendi ağzından tüm canlılığıyla yansımaktadır.

Cumhuriyet Dönemi Devlet Adamlarından: Vasıf Çınar

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 171-201
Vasıf Çınar hem Milli Mücadele hem de Cumhuriyet döneminin önemli isimlerinden biridir. Özellikle eğitim alanında kendinden çok söz ettiren Çınar 1896 yılında doğdu. İzmir İdadisinden mezun oldu ve 1915 yılında Mustafa Necati ile birlikte öğretmenliğe başladı. İzmir'de Özel Şark İdadisinin yönetiminde bulundu. Vasıf Çınar'ın Milli Mücadele yıllarına ait yaşamındaki en önemli hizmet Balıkesir'de yine Mustafa Necati ile birlikte çıkardığı "İzmir'e Doğru" gazetesidir. Bu gazete aracılığı ile hem işgal güçlerine, hem batılı devletlere hem de İstanbul Hükümetine karşı duyduğu tepkiyi dile getirmiştir. Gazetenin yayın hayatının bitmesi üzerine Vasıf Çınar, Saruhan milletvekili olarak Parlamentoya katılır. Saltanatın kaldırıl¬ması, Cumhuriyet'in ilanı ve Hilafetin kaldırılması tartışmalarında parlamentoda etkili bir milletvekili olarak gördüğümüz Vasıf Çınar, Tevhid-i Tedrisat'ın hazırlanmasında ve Bakan olarak uygulamasında çok önemli rol oynamıştır. 8 Eylül 1924 tarihinde yayınladığı Maarif Genelgesi ile eğitim ve öğretimin genel amaçlarını belirlemiştir. Eğitim alanındaki çalışmalarının ardından Vasıf Çınar'ın elçilik dönemi başlar. Prag, Budapeşte ve Moskova büyükelçiliklerinde bulunur. 1929'da Maarif Vekili Mustafa Necati'nin ölümü üzerine yurda döner ve yeniden Milli Eğitim Bakanı olur. Bu görevinden Roma Büyükelçiliğine atanması nedeniyle ayrılır ve ardından ikinci kez Moskova Büyükelçisi olur. Moskova'da görevinin başındayken 2 Haziran 1935 tarihinde ölür.

Türk Bedai’iyini Koruma Derneği ve Cumhuriyet Döneminde Türk Güzelliğini Geliştirme Çabaları

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 159-170
Cumhuriyet'in ilanından önce kurulan Türk Bedaii'yini Koruma Derneği (Türk Güzelliğini Koruma Derneği), batılılaşma sürecinde doğu ve batı değerleri arasında kalan Türk toplumunu yönlendirmek amacıyla kurulmuştur. Yenilik hareketleri ve değişim toplumun bütün kesitlerine aynı hızla ya- yılmamakta ve benimsenememektedir. Mimariden, güzel sanatlara, ev deko-rasyonuna, kılık kıyafete kadar her alanda bir kargaşa ve yozlaşma yaşan-maktadır. Bunu önlemek ve batılılaşma sürecindeki toplumu yönlendirmek amacıyla çalışmalar yapmayı amaçlayan demek, kılık ve kıyafetle ilgili çalışmalar yapmıştır. Topluma yeni ve batılı bir anlayışla yeniden şekil vermek, ortak değer yargıları etrafında batıcı bir çizgide beğeniye dayalı yenileşme sağlamak gayretiyle çalışmalar yapmayı gaye edinen dernek, özellikle kadının dış görünüşünü, dış giysi şeklini değiştirmeyi hedeflemiştir. Belli bir çarşaf şekli belirleme, yeni bir dış giysi oluşturma çalışmalarında bulunan demek, bu çalışmalarında başarıya ulaşamamış ve kısa bir süre sonra dağılmıştır. Cumhuriyet'in ilanından sonra kılık kıyafet alanında yenileşme hareketleri yeni¬den ele alınarak bu alanda inkılâp gerçekleştirilmiştir.

Atatürkçü Düşüncenin Tarihsel Gelişimine Bir Bakış

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 281-288
Atatürkçü Düşüncenin gelişimine ait bir bakış açısı çizmeye çalıştığımız makalemizde önce Osmanlı Devleti'nin son zamanlarındaki düşünce akımları ve Devletin modernizasyonuna ilişkin çabalar üzerinde durulduktan sonra bunların başarısızlığı anlatılmıştır. Bu gelişmelerin Atatürk'ün düşünce ve görüşlerini oluşturmadaki etkisine değinildikten sonra Atatürkçülüğün oluşumu ve gelişimi aşama aşama ele alınmıştır. Makalede.son olarak Atatürkçü düşüncenin temel niteliklerine atıfla toplumumuzu çağdaşlaştırıcı ve birleştirici niteliğine dikkat çekilmiş, Atatürkçülüğün bireysel ve ulusal düzeyde benimsenmesinin, saptırıcı ve tutucu akımlara karşı Türk Devletinin parlak geleceğinin teminatı olduğu vurgulanmıştır.

Cumhuriyet Dönemi Spor Adamlarından: Burhan Felek

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 203-236
Bu çalışma kapsamında, Cumhuriyet dönemine damgasını vuran önemli isimlerden Burhan Felek'in yaşamı ele alınmış ve Türk sporuna olan katkıları üzerinde durulmuştur. Çalışma sporun tanımı ve Cumhuriyet dönemi Türk spor tarihine ilişkin bir özetle başlamaktadır. Bu özet içerisinde önce OsmanlI Devleti'nin son dönemlerinde spor alanındaki gelişmeler ve Türkiye Cumhuriyeti'nin OsmanlI'dan devraldığı spor mirası anlatılır. Daha sonraysa Türk Devrim süreci içinde spordan hangi amaçlarla ve nasıl yararlanıldığı ortaya konur. Çalışmanın ikinci bölümündeyse Cumhuriyet dönemi Türk sporunun çalışmada özetlenen gelişimi İçinde Burhan Felek'İn yeri ve katkıları gösterilir

Selected Bibliography of English Articles on Atatürk Era

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 237-280
Bu yazı yazarın doktora çalışması sırasında kişisel ilgisi nedeniyle değişik kütüphanelerdeki İngilizce dergilerden derlediği Atatürk dönemi hakkında yayınlanan makalelerden seçilmiş bir bibliyografya çalışmasıdır. Çalışmanın uzunluğundan kaçınmak için kitaplarda yer alan makaleler ve değişik yerlerde sunulan tebliğler liste dışı tutulmuştur. Okuyucuya ve araştırmacılara kolaylık olsun diye makaleler İstiklal Harbi Dönemi, Lozan Dönemi ve İnkılaplar Dönemi olmak üzere üç ana başlık altında toplanmış ve her başlık ta bazı alt başlıklara bölünmüştür. Listenin uzunluğu nedeniyle de makaleler üzerinde herhangi bir eleştiride bulunulmamıştır.