1135 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
- İsmet Giritli 21
- Nuri Köstüklü 17
- Cemal Enginsoy 12
- Utkan Kocatürk 12
- Suat İlhan 11
- Yücel Özkaya 11
- Bekir Tünay 10
- Mustafa Eski 10
- Hamza Eroğlu 9
- Mevlüt Çelebi 9
Anahtar Kelimeler
- Atatürk 329
- Türkiye 113
- Turkey 88
- Milli Mücadele 75
- National Struggle 57
- Osmanlı Devleti 52
- Cumhuriyet 48
- Türkiye Cumhuriyeti 45
- Eğitim 36
- Mustafa Kemal 36
Tekâlif-i Harbiye İle Tekâlif-i Milliye Vergilerinin Karşılaştırmalı Tanıtımı
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1995, Cilt XI, Sayı 31 · Sayfa: 223-238
Özet
Savaşlar ülkelerin normal ekonomik dengelerini alt üst eden, uzadıkça eldeki imkânlarla devam ettirilmesi mümkün olmayan olağanüstü ekonomik önlemler alınmasını gerektiren olaylardır. Özellikle teknik geliştikçe maliyetleri ve çeşitleri artan savaş aletlerine sahip olmanın gerekli olduğu ve birden fazla cephede savaşıldığı dönemlerde levazım ve mühimmat bakımından büyük bir orduyu donatmak ülkelerin en büyük sorunudur. Ekonomik olarak çökmüş olan Osmanlı İmparatorluğu da Trablusgarp savaşı sırasında bir de Balkan Savaşı ile karşı karşıya kalınca Trablusgarp Savaşı'nı olumsuz koşullarla da olsa bitirmiş ve bütün gü-cünü Balkan Savaşı'na ayırmıştır. Ancak bozuk mali düzen ve bir süredir süren savaş, Osmanlı yönetiminin olağandışı mali kaynaklar aramasına neden oldu.
Atatürk Hakkında Senatör Robert Byrd'ın Konuşmaşı
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1995, Cilt XI, Sayı 31 · Sayfa: 281-283
Özet
Atatürk ilke ve inkılâpları evrensel bir nitelik taşımaktadır. Atatürk'ün fikir ve düşünceleri sadece Türkiye'de değil hemen hemen tüm dünyada yankılarını bulmuş ve değişik zamanlarda değişik kişiler tarafından dile getirilmiştir. Atatürk ilkelerini sağlamlaştırmak ve geliştirmek amacıyla da değişik faaliyetle gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yapılmaktadır, Atatürk'ün evrenselliğinin bir göstergesi olan bu faaliyetlerden biri de Amerika Atatürk Derneği (Atatürk So- ciety of America)'nin 19 Mayıs 1995 tarihinde düzenlediği toplantıdır. Bu toplantıda konuşan Türk dostu Senatör Robert Byrd de Atatürk'ün rehberliğindeki ilkeleri sağlamlaştırmak gerektiğini söyleyerek O'nun evrenselliğini dile getirmiştir. Bu konuşma hakkında 24 Mayıs 1995 tarihli "The Washington Times" gazetesinde yayınlanan yazı ve yazının Türkçesi aşağıdadır:
Atatürk ve Ekonomi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1995, Cilt XI, Sayı 31 · Sayfa: 295-304
Özet
Uzun süren ve çetin geçen Kurtuluş Savaşı zaferle sonuçlandıktan sonra, bu savaşı yürüten liderler, başta Atatürk olmak üzere, şu temel soruya cevap aramışlardır: "Türkiye nasıl kalkınabilir, halkın refaha en kısa zamanda kavuşması için nasıl bir ekonomi politikası gütmelidir?" Bunu anlamak için de 4 Şubat 1923'de İzmir'de İktisat Kongresi toplanmıştır. Başkanlığını Kâzım Karabekir Paşa'nm yaptığı Kongre'yi Mustafa Kemal Paşa bir konuşmayla açmış ve ekonominin önemi, ekonomik kalkınma modeli ve bizde o zamana kadar İzlenen ekonomi politikasının yanlışlığı üzerinde durmuştur. Atatürk'ün bu kongrede ve daha sonra başka yerlerde başka zamanlarda yaptığı konuşmalarda öne sürdüğü temel görüşler şunlardı:
Orıente Moderno Dergisi’nde Türkiye (1921-1922)
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1995, Cilt XI, Sayı 31 · Sayfa: 259-279
Özet
Bilindiği gibi, Anadolu'daki işgalcilere karşı verilen Türk bağımsızlık savaşı Avrupa kamuoyu tarafından da yakından takip edilmiştir. Bu çerçevede, Güneybatı Anadolu Bölgesi'nde geniş bir bölgeyi büyük beklentilerle işgal eden İtalya'da da Millî Mücadele hareketi biraz endişe daha çok da sempati ile izlenmiştir. Dönemin önde gelen İtalyan dergilerinden Oriente Moderno, 13 Mart 1921'de kurulan Doğu Enstitüsü'nün (Istituo per L'Oriente) aylık yayın organıdır.
Millî İrade ve Amasya Mülâkatı
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1995, Cilt XI, Sayı 31 · Sayfa: 287-293
Özet
Tarih boyu yeryüzü bir siyasî arena olmuştur. Bu arenada kurallar, adalet ve idealizm üzerine değildir. Bu arenada güç geçerlidir. Hak hakimin değil, hak güçlünündür. Bu arenada milletler ve devletler sürekli birbirinin hatasını gözlerler, sürekli birbirlerinin pastasından pay kapmaya çalışırlar. Bu arenada bir nevi orman kanunu geçerlidir. Bu kuralları millet olarak biz koymadık. Ama bunlar bizim de içinde yaşamaya mecbur olduğumuz kurallardır.
Kilis'in Antep Müdafaasındaki Yeri
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1995, Cilt XI, Sayı 31 · Sayfa: 55-87
Özet
Millî Mücadele'de Kilis'in Antep müdafaasındaki yeri anlatılır¬ken şüphesiz I. Dünya Harbi'nden itibaren o günlerdeki siyasi ve askeri durumun ele alınması, bir bütün teşkil ettiğinin vurgulanması, konunun anlaşılması ve değerlendirilmesi yönünden muhakkak ki daha sağlıklı olacaktır.
Cumhuriyet Döneminde Denk Bütçe Politikasına Geçiş
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1995, Cilt XI, Sayı 31 · Sayfa: 239-257
Özet
Ondokuzuncu yüzyılda bütçenin denk olması mali ve siyasi bağımsızlığın önemli bir ölçütü olarak görüldüğünden, bütçe açıklarından ekonomik., siyasi ve ideolojik nedenlerle kaçınılır. Bütçe açıkları borçlanmaya, karşılıksız para basımına ve enflasyona neden olur. Birinci Dünya Savaşı öncesinde, enflasyonun en önemli kaynağının bütçe açıkları olduğu kabul edilir. Bütçe açıkları, bir yanda mevcut ekonomik düzeni bozarak piyasa mekanizmasının işleyişini aksatır. Öte yanda, bütçe açıklarını kapatmak üzere devletin sürekli dış borçlanmaya gitmesi, bir ülkenin siyasi ve iktisadi bağımsızlığını yitirmesine neden olur. Bu konuda Osmanlı İmparatorluğu tipik bir örnektir (Duverger, 1955: 81- 2). Bu nedenlerle bütçe açıklarından kaçınılması ve bütçede denklik kurulması önemlidir. Cumhuriyet kurulduktan sonra açık bütçeden denk bütçeye geçişe büyük önem verilmiştir. Denk Bütçe Politikası'na geçiş nedenleri ve geçişin nasıl yapıldığı bu yazının ana konusudur. Daha sonra, kısaca Dünya Krizi bağlammda Denk Bütçe - Sağlam Para Politikası'na değinilecektir.
Kahramanlık Kavramı Ve Atatürk'ün Kişiliğinde Bu Kavramın Yeri (Trablusgarp, Çanakkale Ve Sakarya’dan İzmir'in Alınışına)
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1994, Cilt X, Sayı 30 · Sayfa: 695-716
Özet
Kahraman Farsça bir kelimedir. TDK Türkçe Sözlük kahraman kelimesine "Savaşta ya da tehlikeli bir durumda yararlılık gösteren kimse; alp, yiğit, bir olayda önemli yeri olan kimse" karşılığını veriyor. Bu tanımlamaya benzer karşılıktan sonra, aynı sözlükteki Alp, kelimesine bakıyoruz; orada ise "Eski Türkçe bir isim", "yiğit kahraman" manası verildiğini görüyoruz. Kahraman kelimesinin Anadolu sahasında daha fazla kullanılmasına rağmen, eski karşılığının alp olduğu görülüyor. "Alp", Dıvanü Lügat-it Türk'te; Yiğit, kahraman, bahadır olarak geçiyor. Eski Uygur Türkçesi sözlüğünde1 Alp : Şu üç manaya geliyor: 1-Yiğit, cesur 2-Şiddetli (tehlike) 3-Güç, zor, müşkül. Hüseyin Namık Orkun; Eski Türk Yazıtlarında2 alp kelimesinin; yiğit, kahraman, cesur manalarında olduğunu göstermektedir.
Çanakkale Muharebeleri
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1994, Cilt X, Sayı 30 · Sayfa: 673-684
Özet
Çanakkale'den bir harekât yapılmasını ilk önce İstanbul'daki İngiliz Büyükelçisi teklif etmiştir. Gooben (Yavuz) ve Breslau (Midilli) gemileri Osmanlı İmparatorluğu'na sığınınca İngiliz donanması (10 Ağustos 1914) Çanakkale Boğazı'nı ablukaya almıştır. Bu olay üzerine Osmanlı İmparatorluğu Almanya ve Avusturya gemileri hariç bütün gemilere geçiş yasağı koydu (27 Eylül 1914). Mesudiye zırhlısından ve Edime müstahkem mevkiinden bazı toplar Boğaza yerleştirildi. Boğaz'ın mayınlanması için Trabzon kıyısındaki Rus, İzmir sularındaki Fransız, Balkan Harbi'nde Karadeniz Boğazında kullanılan Türk mayın artıklarından faydalanıldı. Toplar toprak tahkimatta bulunuyordu. Menzilleri kısa, adi ateşli ve cephaneleri azdı. Toplam 109 ağır ve orta, 48 hafif top vardı. Bunların 12'si uzun menzilli ve çabuk ateşli idi.
Çanakkale Muharebeleri Ve Atatürk
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1994, Cilt X, Sayı 30 · Sayfa: 685-694
Özet
Türk Ordusunun Çanakkale'de kazandığı zaferin 80'nci yıldönümünü kutluyoruz bu yıl. Çanakkale'de kazanılan zaferin Türk askerî tarihinde müstesna bir yeri vardır. Bu ayrıcalık Çanakkale Muharebelerinin Birinci Dünya Harbi'nde cereyan eden Türk savaşları içindeki kronolojik yerinden ve sonuçlarından ileri gelmektedir. Türk Ordusunun ebedi başkomutanı ulu önder Atatürk'ün Çanakkale muharebelerinde gösterdiği askerlik ve komutanlık sanatı da bu savaşlara başka bir anlam ve önem kazandırmıştır.