1135 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
- İsmet Giritli 21
- Nuri Köstüklü 17
- Cemal Enginsoy 12
- Utkan Kocatürk 12
- Suat İlhan 11
- Yücel Özkaya 11
- Bekir Tünay 10
- Mustafa Eski 10
- Hamza Eroğlu 9
- Mevlüt Çelebi 9
Anahtar Kelimeler
- Atatürk 329
- Türkiye 113
- Turkey 88
- Milli Mücadele 75
- National Struggle 57
- Osmanlı Devleti 52
- Cumhuriyet 48
- Türkiye Cumhuriyeti 45
- Eğitim 36
- Mustafa Kemal 36
Mustafa Kemal Paşa -Erzurum İlişkileri Üzerine Belgeler (1919 - 1920)
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VII, Sayı 20 · Sayfa: 224-266
Özet
3 Temmuz 1919 günü "Üçüncü Ordu Müfettişi" olarak Erzurum'a gelen Mustafa Kemal Paşa, şehrin Telgrafhanesinde, "makine başında" 8 Temmuz 1919 Sah gecesi, saat 22.50'de Harbiye Nâzırlığı'na ve saat 23.00'de Dolmabahçe Sarayı'ndaki "Mabeyni Hümâyûn" Başkâtipliği vasıtasıyla Padişah'a yazdığı telgrafın sonunda, vazifesinden ve askerlikten istifasını bildirmişti. Ertesi 9 Temmuz Çarşamba günü, artık "sivil" sayılan Mustafa Kemal Paşa, el yazısıyla Erzurum Valiliği'ne verdiği ve XV. Kolordu Matbaasında bastırarak çoğalttığı "Beyanname"siyle, Ordu Müfettişliği vazifesinden ve Askerlik'ten istifa ederek, "bundan sonra, gaye-i mukaddese-i milliyemiz için, her türlü fedakârlıkla çalışmak üzere, sîne-i millette bir ferdi mücâhid suretiyle bulunmakta olduğu"nu bildiriyordu.
Devrimlerin Temeli
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VII, Sayı 20 · Sayfa: 175-179
Özet
Atatürk devrimlerini, bir başka deyişle toplum yaşamımızdaki siyasal ve sosyal alandaki büyük atılım ve değişiklikleri, tam anlamıyla çözümleyebilmek için gene büyük lidere dönüp onun devrim anlayışını ortaya koymak gerekir kanısındayız. Bunların yanı sıra, asıl önemli olan Atatürk'ün kurtuluştan sonra hızla "çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmayı" bir amaç olarak ortaya koyduğunu söylemesidir. Üzerinde durmak istediğimiz, devrimlerin anlaşılması, büyük liderin bu ülkeyi, bu ülkenin insanlarım nereye götürmek istediğinin belirtilmesidir. Temel amaç, çağdaş uygarlık düzeyine erişmek olduğuna göre, her şeyden önce bu çağdaş uygarlık düzeyinin ne olduğunu belirlemek olacaktır.
Atatürk Ve Halkçılık
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VII, Sayı 20 · Sayfa: 181-188
Özet
Atatürkçülük iki temele dayanır: Birincisi, Türklerin millet olarak ileri hamleleri başaracağına olan inan, İkincisi de inkılâpçı metot dışında Türkler için millî, bağımsız ve medenî bir hayat olamayacağı kanısıdır. Atatürk'ün gerçek dehası, "Türkiye'nin ahalisi" yani halkı olarak tanımladığı Türk milletine inan olayı ile başlar. Atatürk Türk milletinin ruhunu ve halkın özlem ve kabiliyetini keşfetmiş bir insandır. O'nun inancına göre, Türkleri ancak ve yine Türkler kurtarabilirdi. Bu nedenle Atatürk birleştirici ve toplayıcı Anadolu Hareketi'nin lideri olmuştur.
Millî Mücadele’nin Gazetesi Hakimiyet-İ Milliye Nasıl Çıkarıldı?
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VII, Sayı 20 · Sayfa: 285-302
Özet
Mondros Ateşkes Antlaşmasının (30 Ekim 1918) hemen ardından galip devletlerin Anadolu işgal programlan uygulaması 15 Mayıs 1919 da Yunanlıların İzmir'e çıkmaları ile başlamıştı. Bu çıkartmadan bir gün sonra, IX. Ordu Kıtaları Müfettişliği'ne atanan Mustafa Kemal Paşa (Atatürk), Bandırma Vapuru ile İstanbul'dan Samsun'a hareket etmiş, Müfettişlik Karargâhının 18 subayı ile birlikte, 19 Mayıs 1919 sabahı Samsun'a gelmişti. Bu olay aslında Mustafa Kemal Paşa'nın işgal kuvvetlerine ve bu işgali hoşgörü ile karşılayan İstanbul Hükümeti'ne karşı Anadolu'da mücadele bayrağını açmak ve mücadeleyi başlatmak için yaptığı kahramanca bir hareketti. Olaylar bundan sonra hızla gelişmeye başladı. Yunanlılar İzmir'den Anadolu içerlerine sarkmağa devam ederken İngiliz, Fransız, İtalyan işgal kuvvetleri de aralarında anlaştıkları gibi Anadolu'yu işgale başlamışlardı. Her ne kadar düşman işgallerine karşı, çeşitli şehir ve kasabalarda direnme güçleri oluşmuşsa da bunlar yeterince teşkilâtı olmadıklarından güçsüz, hatta başsız kalmaktaydı. Öte tarafta Mustafa Kemal Paşa, Samsun'a çıktığının ertesi günü Sadrazam Damat Ferit'e bir telgraf çekerek "İzmir işgalini milletin asla kabul etmeyeceğini" bildirmiş, Erzurum'daki 15. Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa ile de hemen bağlantı kurmuştu. Mustafa Kemal Paşa, mücadeleyi vatan sathında millet birliğine ve vatan bütünlüğüne dayalı tek bir güçte birleştirmek istiyordu. Bu amaçla Samsun'dan daha içerlere gitmeyi kararlaştırdı.
Celâl Bayar’ın Batı Anadolu’dakı Faaliyetlerine İlişkin Bir Raporu
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VII, Sayı 20 · Sayfa: 347-365
Özet
1908'de îttihat ve Terakki Cemiyeti Bursa şubesinde göreve başlayan Celâl Bayar, daha sonra bu Cemiyetin Bursa ve İzmir şubeleri genel sekreterliğini yaptı. İzmir'de "Halka Doğru" adıyla bir demek kurarak, aynı adlı dergide Turgut Alp mahlasıyla iktisat yazılan yayınladı. Mondros Mütarekesinin imzalanışı sonrası İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmanî Cemiyetine katıldı. Halkı, olası İzmir işgaline karşı örgütleme faaliyetlerinde Mahmut Celal Bey, İstanbul Hükümeti'nin kendisini tevkif girişimi üzerine İzmir'den kaçarak, Aydın civarında Demirci Mehmet Efe ilebuluştu ve Galip Hoca takma adıyla çalışmaya başladı. İşgalden sonra çalışmalarına devam ederek, Akhisar Millî Cephesi Alay Komutanlığı yaptı. 1919 sonunda yapılan seçimlerle Saruhan Mebusu olarak Meclis-i Mebusan'a katıldı1. Mart 1920'de saray politikasını eleştiren ve işgalcileri yeren bir konuşması üzerine hakkında tutuklama karan çıktı. Bir süre İstanbul'da saklandı ve Karakol Cemiyeti üyelerince Anadolu'ya kaçırıldı. Anadolu'ya geçen Bayar, Millet Meclisi'ne Bursa milletvekili olarak girdi.
Türk Kurtuluş Savaşı: Kapsamı Ve Yöntemi Sorunu
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VII, Sayı 20 · Sayfa: 323-330
Özet
Türk Kurtuluş Savaşı, Türk tarihinin kritik bir evresinde, ezilmek ve esaret altına alınmak istenen Türk milletinin, bağrından çıkardığı kurtarıcısı Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, kendine özgü yanları olan; ama, daha sonraları Özgürlük ve bağımsızlık yolunu izleyecek pek çok mazlum ulusa, ezenler ve ezilenler arasında, üçüncü bir alternatif örnek sunarak, ezenlere karşı baş kaldırma yolunu göstermiş, özgürlük ve bağımsızlık savaşıdır. Bu zamana değin Türk Kurtuluş Savaşı ve bu Savaşın yönlendirici önderi Mustafa Kemal Atatürk üzerine, sayısız araştırma yapılmıştır. Yapılan bu çalışmalar, pek çok yönden tasnife tâbi tutulabilir. Örneğin, kimisinde duygusal öğeler ağır basar; kimisinde olayı aslından tamamen ya da kısmen aynı mecraya sürükleyen hususlar vardır. Bazıları kaynaklar itibarıyla yetersizdir; bir bölümü de, aradan geçen yıllar içinde ortaya çıkan türlü kaynaklar ve bilgiler itibarıyla, yapılacak yeni çalışmalarla aşılma durumundadırlar.
Orgeneral Cevat Çobanlı
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VII, Sayı 20 · Sayfa: 365-389
Özet
Orgeneral Cevat Çobanlı tarihî kişiliği olan büyük bir asker, Türk ahlâk ve karakterinin seçkin bir siması, otoriter fakat şefkatli ve yardımsever bir komutandı. Görüş, düşünüş ve uygulamalarda vatanseverliği ve milletinin selâmeti daime birinci plânda gelirdi. Her türlü koşullar içinde hiçbir zaman karamsar olmamış, iyimserliğini davranış ve görünüşü ile çevresine de aşılamıştı. Az ve öz konuşur, daha çok tutum ve davranışlarıyla astlarına örnek olur ve onları gerektiğinde ölümü hiçe sayacak şekilde eğitirdi. Kimsesizleri korur, gençlerin daima ellerinden tutar, onların memlekete yararlı birer insan olarak yetişmeleri için maddî, manevî hiçbir fedakârlıktan çekinmezdi.
Atatürk Düşüncesinde Sosyal Yapı Unsurları
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VII, Sayı 20 · Sayfa: 309-322
Özet
Atatürk'ün toplumla ilgili görüşleri çok ihtiyaç olmasına rağmen pek fazla işlenmemiştir. Atatürk düşüncesinde sosyal yapı unsurlarına geçmeden önce sosyal yapı kavramıyla ilgili birkaç açıklama yapmak istiyorum. Sosyal yapı kavramı her tür sosyolojik analize temel teşkil eder. Yapısal analizlerde ilişkiler sosyal yapının temel birimleri olarak görülür. Bazı sosyologlara göre, sosyal yapı bir tür sosyal bütün anlamında kullanılır. Bu sosyal bütün en azından kavramsal olarak birbirine bağlı parçalara bölünebilir ve bu parçalardan bazılarındaki değişiklikler diğerlerinde de değişmelerle birliktedir. Bu anlamda yapı yığından ayrılmıştır.
Atatürk’ün İlk Öğretmeni Şemsi Efendi (1852-1917)
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VII, Sayı 20 · Sayfa: 331-346
Özet
Türkiye'yi yönetirken ve çağdaş medeniyet seviyesine ulaştırmak istediği Türk milletine önderlik ederken eğitim, öğretim ve öğretmenlere çok önem veren ve özel bir ilgi gösteren Atatürk'ün yetişmesinde, görmüş olduğu eğitim ve Öğretim yanında ders aldığı öğretmenlerinin de yeri ve rolü büyüktür. Onun ilk ve orta öğrenimindeki öğretmenleri arasında ilkokul öğretmeni Şemsi Efendi, askerî rüşdiyedeki Fransızca öğretmeni Yüzbaşı Nakiyüddin Bey, askerî idadideki kitabet öğretmeni Mehmet Asım Efendi, tarih öğretmeni Topçu Kolağası Mehmet Tevfik Bey1 ile askerî rüşdiyedeki Öğretmeni Osman Tevfik Bey hatıra başta gelen isimlerdir.
Çanakkale Savaşları Ve Önem
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VII, Sayı 20 · Sayfa: 303-307
Özet
Çanakkale Muharebeleri, dünya tarihînde ender rastlanan deniz ve kara savaşlarından biridir. Siyasî açıdan, birçok emelin, ihtirasın, idealin düğümlendiği; askerî açıdan, insan gücünün, azminin, inancının yanı sıra, âlet, edevat ve teçhizatının yeterince denge kuramadığı; vatanını savunanlarla istilâya gelenlerin birbirlerini boğazlamak, yok etmek üzere yarım milyonun üzerinde insanın hayatlarını kaybettiği veya sakat kaldığı ve sonuçlan itibariyle de, geçmişte olduğu gibi, birçok yanlış hesabın suya düştüğü bir savaştır.