7 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten
  • Ses Bilgisi
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Burdur ili ağızlarının ortak karakteristik ses bilgisi özellikleri

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2020, Sayı 70 · Sayfa: 169-192 · DOI: 10.32925/tday.2020.47
Hızlı sanayileşmenin oluşturduğu nüfus hareketleri, okuma yazmanın yaygınlık kazanması, köylerden kentlere yönelen göçler ve televizyon, radyo, gazete vb. kitle iletişim araçları; maalesef, ağızlar üzerindeki tahribatını hızla sürdürmektedir. Bu yüzden henüz ele alınmamış Türkiye Türkçesi ağızları üzerinde araştırma ve incelemelerin bir an önce yapılması, Türkoloji alanı için son derece önemlidir. Türkçenin iyi anlaşılabilmesi ve gelecek nesillere iyi bir şekilde aktarılabilmesi için sadece yazı dilimizi bilmemiz yeterli değildir. Ayrıca onunla aynı kökene dayanan yerel konuşma biçimleri olan ağızlarımızı (Demir, 2002, s. 105-116) da iyi bilmemiz gerekmektedir. Bunu da Türkiye Türkçesi ağızlarının bilimsel olarak incelenmesiyle gerçekleştirebiliriz. İşte, bu düşüncelerle Burdur ili ağızları üzerinde çalışmaya karar verdik. Bu kararı almamızda Burdur ili ağızları üzerinde hâlihazırda bilimsel düzeyde ciddi bir çalışmanın yapılmamış olması en önemli etken oldu. Bu makalede, Türkiye Türkçesi ağızlarına katkı sunmak amacıyla hazırladığımız Burdur İli Ağızları (Gramer-Metin-Sözlükler) 1 adlı araştırma ve inceleme çalışmasında tespit ettiğimiz Burdur ili ağızlarının en belirgin ses bilgisi özellikleri üzerinde duracağız.

YENİ BİR NÜSHASIYLA AHMEDÎ’NİN MİRAÇ-NAMESİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2018, Cilt 66, Sayı 2 · Sayfa: 281-349
Miraç, ism-i alet ve bazen ism-i mekân yapan mif'âl vezninde Arapça bir kelimedir. "Yukarı çıkma aracı" veya "yukarı çıkılacak yer" anlamlarına gelen bu kelime ıstılah manasıyla "göğe çıkma, yükselme"dir. Hz. Muhammet'in bir mucize olarak göğe yükselmesidir. Miraç-name ise Hz. Muhammet'in miraç mucizesini ayrıntılı olarak anlatan eserlerdir. Siyer ve mevlit yönüyle oldukça zengin olan Türk edebiyatında Hz. Muhammet'in hayatı anlatılırken miraç mucizesine sıkça yer verilmiştir. Ahmedî'nin "Cemşid u Hurşîd" ve "İskender-nâme" mesnevilerinin mevlit bölümlerinde miraciyeler bulunmaktadır. Ahmedî'nin müstakil bir "Miraç-nâme"si ise 1989'da Yaşar AKDOĞAN tarafından ilim dünyasına tanıtılmıştır. Ahmedî'nin bu eseri Türk edebiyatının ilk miraç-namesidir. Süleymaniye Kütüphanesi Şazeli Tekkesi 110 no.lu Türkçe yazmada, İskender-name'nin 16b-28b varakları arasında bulunan ve 808 Rebiyülahirin'in evvelinde (1405-1406, 26 Eylül Cumartesi) yazılan 497 beyitlik "Mir'ac-nâme" şimdiye kadar bu tek nüshayla bilinmektedir. Bu makalede, Ahmedî'nin Mir'ac-nâme adlı eserinin başka bir nüshası tanıtılmıştır. Bu nüsha, Süleymaniye nüshasından beyit sırası ve sayısı bakımından farklılıklar gösterdiği gibi, bazı kelime ve ifade farklılıkları da taşımaktadır. Bu çalışmada Ahmedî'nin miraç-namesinin iki nüshası mukayese edilmiş ve bulunan yeni nüsha ses ve şekil bilgisi yönüyle incelenmiştir.

ADLANDIRMA, TERİMLER VE SINIFLANDIRMA AÇISINDAN TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE ÜNSÜZLERE BİR BAKIŞ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2017, Cilt 65, Sayı 1 · Sayfa: 27-59
Etkili bir öğretimde, önemli konulardan biri de "öğretilenlerde birlik"sağlanmasıdır. Öğretilenlerde birlik ise, her şeyden önce ortak adlandırma, kavramve terimlerle mümkündür.Hemen her alanda olduğu gibi Türkiye Türkçesinde de en önemli sorunlardanbiri; adlandırma, terim ve sınıflandırma farklılıkları konusudur. Bu çalışmada,"Türkiye Türkçesi Ses Bilgisi" konularından "ünsüzler" ile ilgili, bazı alan eserlerive ders kitaplarında kullanılan adlandırma, terimler ve yapılan sınıflandırmalarkonu edilmiştir. Ünsüzler konusunda, birçok kitapta, verilen bilgilerde birbirliktelik sağlandığı görülse de adlandırma, terimler ve sınıflandırmada epeycefarklılık bulunmaktadır. Bu farklılıklar da öğrenenler açısından öğrenme zorluğuoluşturmaktadır. Dil bilgisi öğretiminde öğrenmeyi kolaylaştırma ve öğrenmede birbirliktelik sağlama adına böyle bir çalışmanın bu alanda yapılacak çalışmalara katkısunacağı kanaatiyle böyle bir araştırma kaleme alındı.Ünsüz terimi, ünsüzlerin adlandırılma biçimleri, adlandırmalara göre yapılansınıflandırmalar, ünsüzlerle ilgili kullanılan terimler, ünsüz grupları ve ünsüz tablolarıesas alınarak kaynak eserler arasında karşılaştırmalar yapılarak birliktelik sağlanandurumlar ve ayrılık oluşturan durumlar tespit edilmiştir. Bu tespitler doğrultusundada çeşitli değerlendirmeler yapılmıştır.Yaygın olarak kullanılan bazı dil bilgisi kitapları ile lisans düzeyinde hazırlanmışders kitaplarından 33'ü esas alınarak yapılan bu çalışmada, konu ile ilgili, kullanılanadlandırma, terimler ve yapılan sınıflandırmalar ele alınarak eserler arasındakibenzerlik ve farklılıklar dikkatlere sunulmaya çalışılmıştır.

ANDREAS TIETZE, TARİHİ VE ETİMOLOJİK TÜRKİYE TÜRKÇESİ LUGATI (CİLT 2, F-J, WIEN 2009)’NA KATKILAR

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2010, Cilt 58, Sayı 1 · Sayfa: 199-211
Bu çalışmada Andreas Tietze tarafından hazırlanmış olan ve Türkiye Türkçesinin söz varlığına ait kelimeleri ihtiva eden etimolojik sözlüğün ikinci cildi üzerinde durulacaktır. Tietze, eserinin ön sözünde incelediği bazı kelimelerin kökenini tespit edemediğini ifade eder. Bu kelimeler sözlükte çift soru işareti ile gösterilmiştir. Biz, bu durumdan hareket ederek sözlüğü baştan sona okuduk. Tietze'nin kökeni konusunda tereddüt yaşadığı bazı kelimeler hakkında görüşlerimizi ortaya koyduk.Tarihi ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lugatı'nın ilk cildi 2002 yılında yayımlandığında Türkoloji camiasında, özellikle de Türkiye'de büyük yankı ve heyecan uyandırmıştı. Gerçekten de bu heyecan, yıllardır dilimize pelesenk olmuş "Türkiye Türkçesinin sağlam ve güvenilir bir etimolojik sözlüğü hâlâ yazılamadı." sözünün gerçeğe dönüşmesinin sonucu muydu acaba? Hele hele Tietze'nin sözlüğün altı yedi cilt gibi düşünüldüğünü ifade etmesi umutları iyice yeşertmişti

VURUŞ KAVRAMLI TÜRKÇE AKRABA KELİMELER: SES OLAYLARI VE ETİMOLOJİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2007, Cilt 55, Sayı 2 · Sayfa: 151-174
Türkçe kelimelerin anlam alanları konusu Türk dil bilimciliğinin en güncel veönemli konularından birisidir. Türkiye Türkçesi ve Özbekçedeki çekiç kelimeleri farklıanlamlarda kullanılmalarına rağmen, bu kelimeler arasında bir anlam bağlılığı bulunmaktadır.Bu bağlılık söz konusu kelimelerin etimolojik kökeni incelenirken, vuruşkavramı olarak ortaya çıkıyor. Vuruş kavramı açısından incelenen aşağıdaki kelimelerinde Eski Türkçedeki "tokı" fiil kökünden türemiş oldukları ve türevlerin birçokfonetik değişmelere maruz kaldıkları hem de bu kelimelerin kendi köküyle ve bir birleriylevuruş kavramı çerçevesinde bağlana bilecekleri ortaya çıkıyor: Eski Türkçedekitokuş, sokuş, soğuş; Türkiye Türkçesindeki savaş, tokmak, tokaç, çekiç, dövdü, döveç,döven, değirmen; Özbekçedeki çekiç/çäkiç, çökiç, çokmar ve Karakalpakçadaki şökkiş.

KIBRIS TÜRKÇESİNİN SES BİLGİSİ ÖZELLİKLERİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2006, Cilt 54, Sayı 2 · Sayfa: 83-108
Kıbrıs ağızları bütün söz varlığıyla ele alınıp Anadolu ağızlarıyla karşılaştırıldığındasözcük dağılımlarının birbirinden çok uzak yöreleri kapsadığı, kimi sözcüklerinseAnadolu ağızlarından çok eski Anadolu Türkçesi metinlerinde geçtiği görülür.Çünkü Kıbrıs ağızlarındaki ses değişmelerinin önemli bir bölümü XVI. yüzyıl öncesindeAnadolu'da gerçekleşmiş; değişim bu yüzyıldan sonra Anadolu'dan bağımsızolarak farklı kültürel koşullara sahip Kıbrıs coğrafyasında sürmüştür.

İKİ MASALDA VAN AĞZININ GENEL SES ÖZELLİKLERİ-I

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2006, Cilt 54, Sayı 2 · Sayfa: 109-126
Bu makalede Ahmet Caferoğlu tarafından 1948 yılında, biri Van'da diğeriEdremit'te (Van) derlenen iki masalın ses bilgisi incelemeleri yapılmıştır.