7 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
- Ülkü Küçükkurt 2
- Ahmet İlaslı 1
- Fatih İşcan 1
- Harun Oy 1
- Mesut Erşan 1
Anahtar Kelimeler
- Afyonkarahisar 7
- Middle Bronze Age 2
- 14. Century 1
- 14. yüzyıl 1
- CHP 1
- Çatkuyu köyü 1
- Dede Mezarı 1
- Dinar 1
- Dival İşi 1
- Emre Sultan 1
AFYONKARAHİSAR’DA TEPME KEÇEDEN ÜRETİLEN CAMİ KAPI PERDELERİ
Arış · 2023, Sayı 22 · Sayfa: 84-102 · DOI: 10.32704/akmbaris.2023.180
Özet
Tam Metin
Afyonkarahisar, Anadolu’da keçe üretimi yapılan merkezler arasında yer almaktadır. Geleneksel tepme keçe atölyelerinde ustalar yaygı, seccade, perde, kepenek, heybe, çeşitli başlıklar, sanayi keçeleri gibi ürünler yapmaktadır. Afyonkarahisar’ın kışları soğuk ve kar yağışlı geçen sert iklimi keçe ürünlerinin kullanımını yaygınlaştırmıştır. Yalıtım amacıyla evlerin pencerelerine, camilerin kapılarına asılan keçe perdeler günümüzde bazı camilerde kullanılmaktadır. Yerli yünden yapılan keçe perdelerin esnememesi ve daha dayanıklı olması için kenarları deri ile çevrelenmektedir. Keçe ustası ve saraç ustası keçe perdeyi iş bölümü yaparak üretmektedir. Saraçlama işleminde genellikle dana derisi, keçi derisi kullanılmıştır. Keçe perdeler desenli ya da desensiz üretilebilir. Cami kapılarına takılan keçe perdelere genellikle deri üzerine “Allah”, “Muhammed” isimleri baskı ya da işleme olarak yazılmaktadır. Özellikle şer’iyye sicilleri gibi tarihi kaynaklarda keçe perdelerinin kayıtlarına rastlanmaktadır. Araştırmanın konusu “Afyonkarahisar’da Tepme Keçeden Üretilen Cami Kapı Perdeleri” olarak belirlenmiştir. Keçe kapı perdelerinin kullanımı gün geçtikçe azalmakta, yerini sentetik malzemeden üretilmiş perdelere bırakmaktadır. Bu nedenle keçe perdelerin özelliklerinin tespiti önemlidir. Keçe perdelerin hangi ustalar tarafından üretildiği, üretiminde kullanılan hammaddeler, üretim teknikleri, ebatları, süsleme özellikleri ve elde edilen bilgilerin yazılı kaynak haline getirilmesi araştırmanın amacını oluşturmaktadır. Araştırmada literatür taraması ve alan araştırması yapılmış, konu ile ilgili ustalarla görüşülerek bilgi alınmıştır. Sonuç kısmında, elde edilen veriler değerlendirilerek, keçe perdelerin üretiminin sürdürülmesi için önerilerde bulunulmuştur.
Dinar’ın Sosyal Ve Kültürel Hayatında Halkevi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2020, Cilt XXXVI, Sayı 102 · Sayfa: 277-298 · DOI: 10.33419/aamd.815948
Özet
Tam Metin
19 Şubat 1932 tarihinde açılan Halkevleri 1951 yılına kadar Türkiye'nin sosyal ve kültürel hayatında çok önemli roller üstlenmiş bir kültür kurumudur. Sistematik bir şekilde oluşturulan çalışma kolları vasıtasıyla hem inkılabı geniş halk kitlelerine benimsetmek ve halkla bütünleşmek hem de kültürel olarak gelişmiş yeni toplum yaratmak amacıyla çok önemli çalışmalar gerçekleştiren Halkevleri kısa sürede yayılmış, birçok il ve ilçede faaliyete başlamıştır. Bu ilçelerden birisi de Dinar'dır. 1935 yılında açılan ve beş şubesi ile faaliyete başlayan Dinar Halkevi, yeni Cumhuriyetin değerlerini halka benimsetme ve modern bir toplum oluşturma amacıyla tiyatro gösterileri, köy gezileri, sağlık araştırmaları, hasta olan halka ve öğrencilere yardım, gençliğin zararlı alışkanlıklardan korunması ve çeşitli spor faaliyetleri gibi bir çok çalışma gerçekleştirmiş, Dinar'ın sosyo-kültürel hayatında 1935-1951 yılları arasında çok önemli bir rol üstlenmiştir.
AFYONKARAHİSAR SULTAN DÎVÂNÎ MEVLEVÎHÂNESİ VE MÜZESİ’NDE BULUNAN DİVAL İŞLEMELİ ÖRTÜLER
Arış · 2019, Sayı 14 · Sayfa: 23-41 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.120
Özet
Tam Metin
Mevlânâ Celâleddîn-î Rûmî'nin yedinci kuşak torunu olan Sultan Dîvanî Afyonkarahisar'da dünyaya gelmiş, yaşamış ve hayata burada veda etmiştir. Sultan Dîvanî yaşam tarzı, yazdığı şiirler ve alçak gönüllülüğü ile Afyonkarahisar halkına kendini sevdirmiştir. Sultan Dîvanî ve yakınlarının türbesinin bulunduğu Karahisâr-ı Sâhip Sultan Dîvânî Mevlevîhânesi müze haline getirilmiştir. Günümüzde Mevlânâ ve Sultan Dîvânî sevgisini taşıyan kişiler ve meraklılar tarafından ziyaret edilmektedir. Karahisâr-ı Sâhip Sultan Dîvânî Mevlevîhânesi'nin cami, türbe ve müzeden oluşması ziyaretçi sayısını artırmaktadır. Müzenin düzenlemesi esnasında mevlevîhâneye ait eşyalar kullanılmıştır. Karahisâr-ı Sâhip Sultan Dîvânî Mevlevîhânesi'nde ve müzede sergilenen eşyaların sadece sayıları görevliler tarafından tespit edilmiş, eserlerin ayrıntılı bilgisine kayıtlarda yer verilmemiştir. Bu eşyalar arasında dival işlemeli puşide levhaları, puşideler ve sandukaların önüne asılan bohçalar yer almaktadır. Araştırmanın amacını, eserlerin özelliklerinin belirlenerek kayıt altına alınması, kültürel mirasın korunması ve elde edilen bilgilerin aktarılması oluşturmaktadır. Araştırma Karahisâr-ı Sâhip Sultan Dîvânî Mevlevîhânesi ve Müzesi'nde sergilenen dival işlemeli örtüler olarak sınırlandırılmıştır. Örtüler incelenerek, kullanılan malzeme, işleme tekniği, boyutları, bezeme özellikleri açısından değerlendirilmiş ve ayrıntılı kayıt bilgileri oluşturulmuştur. Karahisâr-ı Sâhip Sultan Dîvânî Mevlevîhânesi ve Müzesi'nde bulunan örtülerin durumları, değerlendirilmiş, korunmasına yönelik önerilerde bulunulmuştur.
Afyonkarahisar Emre Sultan Zâviyesi ve Türbesi
Belleten · 2012, Cilt 76, Sayı 276 · Sayfa: 455-468
Özet
Emre Sultan Zâviye ve Türbesi, Afyon'un İhsaniye ilçesine bağlı Döğer kasabasında, Döger Çayıyla beslenen Emre Gölü'nün güneydoğusunda, Frig kaya anıtlarının yakınındadır. Bu yerleşim yeri Friglerden 19. yüzyıla kadar bir tapınma ve inanç merkezi olma özelliğini kesintisiz olarak devam ettirmiştir. Emre Gölü'nün kenarındaki mevcut buluntulardan ve arşiv belgelerinden tespit edilen, gölle aynı adı taşıyan Emre Sultan Köyü, H. 1196 (M. 1781)'da Karahisâr Mutasamfi Bekir Paşa'nın tutumu sonucu ortadan kalkmıştır. Bu durumdan köy halkıyla beraber Emre Sultan Zâviyesi de olumsuz bir şekilde etkilenmiştir. Mutasarrıf Bekir Paşa köyün halkını gizli ayin tertip etmekle ve şekâvetle suçlamış, on bir kişinin başlarını kestirip İstanbul'a yollamış, duruma isyan eden halkı da zâviyenin içine kapatarak ateşe vermiş, bir köyün ortadan kalkmasına ve zâviyenin bazı mekânlarının tahrip olmasına ve yıkılmasına neden olmuştur. Arşiv belgelerine göre zaviye başlangıçtan beri heterodoks inancına aittir ve II. Mehmed döneminden beri Bektaşi tarikatıyla ilişkilidir. Anadolu Türk dönemi arkeolojisiyle ilgili çalışmalara katkıda bulunacağını düşündüğümüz bu makaleyle, mimarisinden ve arşiv belgelerinden yola çıkılarak Emre Sultan Köyü ve Zâviyesi'nin tarihi aydınlatılmaya çalışılmış, üzerinde şimdiye kadar durulmamış, büyük olasılıkla 14. yüzyılın sonlarına ait olan zâviyeye ilişkin tespitlerin bilim dünyasına tanıtılması amaçlanmıştır.
Afyonkarahisar’ın İğdeli ve Çatkuyu Köyü Camilerinde Bulunan Düz Dokuma Yaygılar
Arış · 2011, Sayı 6 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 2) · Sayfa: 76-83 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.20
Özet
Tam Metin
Yörük kültüründe önemli bir yere sahip olan düz dokuma yaygılar gerek renkleri gerekse motifleriyle her zaman dikkat çekmiştir. Zorunlu iskan yasasıyla Karatekeli yörüklerinin bir kolu Afyonkarahisar'ın Sinanpaşa ilçesi Çatkuyu ve İğdeli köyünü kurarak yerleşik hayata geçmiştir. Maalesef son yıllarda şehre yoğun göçün yaşanmasıyla hane sayılarının oldukça azaldığı bu iki köyde, yaklaşık 30 yıldır düz dokuma yaygıları üretilmemektedir. İki köyde de yaptığım alan araştırmasında yöreye ait düz dokuma yaygı örneklerini İğdeli Köyü Camii ve Çatkuyu Köyü Camisinde bulabildim. Teknik, iplik kalitesi, renk ve motif çeşitliliği bakımından oldukça zengin olan, bende hayranlık uyandıran bu düz dokuma yaygılarının günümüzde dokunmaması oldukça üzücü. Teknik olarak daha çok zili, cicim ve ilikli kilim dokunmuş. İki yörenin de düz dokuma yaygılarının atkısı çözgüsü ve motif iplerinin oldukça ince ve kirmanda eğrilmiş yün ipi olduğunu tespit ettim. Buna bağlı olarak atkı ve çözgünün sıklığı da oldukça yüksek. Renklerde turuncu, kırmızı, mavi, yeşil, kahverengi, beyaz dengeli bir şekilde kullanılmış. Motifler de oldukça çeşitlilik göstermekte. Koç boynuzlu, it ayağı, keklik ayağı, kutulu, kutu kapağı, enikli tahta, pıtraklı, çakmak, dokuz göbek, göz, sandıklı, tay kulağı, kirmanlı tay kulağı, mızraklı bu motiflerden bazılarıdır.
Afyonkarahisar Orta Tunç Çağ Yerleşmeleri
Belleten · 2011, Cilt 75, Sayı 273 · Sayfa: 311-336 · DOI: 10.37879/belleten.2011.311
Özet
Tam Metin
Afyonkarahisar'da W. Lamb tarafından 1935 yılından başlayarak iki dönem sürdürülen Kusura Höyüğü kazısı haricinde Orta Tunç Çağı ile ilgili bir yerleşim alanı henüz kazılmamıştır. Bu nedenle bu bölgede kısıtlı olan Orta Tunç Çağ yerleşmeleri hakkındaki bilgilerimize ışık tutması amacıyla 37 adet OTÇ yerleşimi üzerine yaptığımız değerlendirmeleri burada sunmaktayız.
Afyonkarahisar’ın Doğusunda Önemli Bir Orta Tunç Çağı Nekropolü: Dede Mezarı
Belleten · 2007, Cilt 71, Sayı 262 · Sayfa: 811-842 · DOI: 10.37879/belleten.2007.811
Özet
Tam Metin
Yukarı Çaybelen Köyü'nün (Yukarı Maçaklı) 500 m batısındaki, Cevizli yolunun 50 m batısında ve Havuzun Başı Deresi'nin 30 m doğusunda Köy Kalesi yerleşmesi bulunmaktadır (Harita, Çizim 1). Bu yerleşme üzerinde kısmen tarım yapılmaktadır. Yerleşme kuzeybatı güneydoğu istikametinde uzanır (N. 38"50.072'; E O3O"55.631'; h: 1300). Yerleşmenin kuzeybatı güneydoğu istikameti 160 m, güneybatı-kuzeydoğu yönü 110 m ve yüksekliği 21 m'dir. Burada İlk ve Orta Tunç Çağları ile Roma dönemine ait çanak çömlek parçalarına ve taş aletlere rastlanmaktadır(1).