3 sonuç bulundu
Anadolu Beyliklerinde Devlet Teşkilatı ve Toplum Hayatı
Belleten · 1990, Cilt 54, Sayı 210 · Sayfa: 805-824
Özet
Tam Metin
Beylikler Devri, XIII. yüzyılın sonunda Anadolu Selçuklu Devleti'nin kuvvetten düşerek yıkılışından sonra, Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde kurulan ve eski kaynaklarda "Tevâif-i Mülûk" diye anılan Türk Beylikleri'nin egemen olduğu dönemdir. Sayıları büyüklü küçüklü olmak üzere yirmiyi geçen, başta merkezi devlet otoritesinin zayıflaması olmak üzere, birçok siyasal ve toplumsal olaylar sonucu meydana çıkan bu beylikler, XIII. yüzyılın sonundan başlayarak, hemen hemen Dulkadir ve Ramazanoğulları Beyliklerinin egemenliklerini kaybettikleri XVI. yüzyılın başına kadar gelen bir süre içinde, Anadolu'nun tarihi çehresini karakterize etmişlerdir.
ELIZABETH A. ZACHARIADOU, Romania and the Turks, (c. 1300-c.1500), London, 1985. Variorum reprints, XXVII + 304 s. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1985, Cilt 49, Sayı 195 · Sayfa: 697-698
Özet
Tam Metin
Onbirinci yüzyılın hemen başlarında, Anadolu'yu yurt edinmeye başlayan Türkler, karşılarında sürekli gerilemek durumunda kalan Bizans'ı bulmuşlardır. Türkiye Selçukluları, Beylikler ve nihayet Osmanlılar kimi zaman savaş yoluyla, kimi zaman da müttefikleri olarak Bizans topraklarını ele geçirmişlerdir. 1453 yılında Fatih Sultan Mehmed tarafından İstanbul'un feth edilmesiyle Bizans son bulurken, Osmanlıların Balkanlar'daki ve Anadolu'daki toprakları merkezi bir yönetim altında birleştirilerek İmparatorluğun kuruluş dönemi tamamlanmış oluyordu. Ondördüncü yüzyılın başında Türklerin karşısına Bizans'tan başka Venedik ve Ceneviz gibi Latin Devletleri çıkmışlardır. Anadolu'da İlhanlı egemenliğinin çökmeye başlaması ve Bizans'ın da zaafından yararlanan Türkmen uç Beyleri fethettikleri bölgelerde birer Beylik kurmuşlardır. Batı Anadolu'da Menteşe ve Aydın-oğulları Beylikleri'nin kurulmasından sonra, bu Beyliklerden gaziler Romania'ya (Ege havzasındaki topraklar) akınlarda bulunmaya başladılar. Romania'nın büyük ölçüde görünümünü değiştirecek olan bu akınlar, Venedik ve Ceneviz'in tepkisi ile karşılaştı. Bir yandan Türklere karşı Haçlı Seferleri düzenlenirken diğer yandan-zaman zaman kesintiye uğramakla beraber-ticari ilişkiler sürdürüldü. Türklerin Anadolu, Balkanlar ve Romania'da yayılmaları incelenirken, ilişkide bulunduğu Bizans ve Lâtin Devletlerin kaynaklarına başvurmak kaçınılmazdır. Burada tanıtmaya çalışacağımız kitap, başlıca bu iki kaynak grubuna dayanılarak hazırlanmıştır. "Romania and the Turks" başlığını taşıyan eser, E. Zachariadou'nun çeşitli makalelerinin Variorum yayınevi tarafından bir araya getirilmesiyle meydana gelmiştir.
Timur Tarihine dair Araştırmalar
Belleten · 1978, Cilt 42, Sayı 166 · Sayfa: 238-300 · DOI: 10.37879/belleten.1978.238
Özet
Tam Metin
Timur, 1399-1400 kış aylarını Karabağ'da geçirmişti. Bu sırada Azerbaycan, Gürcistan ve Irak-ı Arab'da başarılı sindirme faaliyetlerinde bulunmuş, bölgeyi terkettiği dönemde kendine karşı oluşmuş muhalefeti de kırmış olarak Bingöl yaylasına gelmiş, Avnik'de ordugâhını kurmuştu. Bu suretle de önceki dönemlerde olduğu gibi Türkiye ve Memlûklu meseleleri ile ayrı ayrı uğraşmak için geride herhangi bir siyasi engel kalmamıştı. Bu kez anarşi içinde bir Memlûklu sultanlığı ile, Osmanlı liderliğinde siyasi bütünleşmesi gerçekleşme yolunda dikkate değer aşamalar yapmış bir Türkiye ile karşı karşıya gelmekte idi. Türkiye'de bu işin mimarlığını da I. Bayezid yapmaktaydı. Bir Timurlu tarihçi bu durumu şöyle açıklamaktadır: Liderliğini I. Bayezid'in yaptığı Osmanlı devleti Türkiye'nin büyük bir kısmına hükmetmekteydi. Şöyle ki, Aydın, Menteşe, Germiyan, Karaman ve Candar - oğulları beylikleri ve nihayet Akkoyunlu Kara Yölük Osman Bey'in, Sivas - Kayseri devleti hükümdarı Kadı Burhaneddin'i öldürmesinden sonra da (1398) Malatya'ya kadar uzanan bu devlete ait toprakları hâkimiyet sahasına katmıştı. Daha sonra da Mısır Memlüklu sultanı Berkuk'un ölmesinden (1399) sonra da Sultanlığın Türkiye içlerindeki uzantısı olan yöreleri (Malatya, Darende) de siyasal sınırlarına katarak devlet hudutlarını Fırat'a dayandırmıştı.