5 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Anamur
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Yeni Kazılar Işığında Anemurium B I 16 Nolu Tonozlu Mezar

Höyük · 2024, Sayı 13 · Sayfa: 183-212 · DOI: 10.37879/hoyuk.2024.1.183
Tam Metin
Anemurium, Antik Çağ’da Kilikya Bölgesi’nin batısındaki önemli liman kentlerinden biridir. Antik yerleşime ait kalıntılar, günümüzde Mersin ili, Anamur ilçesi, Ören Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Gerek tarihî kaynaklar gerekse modern araştırmalar Anemurium’un, Roma Çağı boyunca hem Kilikya Bölgesi hem de Anadolu için stratejik bir öneme sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Kentte ilk kazı ve araştırmalar 1962 yılında başlamış, 1987 yılına kadar da kısa süreli ve aralıklarla devam ettirilmiştir. 1987 yılından 2016 yılına kadar herhangi bir bilimsel arkeolojik kazı, araştırma ve restorasyon çalışması yapılmamıştır. Aradan geçen bu uzun süreçten sonra tarafımızca 2016 yılında kentte yeniden çalışmalara başlanmıştır. Anemurium Antik Kenti’nden günümüze ulaşabilmiş önemli kalıntıların başında hiç şüphesiz Nekropol alanındaki sayısız mezar örnekleri gelmektedir. Anemurium Nekropolü, Anadolu’daki Roma mezarlıkları içerisinde en iyi korunmuş mezar örneklerini bünyesinde barındırmaktadır. Özellikle MS 2.-3. yüzyıllardaki yoğun imar faaliyetleri esnasında farklı ölçü ve tiplerde yaklaşık 350’ye yakın mezar inşa edilmiştir. Bu mezarlar içerisinde B I 16 Nolu Tonozlu Mezar, diğer örneklere nazaran ayrı bir yere ve öneme sahiptir. Söz konusu mezar hem birden fazla inşa aşamasına dair kanıtlar sunması bakımından hem de içerisinde bulunan fresk ve mozaik gibi süslemeleriyle inşa edildiği dönemin inancı hakkında oldukça kıymetli bilgiler sunmaktadır. Özellikle mezarın içerisindeki tanrılar ve mevsim kişileştirmelerini (personifikasyonları) gösteren fresklerin yanında, seküler yaşamı ve dünyevi kutlamaları yansıtan fresklerin resmedildiği görülmüştür. Bununla birlikte mezarda, ritüellerin aile içinde gerçekleştirildiği ve buna yönelik mimari eklentilerin yapıldığına dair ipuçlarını da bulabilmek mümkündür.

ANAMUR İLÇESİ BAHŞİŞ KÖYÜNDE KOLANLARIN KULLANIM ALANLARI*

Arış · 2021, Sayı 18 · Sayfa: 54-73 · DOI: 10.34242/akmbaris.2021.148
Tam Metin
Anadolu’da Yörük hayatının vazgeçilmez bir parçası olan dokumacılık, geçmişte olduğu gibi günümüzde de el sanatları alanındaki önemini korumaktadır. Dokuma kültürü, ait olduğu toplumun yaşam şartlarının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Kolan dokuma, geleneksel Türk el sanatları çeşitlerinden biri olan dokumacılık sanatı içinde önemli bir yer tutmaktadır. Anadolu’nun hemen hemen her yöresinde dokunan ve kullanılan kolanlar; evlenecek olan genç kızların çeyizlerinde bulunmakta, taşımada kullanılan dokumalarda sap ve kulp görevi görmekte, bebek beşiği bağlamada, bebeği sırtta taşımada kullanılmakta, giysilerde süsleme aracı olmakta ve daha birçok alanda kullanım alanı olarak yerini korumaktadır. Kolanların yapıldığı ve kullanıldığı yörelerden biri de Anamur ilçesine bağlı Bahşiş köyüdür. Bahşiş köyünde kolanlar; dokumanın uzunluğuna göre mesafesi ayarlanan ve yere çakılan iki çubuğun oluşturduğu basit yer tezgâhında dokunmaktadır. Yörede kolan dokumacılığın; hammaddesi, rengi ve deseni bazı farklılıklara uğrasa da teknik olarak bir değişime uğramamıştır. Eski dokumalar, doğal boyalarla renklendirilen yün iplikler ya da doğal renkte eğrilen kıl ipliklerden oluşurken, günümüzde ise kimyasal boyalarla renklendirilen hazır ipliklerin de kullanıldığı görülmektedir. Bu araştırmada, Anamur Bahşiş köyünde halen dokunmakta olan veya var olan kolanların dokumaların kullanım alanları örneklerle incelenmiştir. Modern yaşamın getirdiği gelişim ve değişimler el sanatlarında, özellikle de dokumacılık sanatında önemli bir yeri olan kolan dokumada değişimlere sebep olmuştur. Bu değişim Bahşiş köyünde, geçmişte daha çok dokunan kolanların günümüzde daha az kişilerce dokunması sonucu unutulmaya başlaması sonucunu doğurmuştur. Bu olumsuz değişim, kolanların kullanım alanını da olumsuz etkilemiştir. Bu dokumalar, yöre kadınları tarafından halen az da olsa dokunmakta ve kullanılmaktadır.

Anamur Müzesi'nde Bulunan Çuvallar

Arış · 2011, Sayı 5 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 1) · Sayfa: 128-135 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.12
Tam Metin
Anamur, tarihin değişik zamanlarında hüküm süren milletlere, uygarlıklara sahne olmuş ve bu uygarlıkların izlerini bugün bile görmenin mümkün olduğu, yeşil ve mavinin kucaklaştığı şirin bir Akdeniz kentidir. Geçmişi Antik Çağlara uzanan Anamur ilçesinin antik adı Anemurium'dur. İlçe adını bu eski şehirden almıştır. Müze, 1960 yılında Amerikalı ve Kanadalı arkeologların Anemurium antik kentinde başlattıkları kazılarda ortaya çıkan eserlerin sergilenmesi amacıyla yaptırılmış ve 1992 yılında da ziyarete açılmıştır. Müzenin etnografya bölümünde yöresel düz yaygılar da sergilenmektedir. Anamur, "Bönce", "Çigni", "Düşük", "Ala", "Aynalı" ve "Boncuklu" olarak isimlendirilen kilimlerle tanınmıştır. Anamur Müzesi (Mersin) koleksiyonunda bulunan çuval örnekleri, teknik, motif, vd. yönlerden ele alınarak bu tebliğ kapsamında incelenecektir.

Alanya Yöresinde Antik bir Liman

Belleten · 1975, Cilt 39, Sayı 156 · Sayfa: 613-628 · DOI: 10.37879/belleten.1975.156-613
Tam Metin
Antik çağlarda Pamphylia Küçük Asya'nın güneyinde yer alan, kuzeyden Toros'larla çevrili, güneyde ise Akdeniz'e açılan, batısında Lykia, doğusunda Kilikya Trakheia denilen Dağlık Kilikia'nın bulunduğu sahil ovasına verilen addır. Kıyı batıda Khelidoniai'dan doğuda Anamur'a kadar uzanan geniş bir girinti yaparak oldukça büyük bir körfez meydana getirmektedir. Bu körfezden Kıbrıs adasına kadar uzanan bölüme ise İlkçağda "Pamphylia Denizi" adı verilmekteydi. Pamphylia bölgesinin hudutları konusu antik yazarlar arasında olduğu kadar halen günümüz araştırmacıları için de çeşitli görüş ve fikir ayrılıklarına sebep teşkil etmektedir. Kuzeyde teraslar halinde denize doğru inen Toros dağları, güneyde ise Akdeniz, ovayı iki yönden sınırlamak bakımından şüphe götürmezken, batı ve bilhassa doğu hudutları hakkında birbirinden oldukça farklı görüşler ortaya atılmaktadır. Güvenilir antik kaynakların belirttiği gibi genellikle Olbia Lykia bölgesinden evvel yer alan en batı Pamphylia şehri olarak kabul edilir.

An Ancient Harbour in the District of Alanya

Belleten · 1975, Cilt 39, Sayı 156 · Sayfa: 629-632 · DOI: 10.37879/belleten.1975.156-629
Tam Metin
The extensive plain, that borders the south coast of Asia Minor from Antalya to the river Melas, is the ancient Pamphylia. To the east of this, where the Taurus mountains gradually approach the coast, lies the geographically contrasting region of Rough Cilicia. The borders of Pamphylia, especially the eastern extremity which interests us mainly, have always been a matter of different concepts among the ancient authors. We accept the general fact that Side is the last Pamphylian city, and so the east of the river Melas should be regarded as Rough Cilicia. The region, which the present work deals with, is the part of the coast lying between Alara Çay and Kargı Çay in west Cilicia. The accounts of the early explorers, such as Beaufort, Heberdey and Wilhelm, Rott, Keil and Wilhelm, Paribeni and Romanelli, Mitford and Bean, are stili interesting to read but hardly sufficient. Beaufort's attention was attracted by a cape which is located to the east of cape Karaburun and about zo km. to the west of Alanya (Corecesium)