3 sonuç bulundu
Dergiler
- Belleten 3
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler
- Askeri 2
- Armenians 1
- Askerî 1
- Azerbaijan 1
- Azerbaycan 1
- Caucasus 1
- Ekonomik 1
- Ermeniler 1
- İdari 1
- Jeopolitik 1
BÜLENT ÖZDEMİR, Ottoman Reforms and Social Life: Reflections from Salonica 1830-1850, The Isıs Press, İstanbul 2003, Birinci Baskı, 267 sahife. (Ek A: 239-245; Ek B: 246-253; Sözlük: 254-255; Kaynakça 256-267) [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 2006, Cilt 70, Sayı 259 · Sayfa: 1001-1004
Özet
Birmingham Üniversitesi'nde Prof. Dr. Rhoads Murphey danışmanlığında hazırlanan ve 2000 yılında kabul edilen doktora tezinin kitap haline getirilmesiyle ortaya çıkan eser, üç ana kısım içinde yer alan on bölümden oluşmaktadır. Eserde kullanılan kaynakların tanıtımının yapıldığı Giriş kısmında, temel olarak iki kaynak grubunun esas alındığı görülmektedir. İlki Osmanlı Devleti'nin merkezi ve taşrasında yaşayan insanların askeri, idari, ekonomik, sosyal vb. yapısının ortaya konulmasında en önemli arşiv kaynaklarından olan Şer'iye Sicilleridir. Diğeri 1835-1850 yıllarında İngiltere'nin Selanik konsolosu olan Charles Blunt'ın hükümetine gönderdiği raporlardır. Osmanlı ve İngiltere Devleti'nin resmi arşiv belgelerinden oluşan bu iki ana kaynağın dışında, Tanzimat dönemiyle ilgili E. Engelhart ve M. A. Ubucini gibi çağdaş gözlemcilerden, Tarih-i Cevdet ve Tarih-i Lütfi gibi 19. yüzyıl vakanüvis eserlerine ve Halil İnalcık, İlber Ortaylı, Musa Çadırcı gibi günümüz modern tarihçilerinin kitap ve makalelerinden genişçe istifade edilmiştir.
Azerbaycan-Osmanlı Siyasi-Askeri İlişkileri (1917-1918)
Belleten · 2000, Cilt 64, Sayı 240 · Sayfa: 509-522
Özet
Tam Metin
Kafkasya'ya ait problemlerin çözümünde ilgili olan Osmanlı, çeşitli devletlerin destekledikleri Ermenilerin Azerbaycan topraklarına tecavüz etmesine ilgisiz kalamazdı. Bu durum aslında aşağıdaki nedenlere bağlıydı. a) Bazı devletlerin Ermenileri korumak adı altında ve onların aracılığı ile Transkafkasya'da güçlenmek amaçları, bununla da Osmanlı İmparatorluğu için doğrudan belli tehlike oluşturmaları, b) Ermenilerin Türkiye ve Azerbaycan toprakları hesabına "Büyük Ermenistan" kurmak arzuları; c) Azerbaycan'ın Türk Müslüman nüfusunun maksatlı soykırımı siyasetine uğraması, siyasi-askeri yardıma kesin ihtiyaç duyması vs. 1917 yılının sonlarına doğru Ermeniler bölgedeki amaç ve siyasetlerini tam olarak açıkladıklarında ve Azerbaycan sınırlarında çok sayılı zorakilik hareketlerine başvurduklarında, Osmanlı bazı önlemler almak zorunda kaldı. Bu konuda ilk olarak Transkafkasya'da askeri operasyonları durdurmak ve durumu sabitleştirmek yolunda gösterilen diplomatik girişimleri belirtmek lazımdır. Bu girişimler içerisinde Osmanlı Devleti ile Güney Kafkasya komiserliği arasında 05 Aralık 1917 yılında imzalanan 14 maddelik Erzincan Mütarekesi önemlidir.
Jeopolitik ve Tarihle İlişkileri
Belleten · 1985, Cilt 49, Sayı 195 · Sayfa: 607-624
Özet
Tam Metin
Askerlerin yakın ilgisine rağmen, jeopolitiği askerliğe ait bir konu, bir bilim dalı olarak düşünmemek gerekir. Jeopolitiğin doğuşunu coğrafyacılar, siyasî coğrafyacılar hazırlamış, siyaset bilimcileri geliştirmişlerdir. Askerî stratejler ise jeopolitikten yararlanmayı düşünmüş ve yakından ilgilenmeleri sonucu olarak gelişmesine katkıda bulunmuşlardır. Askerlerin veya genellikle stratejlerin jeopolitiğe ilgileri, askerî stratejinin arz politikasını kapsayacak kadar genişlemesinden kaynaklanır. Bugünün global stratejisi, dünya hâkimiyeti peşinde olan ve buna karşı savunan güçler arasındaki ilişkilere göre şekillenmiştir. Dünya stratejisi veya global askerî strateji ise dünya politikasının askerî güçlere ve askerî hedeflere dayalı bir alt hareket tarzıdır. Dünya politikası olmadan, bütün dünyayı kavrayan politika olmadan dünyayı kavrayan askerî strateji olamaz. Dünya politikasından global askerî stratejiye ulaşılır. Bu baba oğul ilişkisi, askerleri jeopolitiğe yöneltmiştir. Buna rağmen jeopolitik askerlerin sorumluluğunda değildir. Çünkü jeopolitikte politikanın bütün unsurları ve sorumluluk alanları vardır. Jeopolitik ismindeki politika kelimesi de bu dediğimizi doğrulamaktadır. Askerler, jeopolitikten yararlanarak kendi stratejilerini belirlerler. Bunun için askerlerin de jeopolitik görüşe, jeopolitik bakış açısına sahip olmaları gerekir.