2 sonuç bulundu
Dergiler
- Belleten 2
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler
- Bektaşîlik 2
- Alevîlik 1
- Hacı Bektaş 1
- II. Mahmud 1
- Sufîlik 1
IRÈNE MÈLIKOFF, Hadji Bektach: Un Mythe & ses Avatars, Genèse & Evolution du Soufisme Populaire en Turquie (Hacı Bektaş: Bir Efsane ve Görüntüleri, Türkiye'de Halk Sufîliğinin Doğuşu ve Gelişmesi), Islamic History and Civilisation: 20, Brill, Leiden-Boston-Köln 1998, XXVI+317. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1999, Cilt 63, Sayı 236 · Sayfa: 275-278
Özet
Tam Metin
Alevîlik ve Bektaşîlik tartışmaları yaklaşık 1985'lerden itibaren ve özellikle de içinde yaşamakta olduğumuz 1990'lı yıllarda hızlı bir şekilde Türkiye'nin gündemine girdi. Türkiye tarihinde mühim bir dönüm noktasını simgeleyen bu vâkıa, yaklaşık on yıldır tartışılmakta ve üzerinde pek çok yayın yapılmaktadır. Bu vâkıa Türkiye dışında da, münhasıran Fransa, Almanya ve Hollanda gibi, Alevî-Bektaşî kökenli Türk işçilerinin ağırlıklı olarak yaşadığı Batı Avrupa ülkelerinde de çok tabii bir yansıma buldu. Bunun sonucu, Türkiye'de Alevî-Bektaşî kökenli yazarlar tarafından yoğun bir tempo ile sürdürülen çoğu ideolojik ve yüzeysel yayın furyasına karşılık, sözü edilen ülkelerde bilhassa akademik çevrelerin bu konuya yöneldiği ve genç araştırmacıların Türkiye'ye akın ettiği görüldü. 1990'lı yılların başından beri Türkiye'de çok sayıda Amerikan, Fransız, Alman, Hollandalı ve kısmen İngiliz kökenli sosyoloji veya antropoloji eğitimi almış genç araştırmacılar Alevîlik ve Bektaşîlik üzerine çalışmakta ve yayın yapmaktadırlar.
Yeniçeri Kışlaları
Belleten · 1976, Cilt 40, Sayı 160 · Sayfa: 589-594 · DOI: 10.37879/belleten.1976.589
Özet
Tam Metin
Bizde asker ocağı çok esaslı bir kuruluşa sahiptir. Memleketimizde bu teşkilat çok itibar görmüş ve İmparatorluğun, Romeli, Orta Şark ve İslam dünyasında büyümesinde büyük hizmetler görmüştür. XVI. asırda muteber bir tarikat olan Bektaşiliğe intisap edilmiş. Lâkin bu tarikatın yetkililerce anlatıldığına göre hurufîlerin buraya sızmaları mensuplarım çığırından çıkarmış ve bittabi bu tarikata giren Yeniçeriliği de hedefinden uzaklaştırmış ve içinden dejenere olmuş ve memleketi XVII. asırdan itibaren ihtilallerle hariçte sarsmış ve imparatorluğun üç asırda perişan olmasında bir fesat ocağı halini almıştır. Adli Sultan Mahmut zamanında memleketimizin çok sarsılmasına ve gerilememize yol açan buhranlarda en büyük tehlike kaynağı olunca tarihlerimizin yazdığı ve onlardan alınan ve arşivlerimizde mevcut vesikalarına dayanarak yazılan, makale, broşür ve kitaplarda bütün ayrıntıları ile yazılmıştır