2 sonuç bulundu
Dergiler
- Belleten 2
Yayınlayan Kurumlar
Anahtar Kelimeler
- Bolşevik 2
- Accord 1
- antlaşma 1
- Armenian 1
- Azerbaijan 1
- Azerbaycan 1
- Chicherin 1
- Çiçerin 1
- Dışişleri 1
- Doğu Siyaseti 1
Türk-Sovyet İlişkilerinde G. V. Çiçerin ve Ermeni Meselesi
Belleten · 2016, Cilt 80, Sayı 288 · Sayfa: 619-638 · DOI: 10.37879/belleten.2016.619
Özet
Tam Metin
Sovyet devlet adamı Georgi Vasiliyeviç Çiçerin, Türk-Rus İlişkilerinde önemli rol oynamıştır. O, Çar Rusya'sı zamanında Dış İşleri Bakanlığı Arşivinde çalışmış, 1917 Ekim devriminden sonra ise Lenin ve Stalin dönemlerinde Dış İşleri Bakanlığı yapmıştır. Rusya diplomasisinde önemli rol oynayan bir aileden gelmesi, onun geleceğini belirlemiştir. Avrupa'da Georgi Çiçerin haklı olarak en eğitimli bakan olarak anılıyordu. O, Petersburg Üniversitesi Tarih-filoloji bölümünden mezun olmuştu. Çiçerin'in Dış İşlerindeki faaliyetleri ve siyasi taktikleri çoğu zaman Lenin tarafından desteklenmiş ve değerlendirilmiştir. Fakat Ermeni Sorunu konusunda yürüttüğü yanlı siyaset, Lenin'in Stalin ile yaşadığı fikir ayrılıklarından dolayı tam olarak gerçekleşmemiştir. Çiçerin ve Ermeni asıllı yardımcısı Karahan Sovyet Rusya'nın dış işlerinde ve özellikle Doğu siyasetinin belirlenmesinde ve gerçekleştirilmesinde önemli şahıslardı. Çiçerin'in Ermenileri savunma siyasetinde tabii ki, Karahan'ın büyük etkisi vardı. Ancak etken sadece Karahan değildi, şöyle ki, Çiçerin eski çar rejimidiplomatı idi ve o, Rusya Devleti'nin Doğu ve özellikle Kafkasya halklarına dönük yürüttüğü siyasetin içerisinde yetişmişti.
Kurtuluş Savaşı Günlerinde Doğu Siyasamız (Nisan 1920 - Mart 1921)
Belleten · 1977, Cilt 41, Sayı 164 · Sayfa: 657-732 · DOI: 10.37879/belleten.1977.657
Özet
Tam Metin
Mustafa Kemal'in çağrısı üzerine, Türkiye'nin işgal altında olmayan bölgelerinden ivedilikle seçilen milletvekilleri ve İtilâf devletlerinin İstanbul'u resmen işgal etmeleri üzerine Anadolu'ya geçen bazı Osmanlı mebuslarından oluşan Büyük Millet Meclisi, 23 Nisan 1920'de Ankara'da ilk oturumunu yapıyor; üyeleri arasından en yaşlı olan Şerif Bey'i geçici başkan seçiyordu. Oturumu açan Şerif Bey, Padişahlıkla Halifeliğin, Başkentle yönetimin özgürlükten yoksun bırakıldıklarını; Türk ulusunun, İtilâf devletlerinin zorla kabul ettirmek istedikleri "yabancı köleliğine" karşı çıkarak uluslar ilkesi (self-determinasyon) ve tam bağımsızlık yolunda direnmek azminde olduğunu açıklıyordu. Bu açıklamanın ardından daimi başkan seçimine geçiliyor; bu göreve Mustafa Kemal seçiliyordu. Ertesi günkü oturumda söz alan BMM Başkanı Mustafa Kemal, yurttaki olağanüstü durumdan ötürü bir yönetim kurulmasının gerekli olduğunu ve Türk ulusunun kaderine ancak bu ulusu temsil eden BMM'nin yön verebileceğini; esasen BMM'nin yurtta en üstün kuruluş olduğunu açıklıyordu.