2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Chronica Hungarorum
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı

XV. Yüzyıl Lâtince Macar Kroniği Chronica Hungarorum'un Türk Tarihi Bakımından Değeri

Belleten · 1987, Cilt 51, Sayı 200 · Sayfa: 667-757 · DOI: 10.37879/belleten.1987.667
Tam Metin
Chronica Hungarorum'un yazarı olan Macar kronikçisi Thuroczy, hali vakti yerinde, mülk sahibi, soylu ve eski bir Macar ailesinden gelmektedir. 1435 yılında doğan ve üniversite tahsili yaptığına dair hiçbir bilgimiz olmayan Thuroczy, 1465'den itibaren avukatlık yapmış, hukuk bilgilerini idari hayattaki tecrübeleriyle arttırmış, lâtinceye hâkim bir kişi sıfatıyla 1467 yılında baş hâkimlerin notariusları (adlî kâtip) arasına girmiştir. 1481 yılı vesikalarında baş hâkimin adliye kâtibi olarak geçen Thuroczy, 1476 yılında artık temyiz mahkemesinde adliye kâtibi değil, vesikaları kaleme alan baş kâtiptir. Kıral Matyas (1458-1490), yargı hâkimlerinden biri olarak Thuroczy'yi seçmiştir. Böylece Thuroczy artık adlî daire başkanıdır. Büyük bir ihtimalle 1488'de ölen Thuroczy, hayat hikâyesinden anlaşıldığı üzere, yazar olarak yetişmemişti, hukuk kültürüne sahip bir hâkimdi. Çevresinden gelen teşvikler onu yazar olmaya sevkeder. Bu teşvikler sonucu ortaya çıkan "Chronica Hungarorum: Macarların Kroniği" adlı geniş hacimli eseri birbirinden farklı 3 kısımdan oluşur ve bu bölümler ayrı zamanlarda kaleme alınmıştır.

Les Turcs dans les Chroniques Hongorises du XVe Siècle de Thurôczy (Résumé)

Belleten · 1987, Cilt 51, Sayı 200 · Sayfa: 758-760 · DOI: 10.37879/belleten.1987.758
Tam Metin
Le chroniquer hongrois Jean Thuroczy ne en 1435 et decede en 1488 (approxivativement) est en verite un juriconsulte, mais il laissa, du aux encouragements de son entourage, une oeuvre importante au plus haut point, quant a l'histoire turque. Comme nous nous adressons aux sources de Byzance et de l'occident, nous nous servons de même du livre "Chronica Hungarorum," ecrit en latin entre les annees 1475 et 1487 par Thuroczy, pour pouvoir comprendre des evenements qui se deroulaient a une epoque ou l'historisme turc n'avait pas encore commence, et pour pouvoir remplir le vide qui s'etend jusqu'a l'epoque ou il debutait a peine.