57 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Cumhuriyet
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

75. Yılında Türkiye Cumhuriyeti

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 44 · Sayfa: 673-681
Egemenliğin halkta olduğu bir devlet biçimini açıklayan Cumhuriyet başlıca iki şekilde uygulanır. Bunlardan birincisi ve ilk aşaması devletin üst düzeydeki yöneticilerinin, özellikle devlet başkanının seçimle belli bir süre için iş başına getirilmesidir. Cumhuriyeti bu anlamıyla ele aldığımızda, halk tarafından veya halkın oylarıyla tesbit edilen bir kurul tarafından belli bir süre İçin seçilmiş bir cumhurbaşkanı ilk şarttır. Cumhurbaşkanının atayacağı bir hükümet ise Cumhuriyet yönetiminin ikinci koşuludur. Bir ülkenin Cumhuriyet olabilmesi için bu iki koşulun gerçekleşmesi yeterlidir. Bir Cumhuriyette Cumhurbaşkanı veraset ya da atama yoluyla işbaşına gelemez. Cumhuriyet uygulamalarından İkincisi ise ortaya Demokrasiyi çıkartmaktadır. Demokrasi bir siyasal rejim şeklidir. Devlet yönetimi olan Cumhuriyet ile siyasal rejimi ifade eden demokrasi bir araya geldiklerinde ikisi de halk yönetimini amaçladıklarından birbirlerini tamamlamakta ve ortaya çağdaş "Demokratik Cumhuriyet" çıkmaktadır.

Cumhuriyet Felsefesi: Çağdaşlaşma

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 44 · Sayfa: 733-744
Türk Milleti'nin bütün toplumsal yaşamı kaplayan yenilikleri beraberinde getiren Atatürk Devrimi diğer kökten değişiklik öneren sistemler gibi ütopik alanda kalmamış, toplumsal yaşamın bütün alanına damgasını vurmuştur. Yirminci yüzyılın başında toplumlarm ekonomik, demografik, sosyal, dinsel, ahlaki sorunlarını çözmede model olarak sunulan Batı tipi kalkınma ve Marksist yapılanmanın yanında Atatürk'ün getirdiği Çağdaşlaşma hareketi az gelişmiş ülkelere kökten değişimi sunmuştur. Batı- etkisini büyük ölçüde yitirmiş-Marksist yapılanma dışmda determine bir yapıyı kabul etmeden kültürel, budunsal, ahlaki oluşumuyla suİ generis organizmayı oluşturan Atatürk Devrimi kendini özellikle toplumsal yapının değişmesinde ve ekonomik kalkınmada göstermiştir.

76. Yıla Doğru

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 44 · Sayfa: 725-731
Lider, yaşadığı çağdan, yaşadığı toplumdan bir parçadır, fakat ufku derin, ufku açık insandır. Alıp içinde olduğu şartlan ve toplumu götürebilmeliydi aydınlık yannlara. Olabilmeliydi gerektiğinde bir nefer, gerektiğinde bir kumandan. Korkusu sadece toplumunun gözünden azledilme olmalıydı, makam, mertebe, mal ve mülk olmamalıydı zerrece arzusunda...

Cumhuriyetin 75. Yılında Tarihsel Süreç İçinde Türk Kadınının Dünü Ve Bugünü

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 43 · Sayfa: 19-40
Kadın, doğuştan sahip olması gereken insan haklarına çok kolay ulaşmamıştır. Bunu tarihsel süreç içinde de görebiliriz. Özellikle Türk kadınının dününe baktığımız zaman, başlangıçta erkeğin yanında yer alan kadının sonra bir adım geriye itildiğine şahit oluyoruz.İslamiyeti din olarak seçişleri öncesinde, Türkler'de kadının durumu özellikle diğer toplumlardan çok daha iyi idi. Hatta bazı konularda da kadınların bugünkünden daha çok hakka sahip olduklarını söyleyebiliriz. îs- lamiyetin kabulü İle birlikte Türk toplumları arasında kadın hakları açısından bir gerileme söz konusudur. Bunun başlıca nedeni, İslam öğretilerinin yanlış yorumlanması, özellikle 14 asırlık Kur'an yorumunun bir erkek yorumu olması, uydurma sözlerin hadis (Hz. Muhammed'in sözleri) olarak kabul edilmesidir. Ayrıca yabancı kültürlerin İslama nüfuz etmesi de etkili olmuştur.Türk kadınının, çağdaş dünya kadınının sahip olduğu haklara kavuşması, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK sayesinde olmuştur. Ulu Önder Atatürk'ün Türk kadınına kazandırdığı haklara hep birlikte kadın-erkek sahip çıkalım.

Mustafa Kemal Atatürk Ve Cumhuriyet Fikri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 43 · Sayfa: 219-228
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yönetim şekli olan 'cumhuriyetin içeriğini ve Önemini günümüzde yeniden hatırlamak mecburiyetindeyiz. Bu dönemleri hatırlayan veya önemini kavramış Türk aydınlarının hatırlatmalarına her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Zira, Cumhuriyetin beşiği olan Fransa'da bile bu kavram zamanla unutulmuştur. Bunun üzerine, ondokuzuncu yüzyıl sonlarında, bir Fransız bilim adamının 'Cumhuriyet fikri eğitimli kişilerin hatıralarında mevcuttur. Oy isteyenler yani politikacılar bu görüşü hatırlamazlar, hatırlamak için bir mantığa da sahip değillerdir. Bu, eğitimli, aydın kişilerin hatırlatmalarına bağlıdır' demiştir. Hakikaten, zamanımızda Atatürk'ün cumhuriyet kavramından neler anladığını hatırlatmak gereklidir. Bu hatırlatmalar, Türkiye'yi yönetenler veya ileride yönetecek olanlar için son derecede gerekli ve faydalı olacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti’nde 75 Yılda Neler Yapılmıştır, Neler Yapılmalıdır?

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 43 · Sayfa: 361-379
Cumhuriyetin 75. yılına girerken, zamanımızda Cumhuriyet rejiminin kendi içinde geçirdiği dönüşümler ve gelecekte Türkiye'de Cumhuriyet rejiminin yapısı konusunda öngörülerde bulunmak için, Atatürk önderliğinde kurulan ve daha sonra kuram ve kurumlarıyla yerleştirilmeye çalışılan -ki bu çabanın, günümüzde Cumhuriyetin geldiği aşama dikkate alındığında büyük oranda başarılı olduğunu görüyoruz- yönlerinin tartışma konusu yapılması gerekmektedir.

Cumhuriyetin Oluşumunda Atatürk Ve Sonrası

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 43 · Sayfa: 333-360
Her toplum, yapısı gereği, belirgin ya da belirsiz bir değişime uğrar. Yani toplum zamanla farklılaşır. Toplumsal hareketlilik adı verilen, sosyolojik olay, bazen ilerlemeyi, bazen de gerileyişi ifade eder. Bir toplumda, sosyal, kültürel ve ekonomik olmak üzere çeşitli alanlarda hareketlilik yaşanabilir. Toplumsal hareketlilik, kendiliğinden oluşabildiği gibi, çoğu zaman da grupları yöneten bir önder tarafından gerçekleşir.

Atatürk Ve 75. Yılında Cumhuriyet

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1998, Cilt XIV, Sayı 42 · Sayfa: 1100-1120
İnsanlar, toplum olma bilincine ulaştıkları dönemlerden itibaren, belirli sistemler içerisinde yaşamaya başlamışlardır. Toplumların millet olma vasfını kazanmalarıyla birlikte de, devlet denilen tüzel kişilikler vücuda getirilmiştir. Tarihî süreçte insanoğlunun teşkil ettiği en büyük organizasyon olan devletler, toplumların bilgi seviyelerinin artmasına bağlı olarak, şüphesiz daha iyi sistemlerle yönetilir olmuşlardır.

Cumhuriyet, Türk Tarihindeki Gelişimi Ve Atatürk

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1998, Cilt XIV, Sayı 42 · Sayfa: 1136-1149
Cumhuriyet; etimolojik olarak cumhur kelimesinden gelmiştir. Arapça bir kelime olan cumhur kelimesi, ahali, halk, büyük kalabalık, toplu bir halde bulunan kavim anlamına gelmektedir. Cumhuriyetin tanımını yapmak gerekirse, iktidarın millet topluluğuna, genele ait olduğunu öngören devlet şekli demektir. Cumhuriyet kavramının buna benzer başka tanımları da vardır.

Mustafa Kemal ve Cumhuriyet

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1998, Cilt XIV, Sayı 42 · Sayfa: 1122-1134
Kağnıdan otomotive; telgraftan Türsatlara; kol gücünden elektroniğe; biz cumhuriyetle daha büyük atılımları gerçekleştirdik; Cumhuriyetimiz 75'nci yılında 1 yaşındaki kadar genç ve dinamik; 1000 yaşında imiş gibi köklü ve güçlü.