57 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- Cumhuriyet 54
- Atatürk 25
- Republic 19
- Türkiye Cumhuriyeti 8
- Türkiye 7
- Republic of Turkey 6
- Eğitim 4
- Ankara 3
- cumhuriyet 3
- 80. Yıl 2
Türkiye Cumhuriyeti'nin Onuncu yıl Kutlamaları
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1997, Cilt XIII, Sayı 37 · Sayfa: 141-150
Özet
Türkiye'de Cumhuriyet'in ilanından itibaren geçen on yıl Cumhuriyet tarihimizin en önemli ve kritik dönemi idi. Bu dönem, Türkiye'de, Atatürk önderliğinde bir yenileşme ve Türk ulusuna yeni bir kimlik kazandırmak çabasının yoğunlaştığı bir süreç olmuştur. Öte yandan içerde, savaşın kötü etkileri silinmeye çalışırken, bir yandan da rejim karşıtı kişilere karşı mücadele verilmiştir. Dışarda ise, kendi gücüyle varlğını sürdürebilen saygın bir devlet olarak tanınabilmek için büyük bir çaba gösterilmiştir. Bu çabalar genç Cumhuriyet'in gücünü zorlamış, fakat, birlik ve beraberlikle kenetlenmiş bir ulusun başaramayacağı bir şey olmadığını göstermiştir. Bu başarıda en önemli etkenlerden biri ise, ulu Önder Atatürk'ün Türk ulusuna doyduğu sonsuz güven ve yılmadan sürdürdüğü inkılap hareketleridir.
Cumhuriyet Kavramı ve Atatürk'ün Cumhuriyet Anlayışı
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1996, Cilt XII, Sayı 36 · Sayfa: 721-731
Özet
Türk milleti yüzyıllar boyunca kendi egemenliğini kullanmasına engel rejimlerin acısını çekmiş, sonunda ise en uygun idare şeklinin cumhuriyet olduğunu görmüştür. Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında çekilen birçok acının sonucunda kurulmuştur. Dolayısıyla da kurulması kolay olmamıştır. Bütün geçilen yolların, yapılan fedakârlıkların bilincinde olmak ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet yaşamasını sağlamak ise hepimizin görevidir. Atatürk de Türk milletine en uygun yönetim şeklinin cumhuriyet olduğunu değişik sözlerinde ifade etmiştir. Atatürk'ün cumhuriyet konusundaki görüşlerine geçmeden önce "cumhuriyet" kavramının ne demek olduğuna kısaca değinmekte yarar vardır.
Yeniden Doğan Türkiye'nin Sembolü Atatürk
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1996, Cilt XII, Sayı 34 · Sayfa: 1-2
Özet
Bir devlet ve siyaset adamı olarak Mustafa Kemal Atatürk'ün büyüklüğü ve süreklilik arz eden kıymeti; medeni, demokratik ve değerli belli başlı noktaların hazırlanması süreci ve Türkiye'nin gelişiminin yeni bir tarihi emsalinin aranmasıyla sıkı bir şekilde bağlantılıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin güçlü ve gelişmiş demokratik ülkeler topluluğuna hızlı ve dinamik bir şekilde dahil olması düşüncesi; Onun kuvvetli İdrakine tamamıyla hakim oldu, onun reformist azminde yoğunlaştı ve nihayet bütün Türk milletini yeniden diriltti.
Lozan’dan Cumhuriyet Rejimine Giden Yol
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1996, Cilt XII, Sayı 34 · Sayfa: 149-158
Özet
Yirmibirinci yüzyıla yaklaşan dünyamızda halk egemenliğine dayalı demokrasiyi ve cumhuriyeti iyice öğrenmek, girdisini çıktısını bellemek zorundayız. Hele bugün birçok devletin cumhuriyet rejimine geçmekte olduğunu göz önüne alırsak, Türkiye'deki rejim üzerinde tartışmayı bir kenara atarak, ikinci mi olsun, üçüncü mü olsun tartışmalarına son vermek zamanı gelip geçmiştir bile. Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti savaşlar, yoksulluklar ve sayılmayacak kadar zorluklar aşılarak kurulmuştur.
Ağaoğlu Ahmet Beyin Demokrasi Anlayışı
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1996, Cilt XII, Sayı 34 · Sayfa: 195-222
Özet
XX. yüzyıl Türkiye'sinin rejimiyle birlikte kurulmasında hizmetlerine rağmen gölgede kalmış aydınlardan biri olan Ağaoğlu Ahmed özellikle Türk Demokrasi Tarihi'nin teorisyenlerinden biri olarak önemli roller oynamış; Atatürk'e İnkılaplar ve Cumhuriyet'in ilanı sırasında danışmanlık ve benzeri alanlarda yardımcılık yapmıştır. Biz onun bu hizmetlerinin bir kısmını anlatabilmek için, demokrasi ve ona yakın hususlardaki fikirlerini bir arada sunmak istiyoruz.
Amerikan Belgelerinde 27 Mayıs Olayı
Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 227 · Sayfa: 203-226
Özet
Tam Metin
27 Mayıs askerî darbesinin, Cumhuriyet tarihimizde önemli ve ilginç bir yeri vardır. Olay, 1950'de gerçek anlamı ile işlemeye başlayan genç demokrasimizin ilk "kesintisi" olduğu kadar, Büyük Atatürk'ün, Ordu ile Politika'yı birbirinden ayırdığı 1924 sonundan beri, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ilk defa olarak, bir siyasal olayın aktif unsuru haline gelmesidir. Ordunun, siyasal bir süreç içinde yer alması, 1961 Ekim seçimleriyle sona ermemiş, 1980 Eylülüne kadar devam eden dönemde, "Ordu faktörü", Türk iç politikasında bazan "silik", bazan da ön plâna çıkan bir nitelikte, yaklaşık 20 yıl kadar devam etmiştir.
Atatürk Ve Cumhuriyet
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1995, Cilt XI, Sayı 33 · Sayfa: 779-807
Özet
29 Ekim, 29 Ekim 1923'te ilân edilen cumhuriyetimizin yıldönümüdür. Millî mücadele sırasında "Cumhuriyet" fikir ve ideal olarak yaşamış, Cum-huriyete yönelme bir amaç olmuştur. 23 Nisan 1920'de TBMM toplanmış, fakat Cumhuriyet'in ilânı Millî Mücadele'nin tamamlanmasından sonraya kalmıştır. 29 Ekim 1923'te ilân edilen Cumhuriyet, kademe kademe içerik bakımından da demokratik nitelik kazanan gelişmeler göstermiştir.
İmparatorluktan Cumhuriyet'e Türkiye: İspanyol Algısı
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1994, Cilt X, Sayı 29 · Sayfa: 429-442
Özet
İspanya'daki yenilenme kaygısı 20. yüzyılın ilk otuz yılını kapsamaktadır. Joaquín Costa, Ateneo de Madrid'de (1902) Oligarşi ve Caciquismo üzerine dersler verdi. "Vatanın kötülükleri" ne karşı, berbat kürsü, özlü ve doğrudan formülleri ile, daha sonra bağlamsal olarak daha sonra arşivlenmiş olan "okul ve kiler" için reçete önerdi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin İlanı
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1989, Cilt VI, Sayı 16 · Sayfa: 7-26
Özet
1 Nisan 1923'de seçimin yenilenmesine karar veren T.B.M.M., Cumhuriyeti resmen ilan etmemesine rağmen görevini büyük bir sorumlulukla yapan tarihi meclis olmuştur. ikinci Meclis 11 Ağustos 1923'de toplanmıştı. Cumhuriyetin ilanı bu meclis tarafından gerçekleştirilmekle beraber, Lozan Barış Andlaşmasının imzası ve T.B.M.M. tarafından onaylanması, Ankara'nın yeni kurulan Devletin İdare Merkezi olması gibi iki önemli kararın alınmasını da öncelikle gerekli kılıyordu. Lozan Barış Andlaşmasımn imzasından sonra Mustafa Kemal Paşa, Özel Kaleminde memur olan ve kişisel güvenini kazanmış bulunan Hasan Rıza Soyak'ı çağırarak bir kaç küçük kâğıt parçasını vermiş ve şöyle demiştir: "Bunları al, müsvedde halindedirler, beyaz edeceksin. Yazılar karışıktır, dikkat et, okuyamadığın veya anlayamadığın yer olursa bana sorarsın. Bunları şimdilik yalnız sen ve ben bileceğiz; âmirlerine dahi bahsetmene lüzum yoktur". Haşan Rıza Soyak, Mustafa Kemal Paşa'nın kullandığı küçük bir not defterinden koparılmış ve onun el yazısı bulunan bu sahifeleri okuyunca bunların 20.1.1921'de kabul edilen Teşkilâtı Esasiye Kanunu'nun devlet şekline ait maddelerini değiştiren ve Türkiye Devletine, "Cumhuriyet" şeklini kazandıran taslak olduğunu görmüştür. Mustafa Kemal Paşa tarafından hazırlanan metin aynen şöyledir: "Türkiye Devletinin hükümet şekli Cumhuriyettir". "Türkiye Devleti Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur". "Meclis, hükümetin inkisam ettiği idare şubelerini, icra vekilleri vasıtasıyla idare eder". "Türkiye Cumhurreisi, Umumî Heyet tarafından, Türkiye Büyük Millet Meclisi azası arasından bir intihap devresi için seçilir. Reisin vazifesi yeni Cumhurreisinin intihabına kadar devam eder. Tekrar intihap olunmak caizdir. Türkiye Cumhurreisi, devletin reisidir; bu sıfatla lüzum gördükçe Büyük Millet Meclisine ve Vekiller Heyetine riyaset eder". "Başvekil, Cumhurreisi tarafından ve meclis azası arasından intihap olunur. Diğer vekiller, Başvekil tarafından yine Meclis azası arasından intihap olunduktan sonra heyeti umumiyesi, Cumhurreisi tarafından Meclis'in tasvibine arz olunur. Meclis içtima halinde değilse, tasvip işi Meclis'in içtimaına talik olunur".
Cumhuriyet Eğitimine Geçişte Atatürk'ün Etkisi
Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 204 · Sayfa: 1013-1088
Özet
Konumuzu Cumhuriyet eğitimine geçiş dönemi sınırları içinde ele alacağız ve geçiş yıllarını da hesaba katarak Atatürk'ün etkisini belirtmeğe çalışacağız. Bu dönem bilindiği gibi 23 Nisan 1920 de Türkiye Büyük Millet Meclisinin Anakra'da toplanması, 25 Nisan 1920 tarihinde de İcra Vekilleri Heyetinin kurulmasıyla başlar. Cumhuriyetin ilanı olan 29 Ekim 1923 yılına kadar süren bu dönemin eğitime ait durumu ve gelişimi üzerindeki incelemelerimizi açıklarken kurtuluş savaşlarının başlatılmasında ve yeni devletin bu savaşların temel felsefesi üzerine kurulmasında öncülük eden Atatürk'ün Cumhuriyet öncesinden başlayan eğitime etkilerini de belirteceğiz.