4 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Cumhuriyet Halk Fırkası
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

1930 İSTANBUL BELEDİYE SEÇİMLERİ

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2023, Cilt XXXIX, Sayı 107 · Sayfa: 177-210 · DOI: 10.33419/aamd.1301518
Tam Metin
Türkiye’de çok partili hayata geçişle beraber dinamiklik kazanan seçim müessesesi 1930 yılında yapılan belediye seçimlerinde ayrı bir nitelik kazanmıştır. 1930 belediye seçimleri günümüzdeki gibi doğrudan belediye başkanının halkın oylarıyla belirlendiği bir seçim değildir; ancak belediye meclis adayları için yapılan bir seçim olarak önemli niteliklere sahiptir. İlk defa tek dereceli yapılan ve aynı zamanda kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınan bu seçimlerin bir başka önemli özelliği Cumhuriyet Dönemi’nde ilk kez bir muhalefet partisinin iştirak etmesidir. Temel olarak ekonomik şartlardan ve aynı zamanda hükûmetin denetlenmesi ihtiyacından doğan ve kuruluşundan kısa süre sonra yerel seçimlere girme kararı alan Serbest Cumhuriyet Fırkası, Türkiye’nin diğer bölgelerinde olduğu kadar İstanbul gibi büyük öneme sahip büyük bir şehirde de iktidardaki Cumhuriyet Halk Fırkası’na karşı mücadele vermiştir. İstanbul’da muhalefet partisinin, Makbule Hanım, Suat Derviş, Nezihe Muhittin gibi üç önemli kadın adayın yanı sıra 13 de gayrimüslim adaya listesinde yer vermesi dikkate değerdir. Serbest Cumhuriyet Fırkası böylece hem o dönemde Türkiye’nin tanınmış isimleriyle seçmenlerin dikkatini çekmeye çalışmış ve hem de kültürel zenginlik olarak nitelenebilecek azınlıklara seçim yarışına girme fırsatı tanımıştır. Cumhuriyet Halk Fırkası ise eski belediye yahut vilayet meclis üyelerini yani tecrübeli isimleri tekrar aday göstermeyi tercih etmiştir. Her ne kadar iki partinin yanı sıra bağımsız adayların da yer aldığı bir mücadele olmasına rağmen İstanbul seçimleri seçmen nezdinde fazla bir ilgi toplayamamıştır. Sadece 50 bin vatandaşın oy verdiği seçimler siyasal katılım açısından Cumhuriyetin ilk yıllarının en az ilgi çeken seçimlerinden birisidir.

Tevhid-i Efkâr Gazetesi Başyazarı Ebuzziya’yı Şark İstiklâl Mahkemesine Götüren Süreç

Belleten · 2019, Cilt 83, Sayı 296 · Sayfa: 335-366 · DOI: 10.37879/belleten.2019.335
Tam Metin
Ebuzziya, Cumhuriyet Halk Fırkası - Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ayrışmasının yaşandığı dönemde, Tevhid-i Efkâr gazetesinin sahibi ve başyazarıdır. Muhafazakâr bir aydın olarak, iktidar karşısında muhalefeti desteklemiştir. Radikal inkılâplara karşı bir denge arayışında olmuştur. Cumhuriyet ve Hâkimiyet-i Milliye kavramlarını muhafazakârlığın önünü açacak bir araç olarak görmüştür. Bu kavramlar etrafında laik, müfrit inkılâpçı, liberal olarak tanımladığı kesimlerle tartışmıştır. Ne muhalifl erini tanımlarken, ne de kendi konumunu meşrulaştırmaya çalışırken sığ bir polemikçi üslubunu aşamamıştır. 4 Mart 1925'te çıkarılan Takriri Sükûn Kanunu ardından Şark İstiklal Mahkemesine gönderilmiştir. Uzun yıllar yazı hayatına dönememiştir. Muhafazakâr bir aydın olarak teolojik, felsefi , tarihi arka planı olan kavramları güncelliğin ötesine taşıyamamasının, otoriter iktidar döneminde suskun kalmasında payı olduğu düşünülmektedir.

Osmanlı’dan Cumhuriyete Savrulan Bir Hayat: Mehmet Faik Asal (1889-1958)

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2005, Cilt XXI, Sayı 63 · Sayfa: 997-1018
Acıpayam'dan başlayan hayat yolculuğuna eğitim amacıyla Denizli, İzmir ve İstanbul'u dahil eden Mehmet Faik, II. Meşrutiyetin ilanı ve 31 Mart Olayı şahitlerinden biri olmuştur. Başladığı yüksek tahsili tamamlayamayan Mehmet Faik, İstanbul'da çıkan ve döneminin en önemli gazetelerinden biri olan Tanin gazetesinde çalışmaya başlamıştır. Bu sırada Batıcı görüşlere sahip Mehtâb mecmuasının sorumlu müdürlüğünü, bu derginin kapatılmasından sonra yayınlanan Şebtâb mecmuasının genel müdürlüğünü yapmıştır. Hüseyin Kazım Beyin Selanik Valiliği'ne atanması ile Selanik'te Vodine Kazası Osturva Nahiyesi Müdürlüğü'ne atanmıştır. Balkan Savaşı başladıktan sonra İstanbul'a dönmüştür. Bâb-ı Âli Baskını arkasından Acıpayam'a dönme kararı almıştır. Mehmet Faik Bey nahiye müdürlüğü ve dava vekilliği görevlerinde bulunmuştur. Mehmet Faik Bey, Acıpayam Türk Ocağı reisliği, CHP Mutemet ve İlçe Başkanlığı, İl Genel Meclisi Üyeliği, Acıpayam Belediye Başkanlığı, İl Daimi Encümeni Üyeliği ve VII. Dönem (1943-1946) Denizli Milletvekili olarak TBMM'de görev yapmıştır. 1946 seçimlerine bağımsız milletvekili adayı olarak girmesi partisiyle ilişkilerinin bozulmasına yol açmıştır. Faik Asal, Acıpayam Orman İdaresi ve Burdur'un Yeşilova ilçesinde dava vekilliği görevlerinde bulunduktan sonra 27 Haziran 1958'de ölmüştür.

Atatürk'ün Günümüz Olaylarına da Işık Tutan Bazı Konuşmaları

Belleten · 1981, Cilt 45, Sayı 177 · Sayfa: 5-26 · DOI: 10.37879/belleten.1981.177-5
Tam Metin
Türk Inkılap Tarihi Enstitüsü, kuruluşundan bu yana kendisine sağlanan pek sınırlı parasal imkanlara rağmen, Atatürk'ün söylev, demeç, tamim, telgraf ve beyannamelerini toplayıp beş cilt halinde yayınlayarak Atatürk'ün biyografisi ve yakın tarihimiz üzerinde çalışacaklar için pek kıymetli bir koleksiyonu ortaya koymuş bulunmaktadır. Ne var ki Atatürk'ün bütün sözleri ve yazıları önceden tam olarak saptanmadan yayına başlandığı için bu beş cilde girmemiş pek çok malzeme de vardır. Gene bir ön saptama yapılmadığı içindir ki aynı gün söylenen bir söylev, verilen bir demeç ya da yazılan bir mektup veya telgraf ayrı ayrı cildlerde yer almış, bu da yayınlanan belgelerin kronolojik düzenini bozmuştur. Bugüne kadar yayınlanan beş ciltten sadece dördüncüsüne bir dizin konulup ötekilerinde dizin bulunmayışı da araştırıcılar için ayrı bir güçlük yaratmaktadır. Bütün bunları ortaya konan eserin değerini ve önemini küçümsediğimizden değil, fakat ilerki basımlarda gözönünde tutulması dileği ile bir öneri olarak söylediğimizi belirterek konumuza gelmek istiyoruz. Biz, Atatürk'ün Büyük Nutuk'u üzerinde sürdürdüğümüz çok yönlü bir çalışma nedeniyle, eski gazete ve dergi koleksiyonlarını ve yerli, yabancı çeşitli türde kitapları dikkatle tararken beş ciltlik "Söylev ve Demeçler" dizisine girmemiş bir çok konuşmalarına, demeçlerine sohbet tarzında söylenmiş sözlerine rastladık. Bunların içinden, Türkiyenin ve Türk milletinin bütünlüğü ve milli çıkarları üzerindeki duyarlılığını, dış politikadaki tutarlı ve kararlı tutumunu ve Türk milleti için olduğu kadar bütün insanlık alemi için de ne kadar yüksek idealler beslediğini yansıtan ve olaylara nasıl derin bir önsezi ve tarih bilgisi ve bilinciyle baktığını gösteren bir kaç tanesini seçerek yeniden gün ışığına kavuşturmak istedik.