12 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Edirne
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Trakya’da Mübadele’nin Paşaili Gazetesine Yansımaları

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2024, Cilt XL, Sayı 110 · Sayfa: 387-426 · DOI: 10.33419/aamd.1577625
Tam Metin
1923-1924 yıllarında gerçekleşen Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi gerek genel ölçekte gerekse yerel ölçekte birçok çalışmaya konu olmuştur. Özellikle yerel ölçekteki çalışmaların sayısı arttıkça mübadelenin birçok bilinmezi ortadan kalkmış ve panoraması genişlemiştir. Yerel ölçekli çalışmaların en önemli kaynaklarından biri şüphesiz ki yerel periyodik yayınlardır. Bölgesel gelişmelere dayalı yayın yapan bu periyodik yayınların sütunlarından dönemin ulusal basınına ya da dönemin resmî yazışmalarına/kayıtlarına yansımamış birçok meselenin izini sürmek mümkündür. Bahsi geçen bu durum, bu makalede incelenen Trakya bölgesi için de geçerlidir. Bu makalenin amacı, mübadelenin gerçekleştiği dönemde Trakya’da yayın yapan ve nüshalarına erişilebilen tek süreli yayın olan Paşaili gazetesi üzerinden mübadelenin Trakya’daki işleyişini incelemektir. Mevcut literatürde Trakya bölgesinde mübadeleyi konu edinen çalışmalar, konuya spesifik bir il -Edirne, Tekirdağ gibi- özelinde eğilen çalışmalardır. Trakya’da mübadele konusu, henüz bir bütün olarak ele alınmamıştır. Önceki satırlarda önemine değindiğimiz spesifik bir kaynak -Paşaili gazetesi- üzerine inşa ettiğimiz bu çalışma, bir kitap ya da tez konusu olacak ölçekte geniş bir konu olan Trakya’da mübadeleyi uçtan uca incelemeyecek, makalenin kapsamı, Trakya’da mübadelenin Paşaili gazetesine yansıyan yönleriyle sınırlı kalacaktır. Bununla beraber çalışmanın kapsamı her ne kadar Paşaili gazetesine yansıyan bilgilerle sınırlandırılsa da gelecekte bu konuya eğilecek olan araştırmacılar için bir dibace niteliği taşıyacaktır. Bu çalışmada, nitel araştırma yönteminin veri toplama yöntemlerinden biri olan doküman analizi yöntemi takip edilmiştir. Paşaili gazetesinde, Trakya’da mübadele hususunda arşiv belgelerine, ulusal basına ya da basılı eserlere yansımamış birçok bilgi yer almaktadır. Mübadelenin birinci elden tanığı olarak nitelendirebileceğimiz bu gazeteden, Trakya’ya getirilen mübadillerin geldikleri yerler, mübadillerin sayıları, ne işle meşgul oldukları, genel sağlık durumları ve yakalandıkları hastalıklar, Trakya’nın hangi şehir/kasaba/köylerine iskân edildikleri, yolculuk aşamasında ve iskân sonrasında karşılaştıkları sorunlar, Trakya’ya iskân edilen mübadillere yapılan maddi ve aynî yardımlar gibi birçok husus hakkında doyurucu bilgilere ulaşılmış ve edinilen bu bilgiler doğrultusunda Trakya’da mübadele konusu üzerine değerlendirmelerde bulunulmuştur.

The Role of Artisans in the Circumcision Festival of 1675 During the Reign of Sultan Mehmed IV

Belleten · 2024, Cilt 88, Sayı 311 · Sayfa: 111-146 · DOI: 10.37879/belleten.2024.111
Tam Metin
In 1675, the Ottoman state held an imperial festival (sur-ı hümayun) in Edirne to celebrate the military achievements, the circumcision of the sons of Sultan Mehmed IV (r. 1648-1687) and the marriage of his daughter. Drawing from seventeenthcentury official and non-official sources concerning the festival, this essay focuses mainly on the role of the artisans. It shows how the practices of the artisans at the festival resembled those of the army artisans who, too, paraded at the initial stage of the military campaigns. However, rather than the mere theatrical aspects of the guilds’ pageantry, it emphasizes other yet multiple functions of the artisans. In particular, showing the role of the Istanbul and Edirne guilds in front of and behind the stage, this essay argues that they not only benefited from participating in such events but also bore their burdens as they provided various services, labor, and funding. In this regard, it also pays attention to the other side of the coin where not only artisans but also other actors were involved. To this end, after a brief introduction, this essay focuses on the day-to-day parades of the artisans, the practices of gift-giving, the burdens and benefits of the festival for the different classes, and finally its military tone by considering the actively involved artisans and their auxiliaries.

Pietro Del Massaio’nun Planına Göre 15. Yüzyılda Edirne’nin Kentsel Mekân Değerlendirmesi

Belleten · 2023, Cilt 87, Sayı 310 · Sayfa: 853-888 · DOI: 10.37879/belleten.2023.853
Tam Metin
Edirne kenti bir Osmanlı başkenti olmasına karşın; mekânsal gelişim sürecine dair yazılı ve görsel kaynaklar özellikle 19. yüzyıl öncesi için kısıtlıdır. Edirne kentine yönelik bilinen en eski haritaların 1854 yılı sonrasına ait olması tarihsel, mekânsal incelemelerde ve tarihsel verilere dayalı olması gereken fiziki müdahalelerde kısıt yaratan bir konudur. Yapılan incelemeler ve araştırmalar sonucunda Batlamyus’un Coğrafya isimli eserinin 15. yüzyılda Pietro del Massaio tarafından hazırlanmış Latin 4802 isimli kopyasında Edirne/ Kaleiçi Bölgesini gösteren plan tespit edilmiştir. 15-16. yüzyıllar arası haritacılık ve kopya eser üretiminde görülen değişimler nedeniyle, tespit edilen plan bulunduğu dönem açısından tek örnektir. Ancak içerik bakımından dönemin mekânsal yapısına dair temel okuma ve çözümlemeleri yapmak mümkün olmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı; bu plana yönelik incelemelere dayanarak 15. yüzyıl Edirne kenti Kaleiçi Bölgesinin mekânsal kurgusuna yönelik çıkarımların yapılmasıdır. Bu kapsamda tarihsel okumalar, ek plan ve haritalar gibi kaynakların da desteği ile sur kapıları, yollar, donatılar olmak üzere kentsel çevreye yönelik üç ana başlıkta incelemeler ve tespitler yapılmıştır. Çalışmanın özgün katkısı, literatürde ilk kez ele alınan bu belge ile Edirne kenti için kentsel ölçekte mekânsal gelişim ve kent tarihi konularına yönelik yorumların geliştirilmesidir. Ayrıca Kaleiçi bölgesinin özellikle dini/kamusal donatılar açısından bir hizmet bölgesi niteliğine sahip olduğu da söz konusu belgeye dayanarak tespit edilebilmiştir.

Balkan Savaşları Esnasında Alman Salib-i Ahmer (Kızılhaç) Cemiyeti’nin İstanbul ve Edirne’de Yürüttüğü Sağlık Çalışmaları

Belleten · 2021, Cilt 85, Sayı 302 · Sayfa: 155-191 · DOI: 10.37879/belleten.2021.155
Tam Metin
1864’te imzalanan Cenevre Sözleşmesi’yle birlikte cephelerde askerî sağlık hizmetlerinin mükemmel bir şekilde yapılması anlayışı gelişmeye başlamış ve Avrupa’nın farklı ülkelerinde birbiri ardına Kızılhaç cemiyetleri kurulmuştu. Bunlardan birisi de Alman Kızılhaç teşkilatıdır ve bu kuruluş sadece Almanya’da değil dünyanın farklı bölgelerinde meydana gelen savaşlarda din ve milliyet ayrımı yapmaksızın cephelerde sağlık çalışması yürütmüştür. Alman Kızılhaçı özellikle Trablusgarp Savaşı (1911- 12), Balkan Savaşları (1912-13) ve Birinci Dünya Savaşı (1914-18) esnasında doktor, hemşire ve hastabakıcılardan oluşan ekiplerle Osmanlı cephelerinde hizmet etmiştir. Bu çalışmada, öncelikle Alman Salib-i Ahmer Cemiyeti’nin Balkan Savaşları’nın başlamasıyla birlikte hem Osmanlı Devleti’ne, hem de Balkan ülkelerine sağlık ekibi göndermek için nasıl bir seferberlik yürüttüğü açıklanacaktır. Daha sonra, sağlık ekiplerinin Almanya’daki üniversitelerde görev yapan tecrübeli doktorların idaresi altında uzman sağlık personeliyle birlikte İstanbul ve Edirne’de yürüttükleri çalışmalar detaylı bir şekilde değerlendirilecektir. Bunların yanında, Türk askerinin cephede oldukça zor şartlarda savaşmasına bağlı olarak ortaya çıkan kangren vakaları ve diğer ağır hastalıklara karşı verdiği mücadele ve Alman sağlık ekibinin Hilal-i Ahmer Cemiyeti’yle birlikte bu alanda yürütmeye çalıştığı hizmetler ortaya konacaktır. Ayrıca, Alman sağlık ekiplerinin kayıtları ışığında, tedavi edilen hastalara dair sayısal bilgiler verilerek, salgın hastalıklarla mücadele ve Ayastefanos (Yeşilköy) Karantina Merkezi’nin çalışmaları da burada detaylı bir şekilde değerlendirilecektir.

Edirne Muradiyye Vakfı’nın Mali Yapısı ve Gelişimi (1598-1647)

Belleten · 2014, Cilt 78, Sayı 283 · Sayfa: 983-1032 · DOI: 10.37879/belleten.2014.983
Tam Metin
Bu çalışma Balkanların en büyük vakıflarından biri olan Edirne'de kurulu Muradiye Vakfı'nın XVII. yüzyılın ilk yarısındaki mali tarihini incelemektedir. Bazı yıllarda, çoğunlukla yerel doğal afetler nedeniyle vakıf köylerindeki hasat düşük ve hububat fiyatları yüksektir. Ancak vakıf düzenli işleyişini aksatacak ve hayır hizmetlerini kesintiye uğratacak bir mali kriz döneminden geçmemiştir. Bir yıldan daha uzun sürebilen kısa dönemli mali sıkıntılar kötü hasattan, daha da kısa süreli sıkıntılar ise kırsal gelirlerin toplanması ile düzenli harcamalar arasındaki zamansal fark yüzünden oluşan nakit akımı düzensizliğinden kaynaklanmaktadır. Mali zorlukların aşılması ve nakit akımının düzenlenmesi peşin iltizam bedeli tahsili, veresiye satınalım, borçlanma ve maaş ve aylık ödemelerinin ertelenmesi suretiyle sağlanmaktadır.

The Contribution of the Turkish Historical Society to the First Stage of the Governmental Program for the Protection of Monuments in Edirne (1933-1941): Preservation Policies and Ideology in the Representation of Architectural Heritage

Belleten · 2012, Cilt 76, Sayı 276 · Sayfa: 673-690
The beginning of restoration works on a scientific base in Turkey dates back on 1933 when a specific committee for the protection of monuments (Anıtları Koruma Komisyonu) was officially appointed by the Ministry of Education. The preliminary working phase, carried on under the direction of this committee, was soon distinguished by the clear attempt to visualize the results in order to cast the monuments as national icons. The present paper's aim is to discuss this process of visualization focusing on the case study of a series of works realized in Edime from 1933 to 1944. Apart from the historical value of monuments included in the protection program, the study explores the ideological side of these works stressing their value as a pioneering enterprise of a modem nation that celebrated its emerging culture in the protection and preservation of monuments as a sign of progress and civilization. Edirne's restoration works in fact arouse a great deal of interest in the national press, becoming the best show-case for the effort of the Ministry. By this point of view the study focuses on the key-role played by the Turkish Historical Society in the construction of a visual narrative in the attempt to disseminate the result of these works. In particular the efforts of the Turkish Historical Society in advertising the scheduled interventions found their outlet in the editing of a set of postcards displaying Edirne's historical buildings. The result is a series of powerful images in which a number of buildings are re-casted as the first cultural-historical assets of the Turkish nation. The construction of this visual material was set according to a powerful aesthetic format, clear and instantly recognizable, in order to assure an immediate public reception of the historical heritage of the country. The collection of these images stands as a prime contribution in the construction of the national identity of the country thanks to the production of a collective visual heritage, that, on the ground of an effective popular aesthetics, was able to feature the idea of nation as a landscape of monuments.

Edirne -Karaağaç- Timurtaş Köyü Timurtaş Paşa Camisi

Belleten · 2005, Cilt 69, Sayı 254 · Sayfa: 145-160 · DOI: 10.37879/belleten.2005.145
Tam Metin
Edirne'nin Karaağaç Mahallesi'nin 1- 1,5 km. güneybatısındaki Timurtaş Camisi, günümüze kadar ayrıntılı olarak ele alınıp, incelenmemiştir. Eserin banisi olarak bilinen Timurtaş Paşa'nın; Osmanlı tarihinde görülen hangi Timurtaş olduğu, değişik şehirlerde varlığı bilinen aynı ismi taşıyan camiler ile bağlantısının olup- olmadığı, vakfiyesinin bulunup- bulunmadığı, inşa tarihi ve geçirdiği onarımlar ile Türk Mimarisi'ndeki yeri aydınlatılması gereken konular olarak karşımızda durmaktadır. Bu çalışmamızda Timurtaş Paşa Camisi; plan, malzeme- teknik, mimari, süsleme açılarından incelenerek öncesi ve çağdaşı örneklerle karşılaştırması yapılmıştır.

İstiklal Savaşı'nda Trakya Bölgesi ve Başarısızlık Nedenleri (Ekim1918-Temmuz 1920)

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 57 · Sayfa: 1017-1042
Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından sonra diğer bölgelerde olduğu gibi Osmanlı Devleti'nin Avrupa'daki son toprakları olan Doğu Trakya'nın Yunanistan'a verilmesine karşı siyasî ve askerî alanda önemli mücadeleler verilmiştir. Neticede 20 Temmuz 1920 günü başlayan Yunan taarruzu karşısında Tekirdağ'daki birlikler direnememiş, Ordu dağılmış ve Doğu Trakya savunması birkaç gün içinde çökmüş , 25 Temmuz 1920 günü kalan birlikler de Bulgaristan'a geçmiş ve Edirne İstiklâl Savaşı sonuçlanana kadar Yunanistan'ın işgalinde kalmıştır. Bu çalışmada mücadelenin 1920 Temmuz'u sonunda gerçekleşen Yunanistan'ın işgaline kadar olan dönemi değerlendirilmeye çalışılmıştır.

JOHN COVEL, Dr. John Covel Voyages en Turquie 1675-1677, Texte établi, annoté et traduit par Jean-Pierre Grélois avec une préface de Cyril Mango, Paris 1998 437 Sayfa. Dizi başlığı: Realités Byzantines 6. [A.VI/655] [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2000, Cilt 64, Sayı 239 · Sayfa: 239-240
Tam Metin
XVII. yüzyıl içinde Osmanlı Devleti sınırları içinde bir gezi yapan ve bir de eser kaleme alan seyyahın eseri, şimdi geniş bir şekilde ve gerekli notlarla ilim âlemine sunulmuştur. Başarılı bir rönesans ve barok dönem adamı olan Covel'in eseri bir bütün halinde yayınlanma şansı bulamadı ise de, kıymetini bilen araştırıcılar muhtelif çalışmalarında yazma nüshadan parçaları incelediler ve eserlerinde kullandılar. Şimdi de Fransa İçinde yetişen ilim adamları bu müstesna külliyata sahip çıkarak, ülkelerinde geliştirdikleri bir geleneği, kıymetli bir eser ile süslemiş bulunuyorlar: kitap her seyahatnâme edebiyatının değerini göstermesi hem de eski çağ tarih ve kültürünün kalıntılarının bunlara sonraki asırlarda katkılar yapan Bizans'ın batılı ilim adamları tarafından dikkatle incelendiğini de belli etmektedir. Eserin yayına hazırlanmasını sağlayanlar konu üzerindeki çalışmaların geçmişini ve şimdi kendi devirlerindeki durumunu belirtmektedirler. Hem eserin özgün dilini hem de yayınladığı ülkenin dilinde yayınlamakta ve değerli tamamlayıcı notlar sayesinde, kıymetli bir de kaynak kazandırmaktadırlar.

Sfenks Motifi ve Edirne ve Edincik Altlıklarında Almış Olduğu Şekil

Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 228 · Sayfa: 251-254 · DOI: 10.37879/belleten.1996.251
Tam Metin
Sfenks adlı karışık yaratık kavramının ortaya çıkmış olduğu ülke, Mısır'dır. M.Ö. II. bin yıllarında, bu kavram Ön Asya ülkeleri tarafından benimsenir. Sfenks motifi, Girit ve Küçük Asya yoluyla Yunan sanatına da girer. Roma sanatındaki sfenks motifi, Yunan sanatındaki sfenks motifinin bir devamıdır. Mısır sfenksi, erkek olup kanatsızdır. Ön Asya ve Yunan sanatlarında, bunun dişi (kadın) olanı ortaya çıkmıştır. Yunan ve Roma sanatları, dişi (kadın) sfenksde karar kılmışlardır. Bunlardaki baş, kadın başıdır. 2 tanesi insan, geri kalanları arslan memesi şeklinde iki türlü meme saptanır. Gövde arslan gövdesi, kanatlar kuş kanatları, kuyruksa arslan kuyruğu şeklindedir.