19 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Ermeni
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Türkiye Büyük Millet Meclisinin, Ermeni Komiteleri Tarafından Şehit Edilenlerin Ailelerine Yaptığı Yardımlar

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 55 · Sayfa: 209-223
Türk-Ermeni ilişkileri çerçevesinde, tehcir sırasında yetkili bulunan ve bu nedenle hayatını kaybeden kişilerin Cumhuriyet Meclisi'nde yad edilmiş olduğu, ailelerine ilgi ve destek sağlandığı görülmektedir. 27 Haziran 1926'da yürürlüğe giren bir kanun, Ermeniler tarafından şehit edilen kişilerin (Talat Paşa, Cemal Paşa, Bahattin Şakir, Sait Halim Paşa, Boğazlayan Kaymakamı Kemal Bey vs.) ailelerine yardım konusunu ele almıştır. Bu tavır, Türk devletinin bu neslin çocuklarına ve kalanlarına sahip çıkmasının göstergesidir.

Kurtuluş Savaşı Dönemi̇nde Kocaeli̇ - Yalova - İzni̇k Çevresi̇nde Rum Ve Ermeni̇ Terörü

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2002, Cilt XVIII, Sayı 54 · Sayfa: 795-814
Mondros Mütarekesi'ni imzalayarak I. Dünya Savaşı'ndan yenik ayrılan Osmanlı Devletinde Mütarekenin uygulanmaya konmasından sonra İtilâf Devletlerinden destek gören Rum ve Ermeni örgütlerinin desteğinde oluşan Rum ve Ermeni terör grupları Kocaeli Yarımadası ile Yalova ve Bursa çevresinde tedhiş hareketlerinde bulunmuşlardır. Bölgenin Yunan işgali altına girmesinden sonra da Yunanlıların da desteğinde tedhiş faaliyetlerini arttırmışlardır. Hatta bu olaylar yerili Rum ve Ermenilerin desteğinde Yunan zulmüne dönüşmüştür. Burada bu terör olayları arşiv belgelerine de dayanarak makale ölçüsünde ele alınmaktadır.

ARTEM OHANDJANIAN, "Armenien. Der verschwiegene Völkermord" [Ermenistan. Unutulmuş Soykırım], 1989, Viyana, Böhlau Yayınevi, 252 sayfa [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2002, Cilt 66, Sayı 246 · Sayfa: 595-600
Avusturya Federal Bilim, Kültür ve Eğitim Bakanlığı nezdinde, Viyana Üniversitesi okutmanlarından Prof. Dr. Wolfdieter Bihl başkanlığında 1985-1992 yılları arasında Avusturya arşivlerinde Ermeni konusu ile ilgili belgelerin bulunması ve tasnif edilmesi projesi gerçekleştirilmiştir. Bu görevi üstlenen Ermeni asıllı Artem Ohandjanian, ortaya çıkardığı belgeleri tıpkıbasımı ile 12 cilt halinde yayımlamıştı. Bu eser, Türk-Ermeni-Avusturya bağlamındaki Avusturya menşeli belgeleri ve daha da ilginci bazı Türkçe belgeleri de içermektedir.

Tarih Yapanın Anıları

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 43 · Sayfa: 163-176
Çankırı'nın Eldivan İlçesi'nde yaşayan Ecir Uşalardan Mehmet'in askerlik hayatı I. Dünya Savaşı'nda Doğu Cephesi'ne gönderilmesiyle başlar. Biz, I. Dünya Savaşı'nın son dönemlerinden Kurtuluş Savaşı'nın sonuna kadar geçen 1917-1922 dönemini, bu dönemin şartlarını, Türk askerinin hangi İmkanlarla veya imkansızlıklarla düşman karşısına çıktığını bu gazimizin anılarında bulduk. Zamanımızda sayıları giderek azalan diğer gazilerin anıları da hiç değilse kasetlere kaydedilmeli ve arşivlenmelidir. Aksi takdirde canlı tarihlerimizin birer birer yok olmasıyla klâsik tarih kitaplarında bulamayacağımız bilgiler de yok olacaktır.

Türk Dostu Edward Taşçının "Bir Amerikalının Türkiye Sevgisi “ Sergisi

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 43 · Sayfa: 177-186
Edward Taşçı 1920'Ii yıllarda Türkiye'den Amerika'ya göç eden Ermeni asıllı bir ailenin çocuğudur. 1932 yılında Amerika'da doğmuştur. Doğumundan itibaren Türkçe ve Ermenice konuşulan ve Türk müziği dinlenen bir ortamda büyümüştür. Kendisi Türk dostudur. Bu nedenle de bugüne kadar Türkiye ile bağlarını koparmamıştır. Türkiye ve Türk milleti için olumlu girişimlerde bulunmuş ve bulunmaktadır. Ayrıca Türk ve Türkiye düşmanı fanatik çevrelerin yürüttüğü propagandaya karşı da aktif mücadele vermiştir.

Yeniden Alevlendirilmek İstenen Ermeni "Jenoside - Soykırım" İddiaları Ve Osmanlı Resmi Kayıtları

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1998, Cilt XIV, Sayı 42 · Sayfa: 702-715
Ermenilerle ilgili bugüne kadar yabancı ve yerli tarihçilerce çok şey söylendi ve yazıldı. Periyodik aralıklarla tekrardan ısıtılarak gündeme getirilen Ermenilerle ilgili iddiaların yoğunluğuna bakılırsa, bu konudaki tartışmaların daha da devam edeceği ve dünyanın, Türkiye'nin suçluluğuna inandığı müddetçe, bu meselenin gündemi sürekli işgal edeceği aşikârdır. Bu işin çözümü ancak gerçeklerin ortaya çıkartılmasıyla mümkün olacaktır.

Rum-Ermeni-Hoybun İşbirliği ve Anadolu'daki Toplu Mezarlar

Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 218 · Sayfa: 241-248
Tam Metin
Tarihte azınlıklara, kendi dininden, ırkından, kültüründen olmayanlara, kendi dilini konuşmayanlara Türkler kadar müsamahalı davranan tek bir millet gösterilemez. Bunun biri, Orta Asya'dan beri çeşitli iklimler ve zaman dilimleri içinde gelen, diğeri de İslâmiyetle kazanılan, mükemmelleşen iki ana kaynağı vardır. İster 1020, ister 1071, isterse 1461 veya 1571 olsun, bu hoşgörüyü Kafkaslar'da, Anadolu'da Kıbrıs'ta görmek, yaklaşık bin yıllık dönem içinde müşahede etmek, tavsik etmek mümkündür. Hatta, yine hiçbir millette görülemeyecek derecede, bu toleransın taştığını ve azınlıkların Türklerden çok daha fazla haklara sahip olduklarını, çoğaldıklarını, zenginleştiklerini, müreffehleştiklerini bile söylemek bir mübalağa olmayacaktır. Osmanlı Devleti'nin son ikiyüz yıl içindeki durumu buna bir örnek teşkil etmektedir.

Takvim-i Vekayi'de Ermenilerle İlgili Haberler (1908-1915)

Belleten · 1991, Cilt 55, Sayı 214 · Sayfa: 797-854
Tam Metin
XIX. yüzyılın ikinci yarısı Osmanlı İmparatorluğu için içte ve dışta yeni sorunların doğduğu bir dönem olmuştur. Bilindiği gibi Fransız İhtilâli'nin ortaya attığı milliyetçilik akımı imparatorluğun parçalanmasında rol oynayan en önemli faktörlerden birisi olmuş, 1829'da Yunanlıların bağımsızlıklarını almalarıyla başlayan süreç diğer Hristiyan azınlıklara da yayılarak onların birer birer imparatorluktan kopmalarıyla sonuçlanmıştır. Milliyetçilik akımından etkilenen azınlıklar arasında Ermeni toplumu da bulunmaktaydı. Ermeniler ve Türkler Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde başlangıçtan beri barış ve dostluk içerisinde yaşamışlardır. Fatih Sultan Mehmet 1453'de İstanbul'u aldıktan sonra, Bursa'daki Ermeni Piskoposunu İstanbul'a getirterek ona "Patrik" ünvanını vermiş, bu tarihten sonra Ermeni toplumunun, hukuk, eğitim ve sosyal işleri patriklik tarafından görülmeye başlanmıştı. Ermeni ve Türk toplumları, diğer Hristiyan azınlıklara oranla birbirleriyle yakın ilişkiler kurarak kaynaşmışlardı. Ermeniler pek çok önemli resmi devlet görevlerinde de bulunmuşlardı.

Türk-Ermeni İlişkileri ve Musevi Soykırımı

Belleten · 1990, Cilt 54, Sayı 210 · Sayfa: 739-756
Tam Metin
Kimi Ermeni 'bilim adamları', I. Dünya Savaşı günlerinde Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Ermenileri etkileyen ve 'XX. yüzyılın ilk soykırımı' olduğunu iddia ettikleri olaylarla, II. Dünya Savaşı günlerinde, Avrupa'daki Musevilerin uğradığı felaket arasında ilişki olduğunu öne sürerek, özellikle Musevi kamuoyunu buna inandırmak için dirençle ve sistemli olarak davranışlarda bulunuyorlar. Sebatla gayret göstererek; sempatizanlarının ve kimi Musevilerin duygularını ustalıkla kamçılayarak; abartılmış, yan güdücü ve dahası, sahte 'belgeler' kullanarak; Musevi soykırımının gerçek kurbanlarından kimilerini ve Musevi genç kuşaklarından birkaç yazarı Ermeni görüşlerinden yana çekmeyi başarmış bulunuyorlar - örneğin, Yehuda Bauer, Leo Kuper ve öteki birkaç yazar gibi. İki olay arasında gerçekten benzerlik var mıdır? Bu soruyu yanıtlamadan önce leh ve aleyhteki iddiaları incelemek gereklidir.