5 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Folklore
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Türk El Dokumacılığı Terimleri: Uşak / Kışla Köyü Düz Dokuma Yaygılar Örneği

Arış · 2025, Sayı 26 · Sayfa: 75-91 · DOI: 10.32704/akmbaris.2025.204
Tam Metin
Bir toplumun geçim kaynakları, o toplumun yaşam tarzını belirler. Toplumun yaşam tarzı ise kültürünü oluşturur ve o toplumun dilinde kendini gösterir. Türklerin çok eski zamandan beri hayvancılıkla uğraşmaları, onların hayvanların birçok yönünden yararlanmalarını beraberinde getirmiştir. Hayvanların yününden/kılından yararlanan Türkler; dokumacılık sanatını geliştirmiş, günümüze kadar taşımışlardır. Literatürde, dokumacılık terimleri üzerine yapılan çalışmaların daha çok güzel sanatlar, el sanatları, tarih vd. alanlarda olduğu görülmüştür. Türk dili alanında yapılan çalışmalar ise kısıtlı olup belli konular üzerine yoğunlaşmıştır. Bu durum; Türk dili araştırmacılarının, unutulmaya yüz tutan el dokumacılığı terimlerini kayıt altına almalarının gerekliliğini ortaya koymaktadır. Dokumacılık konusunda tarihte de önemli bir yeri olan Uşak’ta dokumacılık, 21. yy. başlarına kadar günlük hayatın bir parçası olmuştur; fakat makineleşmenin ve köyden kente göçlerin artmasıyla birlikte el dokumacılığı, yerini sanayi tipi dokumacılığa bırakmıştır. Böylece günlük hayatın bir parçası olmaktan çıkan dokumacılığa ait söz varlığı unutulmaktadır. Uşak ağızları üzerine yapılan çalışmalarda, çoğunlukla Eşme ilçesine yoğunlaşıldığı görülmektedir; fakat Uşak ilinin yakın zamana kadar el dokumacılığını günlük hayatında sürdürmüş olan diğer yörelerinin de incelenmesi, bu kültürel mirasın etraflıca incelenebilmesi için gereklidir. Bu ihtiyaçlardan hareketle; bu çalışmada, Uşak ili Ulubey ilçesinin Kışla Köyü’ndeki düz dokuma yaygıların söz varlığı üzerinden, Türk el dokumacılığı terimlerinin kapsamlı bir şekilde incelenmesinin önemi vurgulanmış, el dokumacılığına ait ağız verilerinin kayda geçirilmesi ile Uşak iline ait el dokumacılığı kültürünü tanıtmak, el dokumacılığıyla ilgili söz varlığının kaybolmasını önlemek, Türk dili araştırmalarına söz varlığı bakımından katkıda bulunmak amaçlanmıştır. Çalışmada elde edilen bulgular sonucunda; dokumacılık terimleri konusunda yapılacak olan çalışmalarda, dokumacılık terimlerinin 1. Dokuma çeşitleri, 2. Dokumacılıkta kullanılan araçlar, 3. Ana malzeme (ip) ile ilgili terimler, 4. Yanış adları ve 5. Dokumacılıkta kullanılan fiiller başlıkları altında tasnif edilebileceği önerisinde bulunulmuştur.

Folklorik Tarih ve Edebiyat İlişkisi Bağlamında Cıbaş Kainçin’in “Baaludañ Baalu” (En Değerli) Hikâyesi

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2025, Sayı 59 · Sayfa: 1-32 · DOI: 10.24155/tdk.2025.245
Tam Metin
Modern Altay edebiyatının beslendiği en önemli kaynaklardan biri Altay folklorudur. Bu edebiyatın teşekkül ve gelişme dönemlerinde şair ve yazarlar, folklorun hemen her türünden sıklıkla faydalanmışlardır. Halk edebiyatı metinlerinin modern edebiyata uyarlanması konusunda en başarılı örneklerden biri, Cıbaş Kainçin’in “Baaludañ Baalu” (En Değerli) adlı hikâyesidir. Kainçin, bu eserinde birkaç varyantı bulunan bir efsaneyi çağdaş bir tarzda ele alıp modern edebiyata taşımıştır. Kainçin’in hikâyesine kaynaklık eden efsanelerin ana motifi olan kesik baş motifi, bu efsanelerin ortak Türk folkloruyla bağının kurulmasına yardımcı olacaktır. Dolayısıyla bu makalede bir yandan folklorun ve folklorik tarihin modern Altay edebiyatına etkileri Kainçin’in “Baaludañ Baalu” hikâyesi bağlamında ele alınıp incelenirken diğer yandan bu hikâyeye kaynaklık eden efsaneleri genel Türk folkloru içinde değerlendirme yoluna gidilmiştir. Araştırmacılar, Anadolu ve Balkanlarda teşekkül etmiş kesik başla ilgili efsanelerle genellikle 11. yüzyılda karşılaşıldığı ve bu efsanelerin 14. yüzyılda yazıya geçirildiği konusunda hemfikirlerdir. Makale içinde kesik başla ilgili metinleri verilen Altay efsanelerinin teşekkül tarihi ise 18. yüzyılın ikinci yarısıdır. Adı geçen yüzyılda Cungarya’nın dağılmasıyla birlikte üç egemen güç (Rus, Moğol ve Çin), bölgeye hâkim olma mücadelesi içine girmiştir. Ortaya çıkan savaşlar ve karışıklık durumu 1756’da Altay bölgesinin Ruslara bağlanmasıyla tamamlanmış olsa da yaşananlar, dönemle ilgili efsane metinlerinin ve folklorik tarihin oluşmasını sağlamıştır. Makalenin özünü de bu efsaneler ve folklorik tarih ile birlikte onların kaynak olarak kullanıldığı Kainçin’in “Baaludañ Baalu” hikâyesi oluşturmaktadır.

Aleksandr N. Samoyloviç: Bir Literatür Değerlendirmesi

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2024, Sayı 57 · Sayfa: 163-182 · DOI: 10.24155/tdk.2024.236
Tam Metin
Türklük bilimine önemli katkıları olan Aleksandr Nikolayeviç Samoyloviç üzerine araştırmalar sürmektedir. Araştırmaların sürmesinde arşivlerde kendisiyle ilgili araştırılmayı bekleyen çok sayıda malzemenin olması, ayrıca yeni bilgi ve vesikaların bulunması etkili olmaktadır. Araştırmalar özellikle Rusya, Türkiye ve diğer Türk cumhuriyetlerindeki araştırmacılar tarafından yapılmaktadır ve yayınların dili genellikle Rusça ve Türkçedir. Rusya ve Türk cumhuriyetlerindeki araştırmacıların Türklük bilimci olmalarıyla Türkiye’deki çalışmaları takip edip anladıklarını varsayabiliriz. Ancak Türkiye tarafında bir dil engeli söz konusudur. Buna bağlı olarak da araştırma alanıyla ilgili son gelişmelerin takip edilmesinde sorun yaşandığını varsaymak mümkündür. Çalışmada bu varsayımdan hareket edilerek 2018-2022 dönemini kapsayan 5 yılda, Rusça yayımlanmış 11 makale incelenmiştir. Temel amaç bunların alana katkılarının neler olduğunu, ayrıca alanda gelinen son durumu tespit etmek ve Türkiye’deki ilgililerin dikkatine sunmaktır. Kullanılan yöntem, makalelerin amaçlarının ve sonuçlarının tespit edilmesi, ayrıca atıf ve kaynaklarının literatürle ilişkisinin çözümlenmesine dayanmaktadır. Bulgulara göre incelenen 11 makalenin bir kısmı daha önceki çalışmalarda ortaya konanların bir tekrarıdır ve bunlar alana sınırlı bir katkıda bulunur, bununla beraber bazı makaleler hem yeni bulgu ve tespitler sunarak hem de yeni yaklaşımlar getirerek alana önemli katkılar sunar. Bunlar, mektup ve fotoğraflardan hareketle ortaya konan makalelerdir ve şu sonucu verirler: Samoyloviç muhabirler ve fotoğraflar vasıtasıyla Türklük bilimi araştırmalarının çok erken bir döneminde, doğrulanabilir bilgiye ulaşmayı gaye edinen bir araştırma ve inceleme yöntemi benimsemiştir.

Tarihî Konulu Kırgız Romanlarında Şecere Unsuru ve Çeşitli Motiflerin Tespiti Üzerine

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2017, Sayı 44 · Sayfa: 83-93
Şecere, bir milletin geçmişi hakkında önemli bilgiler barındırır. Türk soylu halkların tamamında olduğu gibi Kırgız kültüründe de şecere önemli bir role sahiptir. Şecere için Kırgız Türkçesinde sancıra kelimesi kullanılır. Şecere, millî şuuru idrak etmede bir başvuru kaynağı olarak vazife görür. Kırgız tarihî romanlarında şecere, Kırgızların insana verdiği değerin bir ölçütü olarak da kullanılır. Kırgız tarihî romanlarında şecere önemli bir işlevi yerine getirirken yazarların şecere ile birlikte çeşitli folklorik motifleri kullandıkları da görülür. Bu motiflerin içinde düş görme motifi tarihî romanlarda dikkat çekecek derecede yer almaktadır. Özellikle tarihî-biyografik romanlarda dikkat çeken motif han ilan etme motifidir. Vasiyet, tarihî romanlarda geçmiş olayların meydana getirdiği tecrübe temelinde etik değerleri gelecek nesillere aktarmanın bir yoludur. Aş verme sıkça karşımıza çıkan bir motiftir ve Kırgız halk yaşantısıyla ilgili birçok ayrıntıyı bünyesinde barındırır.

 Arnavut Destancılığında Türkizmin Etkisi (The Effect of Turkism in Albanian Epics)

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2014, Sayı 38
Arnavut dilinde Türkizmin (Türklük, Türkçe) sözcük bilimsel etkilerinin araştırılması elle tutulur sonuçlar vermektedir. Kahramanlık destancılığı gibi yüksek folklor türlerinin araştırılması bir yandan halk şiirinin temel karakterini izah etmeye yararken diğer yandan masallar, muhtelif türdeki bilmece ve hikâyeler bir dereceye kadar halkın konuşma dilinin özelliklerini açıklamaya imkân tanımaktadır. Arnavutluk destanları "Muyo ve Halil" kardeşler ve onların otuz bahadırdan oluşan arkadaşlarının (çetesinin) kahramanlıklarını anlatır