15 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Araştırma Merkezi
  • Fransa
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

İkinci Dünya Savaşı Sırasında Türk-Sovyet İlişkileri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2004, Cilt XX, Sayı 59 · Sayfa: 369-412 · DOI: 10.33419/aamd.702849
Bu çalışmada, İkinci Dünya Savaşı sırasında Tiirk-Sovyet ilişkileri hakkında bilgiler verilmektedir. Tiirk-Rus ilişkilerinde, Çarlık döneminden itibaren Rusya'nın takip ettiği politika Boğazları ele geçirmek olmuştur. İkinci Dünya Savaşı sırasında Sovyet Rusya bu amacına ulaşmak için Türkiye'yi savaşa sokmaya çalışmıştır. Türkiye ise tarafsızlık politikası izlemiştir. Ancak savaşın sonunun belli olmasından sonra Türkiye savaşa girmiştir. Savaş sonrası ise Türkiye, ABD ve İngiltere'ye yanaşarak, Sovyet Rusya'dan gelebilecek tehlikeyi önlemeyi hedeflemiştir, Çalışmamızda Cumhuriyet Arşivi vesikaları, gazeteler, Dışişleri Bakanlığı yayınları, hatırat ve tetkik eserlerden faydalanılarak konu aydınlatılmaya çalışılmıştır

Kurtuluş Savaşı Yıllarında Çukurova “Sosvo-Ekonomik Bir Değerlendirme”

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2004, Cilt XX, Sayı 58 · Sayfa: 47-64
Mondros Mütarekesi'nden hemen sonra İtilâf Devletleri tarafından iş¬gal edilen Çukurova, 20 Ekim 1921 Ankara Antlaşması'nın sonucu olarak yeniden Türk yönetimine geçmiştir. İtilâf Devletleri'nin bölgeyi işgal sebeplerinden biri de, bölgenin ekonomik gücünü ellerine geçirmek ve bu gücü kullanmaktı. Bu makalede, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yıllarında Çukurova'da ekonomik faaliyetler, yer altı yerüstü kaynaklan, üretim-tüketim ilişkileri, fiyatlar, Tekâlif-i Milliye'nin (Ulusal Yükümlülükler) bölgede uygulanması, işgalle mücadeleye ekonomik destek sağlama faaliyetleri, çalışma hayatı ve sosyal gruplar gibi sosyo-ekonomik oluşumlar değerlendirilmiştir. Makalede, başta Genelkurmay ATAŞE Arşivi olmak üzere, Başbakanlık Osmanlı Arşivi Belgeleri, Dönemin basım, Kurtuluş savaşı hatıraları ve araştırmalar kaynak olarak kullanılmıştır.

Fransız Gözüyle Atatürk Devrimi Üzerine Genel Değerlendirmeler

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 705-729
Atatürk 1935 yılında CHP Dördüncü Büyük Kurultayı'm açış konuşmasında Türk Devrimi'ni şöyle tanımlamıştı: "Uçurum kenarında yıkık bir ülke... türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar... yıllarca süren savaş... ondan sonra, içeride ve dışarıda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet ve bunları başarmak için arasız devrimler... İşte Türk genel devriminin bir kısa diyemi..." İşte Kurtuluş Savaşı ve onu izleyen dönem ve bu dönemde devrimin amacına uygun olarak gerçekleştirilen kökten değişiklikler, kısacası önderinin adıyla Atatürk Devrimi, başta Batılı ülkeler olmak üzere tüm dünyanın ilgi odağı olmuş bir olgudur.

Mustafa Kemal Atatürk Ve Cumhuriyet Fikri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 43 · Sayfa: 219-228
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yönetim şekli olan 'cumhuriyetin içeriğini ve Önemini günümüzde yeniden hatırlamak mecburiyetindeyiz. Bu dönemleri hatırlayan veya önemini kavramış Türk aydınlarının hatırlatmalarına her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Zira, Cumhuriyetin beşiği olan Fransa'da bile bu kavram zamanla unutulmuştur. Bunun üzerine, ondokuzuncu yüzyıl sonlarında, bir Fransız bilim adamının 'Cumhuriyet fikri eğitimli kişilerin hatıralarında mevcuttur. Oy isteyenler yani politikacılar bu görüşü hatırlamazlar, hatırlamak için bir mantığa da sahip değillerdir. Bu, eğitimli, aydın kişilerin hatırlatmalarına bağlıdır' demiştir. Hakikaten, zamanımızda Atatürk'ün cumhuriyet kavramından neler anladığını hatırlatmak gereklidir. Bu hatırlatmalar, Türkiye'yi yönetenler veya ileride yönetecek olanlar için son derecede gerekli ve faydalı olacaktır.

Çukurova'da Fransız-Ermeni İlişkileri ve 1919 Yılı Katliamları

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1996, Cilt XII, Sayı 36 · Sayfa: 755-764
Ermeniler Fransızların ataları Frankları haçlı seferleri sırasında tanıdılar. Bizans baskısıyla Çukurova'ya sığıntı olarak yerleşen Ermeniler yeni konuklarına erzak, asker ve danışmanlık yardımlarında bulundular. I. Baudoin, Ermeni danışmam Bagrat'ın yönlendirmesiyle 6 Şubat 1098'de geldiği Urfa'da yaşlı ve varisi olmayan Ermeni Prensi I. Toros tarafından evlatlığa kabul edildi. I. Baudoin beraberindeki şövalyeleri Ermeni zenginlerinin mallı-mülklü kızlarıyla evlenmeye teşvik etti. Kendisi de bir Ermeni soylusunun kızıyla evlenerek onlara örnek oldu. Birçok tarihçinin belirttiği üzere, daha önceki yüzyıllarda Ermenistan denilen coğrafî bölgede bu türden akrabalıklar kurarak karma bir toplum olmaktan başka sosyal gelişme gösteremeyen Ermenilerin haçlı seferleri sırasında Fransız asıllılarla Çukurova ve civarındaki bölgelerde yakınlık kurmaları devam etmiştir.