4 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • HAREZM
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

“Üç Noktalı fe” Harfinin Ses Karşılığı Oğuzların /w/ Karahanlıların /v/ Ünsüzü Kullanımı

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2017, Cilt 65, Sayı 2 · Sayfa: 351-413
Karahanlı dönemi eserlerinde üç noktalı fe harfine ( ڤ) rastlanmaktadır.Dönem üzerine yazılan birçok akademik yayında ڤ harfinin çift dudaksıl /w/1sesini gösterdiği savunulmuş ve bu harfin varlığına dayandırılarak Karahanlı(Hakaniye) ve Harezm Türkçesinde /w/ sesi, Oğuzcada ise /v/ sesi bulunduğu önesürülmüştür. Oysa Kaşgarlı, Oğuzların و yani /w/ kullandıklarını, buna karşılıkarı Türkçe konuşanların, yani Karahanlıların, "mahreci be ile Arap fe'si arasındaolan bir fe" kullandıklarını belirtmektedir. Kaşgarlı ayrıca bu sesi "yumuşak fe"olarak adlandırmaktadır. Kaşgarlı'nın terminolojisi göz önünde bulundurulduğundabu ifadelerden /f/ sesinin ötümlüsünü, yani diş dudaksıl /v/ sesini kastettiği sonucuağırlık kazanmaktadır. Kaşgarlı'nın tanımı bir yana bırakılsa bile, Karahanlılarınalfabeye yeni bir harf ekleme gereği duyması için o harfin ses karşılığının Arapçadabulunmaması gerektiği açıktır. Arapçada /w/ sesi vardır ve و harfiyle gösterilmektedir.Buna karşılık diş dudaksıl /v/ sesi bulunmaz ve alfabede bir karşılığı yoktur. BugünküOğuzların (batı kolunun) و harfini /v/ okuması tartışma konusu açısından geçerli birargüman değildir, çünkü Oğuz olmayan Kaşgarlı Divan'ı Arapça olarak ve Araplarınanlayacağı şekilde yazmıştır.Kaşgarlı'nın Oğuzların /w/ kullandığı savı iki şekilde açıklanabilir: 1) Kaşgarlı'nınçağdaşı tüm Oğuzlar veya eserindeki verileri topladığı Kaşgar'dan Bağdat'a uzananyolculuğunda karşılaştığı Oğuzlar /w/ kullanıyorlardı. Nitekim bugün de Oğuzcanındoğu kolu olan Türkmencede /w/ sesi bulunmaktadır. 2) Geniş bir coğrafyada üstünlükkuran Oğuzların hükmettiği tebaa birörnek değildi, içlerinde farklı Türk boylarındanve yerel halklardan insan toplulukları barındırıyordu. Muhtemelen Kaşgarlı bu farklıunsurları da siyasi bağlılıklarından dolayı Oğuz olarak adlandırıyordu. NitekimKaşgarlı Oğuz boyları arasında bir Peçenek boyu saymaktadır. Bu boy, diğer Peçenekboylarıyla batıya göç etmek yerine Oğuz hâkimiyetini kabul ederek yerlerindekalmayı tercih eden halk olmalıdır. Göç etmeyi reddetmeleri içlerinde yerli unsurlarbulundurmalarına bağlanabilir. Peçenek dilinin Kıpçakça ile ortak karakteristikleriolduğu öne sürülmüştür. /v/ yerine /w/ sesinin bulunduğu dillerin çoğu bugünKıpçak grubunda kabul edilmektedir. Kaşgarlı'nın Oğuz özelliği olarak saydığı amaOğuzcadan çok Kıpçak dil ve diyalektleri ile uyuşan başka bazı ses özellikleri de (sözbaşı c /ʤ/ gibi) bulunmaktadır.Her durumda Kaşgarlı Karahanlıların değil kendi zamanındaki Oğuzların /w/kullandıklarını söylemektedir.

Yaş Hiveliler Hareketi ve Hive Hanlığı’ndaki Siyasi Gelişmeler

Belleten · 2015, Cilt 79, Sayı 285 · Sayfa: 713-738 · DOI: 10.37879/belleten.2015.713
Tam Metin
Hive Hanlığı, Timur sonrası Türkistan'da oluşan parçalanmış siyasi yapının önemli aktörlerinden biri olmuştur. Rusya'nın işgal ettiği batı Türkistan topraklarında bulunan Hive Hanlığı 1873 yılında Çarlık Rusyası'nın mandası haline gelmiştir. Türkistan'da eğitim ve kültür alanında başlayıp teknik, sosyal ve siyasi alanlarda da reform yapma hareketine evirilen Ceditçilik hareketi doğal olarak Hive Hanlığını da etkilemiştir. İslam coğrafyasında meydana gelen demokratikleşme hareketlerinden de etkilenen Hive'deki Ceditçilik hareketi, Rusya'da meydana gelen 1905 ve 1917 ihtilalları ile önemli kırılmalar yaşamıştır. Osmanlıdaki Jöntürkler (Genç Osmanlılar) hareketinden etkilenerek Yaş Hiveliler adını alan hareket, Bolşevik ihtilalının etkisiyle hanlık idaresini hedef alan siyasi nitelikli devrimci bir harekete dönüşmüştür. Amaçları ülkelerini hanlık idaresi ve Çarlık Rusya'nın baskısından kurtararak çağın gereği demokratik bir devlet kurmak olan Yaş Hivelilerin, bu amaçlarını gerçekleştirmek için Bolşeviklerden yardım istemeleri, Yaş Hiveliler hareketinin kaderini tayin etmiştir. Sözde, halk devrimini gerçekleştirmek isteyenlere yardım etmek için Hive'yi işgal eden kızıl ordu, 1920 yılında hanlık rejimini yıkarak Yaş Hiveliler İhtilal Komitesi kontrolünde Harezm Şuralar Cumhuriyetini kurmuştur. Fakat Sovyetler bu cumhuriyeti daha fazla yaşamasına müsaade etmeyerek 1924 yılında lağvedince Yaş Hiveliler hareketi nihai hedefine ulaşamamıştır.

FİRDAWS AL-IQBĀL, History of Khorezm, By Shir Muhammad Mirab Munis And Muhammad Rıza Mirab Agahi, Translated from Chaghatay and Annotated by Yuri Bregel (Şîr Muhammed Mîrâb Munis ve Muhammed Rıza Mîrâb Agahî, Firdevs el-İkbâl, Harezm Tarihi, Çağatayca'dan tercüme eden ve notlayan Yuri Bregel), Leiden-Boston-Köln 1999 (LXXVII+718 s.- iki soy kütüğü - üç harita), Brill yayını. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2000, Cilt 64, Sayı 241 · Sayfa: 977-982
Tam Metin
Yuri Bregel girişte önce Harezm hakkında çeşitli bilgiler veriyor. Ona göre, "Harezm, Orta Asya'da deltası dahil olmak üzere Amu Derya (Ceyhun)'nın aşağı vadisinde uzanan nispeten küçük bir bölgedir. Bununla beraber çeşitli zamanlarda kültürel ve siyasî sahanın etkisiyle veya idarecilerinin doğrudan otoritesiyle, batıda Hazar Denizi ve Aral Gölü arasındaki Üstyurt platosu, Kara-Kum Çölü'nün kuzey kısmı, hattâ bazı zamanlar güneye Horasan'a âit dağların kuzeyi boyunca uzanan vahalar ve kuzey-doğuda Sır-Derya (Seyhun) nehri deltasına doğru Kızıl-Kum çölü de bu bölge içindedir". Ayrıca gerek İslâm öncesi gerekse İslâmî dönemde Harezm resmî olmasa bile, fiilî olarak genelde siyasî bağımsızlığını devam ettirmiştir. Harezm tarihinde sadece bir kere büyük bir imparatorluğun (12. yüzyıl-13. yüzyılın başı Harezmşahlar'ın) merkezi olmuştur. Bu bölge, Moğol devrinden sonra 20. yüzyıla kadar, Orta Asya'daki Türk edebî dil ve edebiyatının gelişmesinde önemli bir rol oynadı. Bregel'e göre, Harezm zaman zaman çeşitli devlet ve toplulukların akın ve yağmalarını görmüştü, söz gelişi Moğollar, Timur, Şeybanî Han'a bağlı Özbekler, Türkmenler ve Karakalpaklar gibi. Bregel'in tarihî olaylar hakkında verdiği bilgiler kısaca böyledir.

TÜRKOLOJİDE YENİ BİR YAYIN: HISTORY OF KHOREZM

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1989, Cilt 37 · Sayfa: 389-393
Türk dili, edebiyatı ve özellikle Harezm tarihi açısından büyük önem taşıyan bir eser, Firdevsü'l-ikbâl (Fİ), Indiana Üniversitesi, Ural-Altay Araştırmaları Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Yuri Bregel'in titiz çalışmasıyla yayın dünyasındaki yerini alırken, Türkoloji bilim dalı bir temel eserine daha kavuşmuştur.