2 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
Anahtar Kelimeler
- Bathonea 1
- Bronz 1
- Bronze 1
- Crosses 1
- Desht-i Kipchak 1
- Deşt-i Kıpçak 1
- Geç Antik Dönem 1
- Hac 1
- Haç 1
- Hajj 1
Küçükçekmece Göl Havzası (Bathonea) Kazılarından Ele Geçen Haçlar
Höyük · 2025, Sayı 16 · Sayfa: 149-174 · DOI: 10.37879/hoyuk.2025.2.149
Özet
Tam Metin
Küçük buluntular, bulundukları alandaki sosyal yaşam ve inanç sistemi ve üretim hakkında bilgi veren önemli kültürel kalıntılardır. Küçükçekmece Göl Havzası Bathonea Kazılarında, 2010-2021 yılları arasında yürütülen çalışmalarda kıyı yerleşimleri üzerinde ticari ve dinî fonksiyonları olan yapı kompleksleri ortaya çıkarılmıştır. Bu alanlarda tespit edilen küçük buluntular içerisinde, takı üst grubunu oluşturan toplam 39 eserden, inanç sistemi ile ilgili bilgi veren 6 adet metal ve 1 adet taş buluntu makalemiz kapsamında incelenmiştir. Bu grubu oluşturan 7 haç, farklı tipolojik ve ikonografik özellikleri ile MS 6. yüzyıldan MS 12. yüzyıla kadar uzanan bir dönemin dinî pratikleri hakkında bilgi edinmemizi sağlamıştır. Aynı zamanda benzer nitelikteki eserlerin bulunduğu diğer yerleşimler ile karşılaştırma yapılması neticesinde bölgeler arasındaki kültürel paylaşımı ortaya koymaktadır.
XIII-XVII. Yüzyıllarda Deşt-i Kıpçak Türkleri Hac Yolunda
Belleten · 2009, Cilt 73, Sayı 268 · Sayfa: 775-788
Özet
XIII-XVI. yüzyıllarda Avrasya göçebeleri arasında İslam dini hızlı bir şekilde yayılmaya başlamıştır. Bilindiği gibi, İslamiyet'in beş şartından biri de Hac'dır'. Ancak Ortaçağ'da ve özellikle de uzak bölgelerden Hacc'a gidenler büyük sorunlarla karşılaşıyorlardı. Uzun mesafe ve yolculuk sırasındaki zorluklar, Deşt-i Kıpçak Müslümanları için de bir sorun teşkil ediyordu. XIII-XV. yüzyıllarda Hacıların Mekke'ye gelişleri ve aynı zamanda da Mısır ve Suriye'ye uğradıklarına dair bilgiler mevcuttur. Dönemin şartları ve bölgedeki düzen, Hacıların Hac yapabilmeleri için söz konusu Arap topraklarına hakim olan yüksek hükümdardan izin almalarını gerektiriyordu. O dönemde bu izin Memlük sultanlarından alınıyordu. Memlük sultanları Kahire'deki saraylarından sadece Mısır'ı değil, Suriye, Filistin, Nubiye ve Hicaz'ı da yönetiyorlardı. Ayrıca Moğolların yakıp yıktığı Bağdad'dan kaçan Abbasi halifeleri de Kahire'de yaşıyorlardı.