2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • I. Abdülhamid
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı

Taylesanizâde Hâfız Abdullah Efendi Tarihi. Istanbul'un Uzun Dört Yılı (1785-1789)

Belleten · 2003, Cilt 67, Sayı 250 · Sayfa: 1021-1022
Osmanlı Tarihi'nin ana kaynaklarından bir eser daha okuyucunun istifadesine sunulmuş bulunuyor. Tarih-i Lebiba olarak tanınan eserin tek nüsha olması yüzünden araştırıcıların ulaşması çok zordu. Bugün talep karşılanmış oluyor. Prof. Emecen'in bu eser ile olan ünsiyeti, eserin bir kısmını mezuniyet tezi olarak hazırlamasıyla başlamıştır (İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, 1979). Bilahire Prof. Emecen akademik hayatının başlarında bir de yayın ("Tarih-i Lebiba'ya Dair", Tarih Dergisi, sayı 33, İstanbul 1982, 237-257) yaparak eserin önemini ortaya koymuştur. Bu makale ile ilim alemince daha da tanınan eserin tamamının neşri zaruri hale gelmişti.

Sultan III. Selim ve Koca Yusuf Paşa

Belleten · 1975, Cilt 39, Sayı 154 · Sayfa: 233-256 · DOI: 10.37879/belleten.1975.154-233
Tam Metin
Onsekizinci asrın ortalarına doğru 1152 H./1739 M. de Belgrad ve 1159 11./1746 M. İran'la yapılan muahedelerden sonra 1182 H. 1768 M. senesine kadar otuz sene muharebesiz geçmiş ve bu müddet içinde harp ve idare sahalarından yetişmiş Hekim-oğlu Ali Paşa, Yeğen Mehmed Paşa, ivaz Mehmed Paşa, Köprülü-zade Hafız Ahmed Paşa gibi yüz ağartmış, tecrübeli, değerli eski vezirler ölmüş ve kalanlar da pek ihtiyar bulunmuşlardı. Harpsız geçen bu otuz sene içinde ise gelen sadr-ı âzamlar, vezirler iktidar ve kudretçe evvelkiler derecesinde olmadıklarından 1768 seferindeki mağlübiyetlerde bunun acısı görülmüştür. Bu müddet içinde her ne kadar Koca Ragıb Paşa gibi müstesna olarak irade sahibi, alim bir vezir görülüyorsa da, anın idari ve siyasi sâhalarda hizmetine karşı harp meydanında kendisini gösterecek bir olay zuhur etmemiştir. Kısacası Onsekizinci asrın ikinci yarısının sonlarına doğru Osmanlı Devleti'nin idari, siyasi, askeri sahalarda durumu iyi değildi. 1182 H./1768 M. muharebesinde bu haller görülmüştü. 1188 H./1774 Kaynarca muahedesinden sonra devlette pek bâriz olarak acısı çekilen askeri bir ıslahat yapmak üzere silahdar Seyyid Mehmed Paşa'yı takiben anın tavsiyesiyle Halil Hamid Paşa sadr-ı âzam olmuş ve üç seneye yakın devam eden sadr-ı azamlığı zamanında epey yenilik yapmış ise de faaliyetini önlemek isteyenlerden kurtulmak için icraatına müsaade etmeyen Birinci Abdülhamid'i hal' teşebbüsünün duyulup azl ve Idam edilmesi üzerine ıslahat faaliyeti durmuştur.