2 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
Anahtar Kelimeler
- II. Dünya Savaşı 2
- World War II 2
- Alan 1
- Altai 1
- Altay 1
ALTAY EDEBİYATINDAN BİR YAZAR VE BİR ROMAN: ERKEMEN MATİNOVİÇ PALKİN VE ALAN ROMANI
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2022, Sayı 54 · Sayfa: 27-67 · DOI: 10.24155/tdk.2022.206
Özet
Tam Metin
Makalede modern Altay edebiyatının önemli şair ve yazarlarından olan Erkemen Matinoviç Palkin'in Alan adlı romanı tanıtılıp değerlendirilmiştir. Alan, edebiyat hayatına şiir türünde verdiği eserlerle başlayan ve daha çok şair olarak tanınan Palkin'in tek romanıdır. Romanda II. Dünya Savaşı'nın bitişiyle birlikte yaşadığı köye/kolhoza geri dönen ve romana da adını veren Alan'ın kendisine yeni bir hayat kurmak için verdiği mücadeleler anlatılır. Roman, Alan merkezli olmasına rağmen onun yaşadığı Kızıl Çolmon kolhozununsorunları ve bu kolhozda yaşayanların hikâyeleri de Alan'a bağlı olarak işlenir. Eser, Sovyet edebiyatının tipik bir örneği olmakla birlikte Palkin'in zaman zaman Altay Türklerinin gelenek göreneklerini, halk edebiyatlarını ve hayata bakış açılarını ön plana çıkarmasıyla benzerlerinden farklılaşır. Yazarın gözlemci ve gerçekçi bir tarzda kaleme aldığı romanın vaka zamanı 1945-1956 olmasına rağmen geriye dönüşlerle savaş zamanına da gidilir. Dolayısıyla SSCB'nin savaşa girdiği tarih esas alınacak olursa vaka zamanı 1941-1956 olarak kabul edilebilir. İki bölümden (Kulun Kişteyt ve Alan) oluşan romanda bu yıllar arasındaki toplum yaşantısı ve toplumu oluşturan belirgin tipler çok yönlü olarak ele alınıp işlenmiştir. Eserini duru ve akıcı bir Altay Türkçesiyle kaleme alan Palkin, zorunlu olmadıkça Rusça kelimeler kullanmaktan kaçınmış, anlatımını daha etkili kılmak içinse Altay folklorundan fazlasıyla faydalanmıştır.
Hatay’da Varlık Vergisi Uygulamaları (1942-1943)
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2020, Cilt XXXVI, Sayı 101 · Sayfa: 163-202 · DOI: 10.33419/aamd.732767
Özet
Tam Metin
Hatay, Mondros Ateşkes Antlaşması ardından Fransızlar tarafından işgalinden tam 21 yıl sonra, Mustafa Kemal Atatürk'ün olağanüstü diplomatik gayretleri sonucu 11 Temmuz 1939 tarihinde tekrar anavatan sınırlarına dâhil edilmiştir. 1 Eylül 1939 tarihinde başlayan İkinci Dünya Savaşı'na aylar kala yaşanan bu gelişmenin sevinci, savaşın başlamasıyla bir nevi yarım kalmıştır. Savaş tüm dünyayı etkilediği gibi Türkiye'yi de hem askerî hem de ekonomik açıdan olumsuz etkilemiştir. Türkiye savaşa girmemiş olsa da bir buçuk milyona yakın genç silahaltına alınmıştır. Millî savunma masraflarının artması, genç nüfusun askerde olması bütçe açığını oluşturmuş, para basımı artmış, üretim düşmüş, fiyatlar ve enflasyon yükselmiştir. Bu gelişmeler halkı ekonomik yönden olumsuz etkilemiştir. Osmanlı Devleti'nden, Cumhuriyet'e miras kalan Müslüman nüfus genelde çiftçilikle uğraştığından Gayrimüslimler ticari piyasaya egemen olmuşlardır. Savaş esnasında yaşanan ekonomik sıkıntı halkın çoğunluğunu yoksullaştırırken bir takım tüccar geçinen vurguncuları ise aşırı zenginleştirmiştir. Bu dönemde ithalat işleri özellikle Gayrimüslimlerin elinde olduğundan kazananlar da yine bu tüccarlar olmuştur. Kazançlar karaborsacılık, stokçuluk ve vurgunculuk gibi yasa dışı yollarla elde edildiği için, vergiden de kaçırılmıştır. Bu yüzden devlet hazinesi gereken geliri sağlayamamış, kamu işlerinde güçsüz ve çaresiz kalınmıştır. İşte bu ekonomik kaostan çıkmak için 1942 yılında bir defaya mahsus olmak üzere Varlık Vergisi çıkarılmıştır. Aşırı kazanç sağlayanlardan alınmak üzere çıkarılan bu vergi, çiçeği burnunda bir il olan Hatay'da da uygulanmıştır. Bu vergi, uygulamaları esnasında ve sonrasında devlete karşı yurtiçinde ve dışında kara propaganda aracı olarak kullanılmıştır. Gayrimüslim nüfus bakımından hiçte azımsanamayacak bir il olan Hatay'daki Varlık Vergisi uygulamaları ise bu açıdan değerlendirildiğinde çok önemlidir. Fakat bugüne kadar bu konuda hiçbir çalışma yapılmamıştır. Bu çalışmada, Hatay'ın ilçeleri de dâhil olmak üzere vergi mükelleflerinin isimleri, vergi miktarları listeler hâlinde yerel gazete Yenigün'den faydalanılarak sunulmuştur. Çalışmamız, Varlık Vergisi uygulamalarına farklı bir kapı aralayarak, bu uygulamaların içeriğinin anlaşılmasına katkıda bulunacaktır.