3 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Ilkhanid
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Moğol Neküderîlerin Kökeni ve Faaliyetleri

Belleten · 2019, Cilt 83, Sayı 298 · Sayfa: 853-886 · DOI: 10.37879/belleten.2019.853
Tam Metin
Neküderîler, Afganistan coğrafyasında hayatlarını sürdüren ve tarih sahnesine çıktıkları günden itibaren faaliyet sahası olarak İlhanlı Devleti'nin doğu sınırını tercih eden göçebe bir topluluktur. XIII. yüzyılın ortalarında bir tümen askerle yaptıkları yağma olaylarıyla kendilerinden söz ettiren Neküderîlerin isimleri Kirmân'dan Gazne'ye kadar neredeyse bütün şehirlerde kan ve gözyaşıyla özdeşleşmişti. Hayatlarını sürdürdükleri bölgelerde yerel halkın korkulu rüyası hâline gelen bu topluluk hakkında çalışmalar yapılmış olsa da onların menşei üzerine süren tartışmalar uzun zamandan beri devam etmektedir. Bu çalışmada Neküderîlerin menşeinin, Çağatay şehzâdesi Neküder Oğul ve İlhanlı hükümdarı Ahmed Teküder'in ordularının bakiyeleri olduğu yönündeki iddialar ve Neküder Noyan'ın Afganistan'a gelişinden sonraki faaliyetleri ele alınacaktır. Ardından Neküder Noyan'ın ismiyle anılmaya başlayan Neküderî topluluklarının İlhanlı tarihi boyunca giriştikleri siyasî hareketler irdelenecektir. Ayrıca Neküderîlerin kısmen yerleşik hayata geçtikleri Herât çevresindeki yaşantıları özellikle Kert kuvvetleri arasında üstlendikleri görevler ve bu hanedanın tarihi üzerindeki etkileri, İlhanlı coğrafyasında kaleme alınan gerek genel gerekse şehir ve bölge tarihi üzerine yazılan kaynaklar ışığında incelenecektir.

Bir Ortaçağ Anadolu Sûfîsi Hakkında Yeni Bulgular: Aybek Baba Şeyh mi, Emîr mi?

Belleten · 2014, Cilt 78, Sayı 283 · Sayfa: 879-890 · DOI: 10.37879/belleten.2014.879
Tam Metin
Makale, Türkiye'de biyografisi ve faaliyetleri büyük oranda yanlış yazılan bir Ortaçağ Anadolu Türk sûfîsi, Aybek Baba'yı ele almaktadır. 13. yüzyılın son çeyreğinde Amasya'da yaşayan Aybek Baba, Türkiye'de kendi hakkında yazılan eserlerde bir "tekke şeyhi", "politik bir kişilik" ve "İlhanlı ʿulemâsını İslâm'a döndüren bir mürşîd" olarak, hatta "İlhan Abaka'nın Anadolu'daki bir casusu" şeklinde tanımlanmıştır. İddiaya göre İlhan Abaka, bu "casus" sayesinde ez-Zâhir Baybars ile Mu‛în el-DînPervâne arasındaki gizli yazışmaları öğrenmiş ve Pervane'yi idam etmişti. Aybek Baba'nın İlhan Abaka ile iyi bir ilişki tesis ettiği ve onu İslâm'a ısındırdığı da bu şeyh hakkında yazılanlar arasındadır. Mehmed Fuad Köprülü'den başlayarak günümüz tarihçileri, Aybek Baba'nın hayatını ve dinî faaliyetlerini yazarken Hüseyin Hüsâm el-Dîn'in Amâsya Târîhi adlı eserini, ana kaynak olarak kullanmışlardır. Fakat bu eserdeki bilgi, ‛Ikd el-Cumân fî Ta'rîhEhl el-Zamân'ın el yazmasındaki bir harf hatası yüzünden büyük oranda yanlış telif edilmiştir. Dönemin İlhanlı kaynaklarında ismine rastlamadığımız bu sûfî şeyh hakkında yapılan söz konusu yanlışlık, Türkiye'de yazılan metinlerde, tam yüz yıldır tekrar edilegelmiştir. Makalemiz, ilk defa Hüseyin Hüsâm el-Dîn'in Amâsya Târîhi isimli eserinde yapılan ve daha sonra alıntılarla günümüze kadar tekrar eden yanlışlığın, nasıl meydana geldiği üzerinde durmakta; bu yanlışı pekiştiren diğer yanılsamaları ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır.

Women Patrons in Medieval Anatolia And a Discussion of Māhbarī Khātūn’s Mosque Complex in Kayseri

Belleten · 2014, Cilt 78, Sayı 282 · Sayfa: 475-526 · DOI: 10.37879/belleten.2014.475
Tam Metin
This article traces the role of female patrons of architecture in thirteenth- and early fourteenth-century Anatolia. At the center stands Māhbarī Khātūn, the mother of the Seljuk Sultan Ghiyāth al-Dīn Kaykhusraw II (R 1237-46). During the rule of her son, Māhbarī Khātūn was active as a patron of architecture, building most notably the Huand Hatun complex in Kayseri in 1238, and several caravanserais. The foundation inscriptions of these monuments, and the funerary inscription on Māhbarī Khātūn's cenotaph in the Huand Hatun mausoleum present the founder both as the mother of the sultan, and as a pious Muslim woman. The insistence on Māhbarī Khātūn's position as the sultan's mother points to her activity in a later stage of life, after the dead of her husband, 'Alā' al-Dīn Kayqubād (R 1220-37), when her status was akin to that of the valide sultan in later Ottoman practice. This article compares Māhbarī Khātūn to other known female patrons, active in Anatolia during Seljuk and Ilkhanid rule, who are mostly recorded in their foundation inscriptions. Thus, the importance of these inscriptions as sources to trace patrons who are marginal in the chronicles and hagiographies of the time, as is the case for female members of the Seljuk court, clearly emerges.