53 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Istanbul
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

THOMAS F. MATHEWS, The Byzantine Churches of İstanbul, A Photographic Survey, 1976 The Pennsylvania State University Press. 405 sahife, 650 fotoğraf ve plan, folio. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1977, Cilt 41, Sayı 164 · Sayfa: 781-783
Tam Metin
New York Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü (Institute of Fine Arts) profesörlerinden Thomas F. Mathews, 1971 yılında yayınladığı "İstanbulun erken devir kiliseleri "The Early Churches of Constantinople" adlı kitabından ve Heybeliadadaki "Kamariotissa kilisesi" 2 ile ilgili olarak 1973 de yayınladığı uzun makalesinden sonra, İstanbulun Bizans eserleri üzerinde yaptığı çalışmaları bu kez İstanbulda mevcut Bizans kiliselerini konu alan bu son büyük kitabı ile devam ettirmiş olmaktadır. Kitab günümüze kadar tamamen veya kısmen kalabilen Bizans kiliselerinin fotoğraf ve planları ile durumlarını tesbit etmek amacını gütmektedir. Ele alınan 40 kiliseden yalnız bir tanesi (Bakırköy -Hebdomon- deki izleri hemen tamamen yok olan Hagios Prodromos kilisesi) İstanbul şehir surları dışındadır. Geri kalan 39 kilise İstanbul surları içindeki alanda yer almaktadır. Ancak bunlardan bir kısmının da bu gün hiç bir izi kalmamıştır. Örneğin kitapta 3 no. ile gösterilen Aykapı kilisesi, 4 no.lu Balabanağa Mescidi, Beyazıt'ta Fen ve Edebiyat Fakülteleri temellerinde rastlanan 5 ve 6 no.lu A, B. C, D kiliseleri, 28 no.lu Sekbanbaşı Mescidi, 32 no.lu Şeyh Murat Mescidi ve 39 no.lu Topkapısarayı bazilikasının bu gün hiç bir izi görülmemektedir. Bunların dışındaki kiliselerden aşağı yukarı yarısı, yani 7 no.lu Boğdan Sarayı, 12 no.lu Hagia Euphemia, 17 no.lu/sa Kapı Mescidi, 19 no.lu Kasımağa Mescidi, 32 no.lu Odalar Camii, 26 no.lu Hagios Polyeuctos, 30 no.lu Sinan Paşa Mescidi ve 32 no.lu Acem Ağa Mescidi (Chalkoprateia) gibi kiliseler hemen hemen ortadan kalkmış. sadece bazı duvar kalıntıları günümüze kadar gelebilmiştir. Bunların dışında kalan kiliselerden yalnız biri, 37 no.lu Theotokos Panagiotissa (Kanlı kilise) kilisesi halen Rum kilisesi olarak yaşamaktadır. Aya İrini dışında kalan diğer kiliselerin tamamı cami olarak kullanılmaları sayesinde günümüze kadar ulaşabilmişlerdir.

ÇELİK GÜLERSOY, İstanbul, Aspects, a travers les dpoques II, Tophane, Fındıklı, Kabataş, Milano 1975. XIV-128 sayfa, 63 siyah-beyaz, 10 renkli resim [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1977, Cilt 41, Sayı 163 · Sayfa: 595-596
Tam Metin
Ç. Gülersoy, "Köprü ve Galata" ile başlamış olduğu İstanbul görünümlerini yayınlama işine devam etmektedir. Bu serinin birinci cildinde ele alınan Köprü ve Galata'dan sonra bu ikinci ciltte Tophane, Fındıklı ve Kabataş'ın bilinen ilk gravürlerinden 1973 yılı sonuna kadar görünümleri verilmektedir. Resimlerden birçoğu büyük çift sayfa halinde olup baskıları itinalıdır. Bu suretle Köprüden Dolmabahçeye kadar kısmın çeşitli çağlardaki görünümlerinin albümü oluşmaktadır. Bu üç semtin tarihçesini veren metin Fransızca ise de fotoğrafların altındaki açıklamalar yer yer Fransızcanın yanında İngilizce ve İtalyanca olarak da verilmiştir. Önce Tophanenin tarihi özetleniyor. Sonra Tophane iskelesindeki geçen yüzyılın yaşamı H. von Moltke, T. Gauthier, Miss Pardoe'den pasajlar alınarak anlatılmaktadır. Bundan sonra sıra ile Tophane İskelesi, Tophane'nin Beyoğlu yönünden görünüşü, Tophane ve Kemeraltı, Kılıçalipaşa camii ve Mahmut I çeşmesinin resimleri veriliyor. Bu görünümlerde çeşmenin 19. yüzyıl başlarındaki kubbeli hali, sonra kubbenin kaldırılması ve nihayet 20 yıl kadar önce çeşmeye tekrar kubbe yapılması izlenebiliyor.

GÜLERSOY, ÇELİK: Köprü ve Galata. İstanbul, (1971). 140 s., 67 siyah-beyaz, 11 renkli resim. 80 = Çağlar Boyunca İstanbul Görünümleri, 1. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 150 · Sayfa: 299-302
Tam Metin
Bir süreden beri Sayın Avukat Çelik Gülersoy "İstanbul Kitaplığı" dizisinden İstanbul'un yakın geçmişi ile ilgili kitaplar yayımlamakta, bu arada geçen yüzyılda Alphonse de Lamartine gibi yabancıların İstanbul ile ilgili yazılarının çevirilerini sağlayarak bunları dilimize kazandırma yolunda gayret sarfetmektedir. Bu defa da Galata Köprüsü, Galata ve Rıhtım'ı konu olarak alan bir çeşit "açıklamalı albüm" yayımlamış bulunmaktadır. Altı sayfa tutan önsözünden öğrendiğimize göre bu eser İstanbul'un değişik semtlerini ayrı ayrı ele alacak olan dizinin bir bakıma deneme maksadıyle yayımlanan ilk cildini teşkil etmektedir. Bu sebeple de İstanbul görünümlerini tertip eden Gülersoy, şehrin en canlı noktası olan Galata Köprüsü ile diziye başlamış bulunmaktadır. Şehrin diğer iki yakasını, Asya ve Avrupa'yı birleştiren ve şüphesiz şehrin görünüşünü temelden değiştiren Boğaz Köprüsünün yapımının bittiği bu sırada bu teşebbüs ilginç olduğu kadar, bu dönemde yapılması gerekli tespit için bir bakıma ilk adımı teşkil etmektedir. Renkli kuşe bir kapak içinde metin ve resimlerle birlikte iyi kağıda basılmış 140 sayfa tutan kitabın Türkçeden başka İngilizce, Fransızca ve Almanca çevirileri de birlikte verilmiştir. Dizinin ileride yayımlanacak ciltlerinde metnin yalnız bir yabancı dildeki çevirisini vermek hem ekonomik hem de yeterli olacaktır.