3 sonuç bulundu
Perge Stadium Kazılarında Bulunmuş Bir Grup Geç Roma Unguentariumu
Höyük · 2023, Sayı 12 · Sayfa: 135-156 · DOI: 10.37879/hoyuk.2023.2.135
Özet
Tam Metin
Pamphylia Bölgesi’nin metropol kentlerinden biri olan Perge antik kentinin stadiumunda 2021 yılı kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bu kazı sezonunda bulunmuş olan 68 adet pişmiş toprak unguentarium bu makalenin konusunu oluşturmaktadır. Bu eserlerin 11 adedinde monogram tespit edilmiştir. Söz konusu örneklerin Geç Antik Dönem’de tüm Akdeniz coğrafyasında yaygın olarak kullanılan “Geç Roma Dönemi” unguentariumları tipinde olduğu yapılan araştırmalar sonucunda anlaşılmaktadır. Akdeniz coğrafyasında MS 5. yüzyıldan MS 7. yüzyılın ortalarına kadar kullanımda olduğu bilinen ve işlevsel olarak Hristiyan hacılarının kutsal sularını veya yağlarını taşıdıkları kap olarak literatüre giren bu unguentariumların, Perge’deki buluntu alanları çeşitlilik göstermektedir. Stadium alanından ele geçen bu parçalar konteks buluntusu olarak ele geçmemiştir. Bu buluntuların tamamı dolgu toprak içinde karışık bir konteks ile birlikte tespit edilmiştir. Makalenin konusunu teşkil eden unguentariumlar öncelikle hamur yapıları ele alınarak incelenmiştir. Bu bağlamda dört mal grubuna ayrılabilecekleri belirlenmiştir. Ele geçen buluntular arasında büyük çoğunluğunun monogramsız örneklerden oluştuğu anlaşılmıştır. Üzerinde monogram barındıran örnekler ise kendi içerisinde farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıklar da x biçimli, haç merkezli, blok ve istisnai olmak üzere alt gruplara ayrılarak çalışılmıştır. Monogramsız parçaların neredeyse hepsinin ağız kenarlarından kırık olduğu, monogramlı parçaların ise mühre yakın kısımlardan kırılmış oldukları dikkat çeken bir ayrı husustur. Bu husus göz önüne alındığında, kutsal buluntu grubunda değerlendirilen bu eserlerin kırıklarının, olası bir ritüelin parçası olabileceği düşünülmüştür
Perge’de Roma İmparatorluk ve Geç Antik Dönem’de Görülen İthal Keramik Malzeme Üzerine Genel Bir Değerlendirme
Höyük · 2022, Sayı 9 · Sayfa: 67-84 · DOI: 10.37879/hoyuk.2022.067
Özet
Tam Metin
Perge, eski çağlarda Pamphylia olarak tanımlanan ve Antalya ilinin ovalık kısmını oluşturan bölgenin önemli kentlerinden biridir. Kentte bugün ayakta kalmış yapıların büyük çoğunluğu Roma İmparatorluk Dönemi’ne tarihlenmektedir. Bununla birlikte kentin akropolisinde yapılan çalışmalarla Perge’deki en erken insan izlerinin MÖ 5. bin civarına tarihlendiğini söyleyebilmek mümkün olmuştur. Bu tarihten itibaren yaklaşık MS 7. yüzyıla kadar kesintisiz yerleşim izlenen Perge’de 1946 yılından beri kazı ve onarım çalışmaları sürdürülmektedir. Farklı dönemlerde ve farklı uzmanlar tarafından sürdürülen çalışmalar sayesinde kentin keramik repertuarının oldukça geniş olduğu anlaşılmaktadır. Perge, kıyıdan içeride bir yerleşim yeri olmakla beraber, aslında gemilerle geliş gidişe uygun Aksu nehrine yakınlığı sayesinde aynı zamanda bir liman kentidir. Bu elverişli konumu sayesinde güçlü bir ticari ağa sahip olduğu söylenebilir. Nitekim yerleşmede MÖ 5. binden itibaren çok çeşitli türlerde keramik malzeme bulunmuştur. İleride gerçekleştirilmesi planlanan Perge keramik repertuarı çalışmalarına bir altlık oluşturması amacıyla hazırlanan bu derlemede kentin uzun süreli ve kesintisiz tarihinde Roma İmparatorluk ve Geç Antik Dönem ithal kaliteli keramik malzemeye odaklanmaktadır.
Höyücek Kazıları - 1989
Belleten · 1992, Cilt 56, Sayı 216 · Sayfa: 551-566 · DOI: 10.37879/belleten.1992.551
Özet
Tam Metin
Burdur Bölgesinde 1976 yılında başladığımız arkeolojik araştırmaların ilk bölümünü, geçtiğimiz yıl sonuçlandırıp, Kuruçay Höyüğü kazılarını bitirmiştik. Kuruçay çalışmaları sırasında, bölgenin özellikle güney kesimlerinde yüzey araştırmaları yapmış ve bu arada Bucak ilçesi yakınlarında, birbirinden 2 km. uzaklıktaki iki höyüğü de gezmiştik. Araştırmalar sonunda, kuzeydeki Tepecik Höyüğü'nün yüzeyinde fazla keramik olmadığını, buna karşılık, yayvan ve daha küçük bir höyük olan Höyücek Höyüğü'nde (Bundan sonra Höyücek olarak anılacaktır), çok değişik nitelikli keramik ve önemli bazı eserler bulunduğunu saptadık.