7 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Kitabe
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Mankalya Esma (Han) Sultan Camii Haziresi Mezartaşı Kitabeleri

Belleten · 2010, Cilt 74, Sayı 270 · Sayfa: 389-420
Bu çalışma, Romanya'nın Dobruca Bölgesi Mankalya şehrinde bulunan Esma Sultan Camii haziresinde bulunan mezar taşı kitabelerinin çözümlemesini içermektedir. XVI. Yüzyıl Osmanlı eseri olan cami, 2008 yılında restore edilmiş ve bu esnada hazirenin düzenlemesi ve mezar taşı kitabelerinin çözümlemesi tarafımızdan gerçekleştirilmiştir. Bölgenin bir Türk yurdu olduğunu belgelemesi bakımından bu mezar taşlarının önemi büyüktür. Bu sebeple korunması ve yeni nesillere tanıtılması gerekmektedir. Mankalya (Romence Mangalia), Romanya'nın Dobruca bölgesinin Karadeniz kıyısında yer alan bir liman şehridir. Şehirde önemli miktarda Türk ve Tatar azınlık mevcuttur. XVI. yüzyılda yapılan Esmâ Sultan Camii, Romanya'daki en eski Osmanlı camisidir. Bugün câminin kitâbesi kayıp durumdadır. Bahçesine son yıllarda asılmış olduğu anlaşılan tabelada "Esmahan Sultan" şeklinde yazılan isim, Osmanlı arşiv belgelerinde Esmâ Sultan şeklinde kayıtlıdır. Esma Sultan, İkinci Sultan Selim'in kızı ve Sokullu Mehmet Paşanın eşidir. Kendisinin kurucusu olduğu vakıflar ve hizmetleri ile ilgili yüzlerce arşiv belgesi mevcuttur. Adının Mankalya'daki cami ile birlikte zikredildiği bir belgede ifade aynen şöyledir: "Mankalya'da Esma Sultan Camii'. Bu yüzden biz galatı meşhur olduğu şekliyle değil, arşivdeki bilgiye göre Esma Sultan Camii adıyla yazıyoruz.

Niksar-Tokat-Gümenek ve Kayseri-Palas'ta Üç Kitabe

Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 218 · Sayfa: 81-88
Tam Metin
I. Niksar'da Süleyman Şah Kitabesi Anadolu Selçuklu sultanlarından II.Süleyman Şah'a ait, daha önce Niksar Kalesi üzerinde iken kaleden düşerek Melik Gazi Türbesine, oradan da Tokat Müzesine alınan kitabe, bugüne kadar okunuş ve tarih olarak farklı şekillerde yayınlanmıştır. II. Tokat-Gümenek'te Gazan hanın ismi geçen türbe kitabesi. Tokat Gümenek'te bir türbeye ait iken, buradan Tokat Müzesine getirilen 60x60 cm. ebadında mermer üzerine mükemmel sülüsle yazılmış, en üstteki "Gazan Han" ismi dahil beş satırlık kitabedir. III. Kayseri'nin Sarıoğlan ilçesine bağlı Palas Kasabasındaki Çeşme Kitabesi. Kayseri'nin Tuzla gölü kenarındaki ovada bulunan Palas Kasabasında eski camiin avlu kapısı üzerine sonradan yerleştirilmiş birçeşme tamir kitabesi bulunmaktadır.

İBRAHİM HAKKI KONYALI, Âbideleri ve Kitâbeleriyle Beyşehir Târihi, Neşre hazırlayan : Prof. Dr. Ahmet Savran, Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Yayını, Erzurum 1991, XXIII + 409 sayfa + 90 adet resim. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 218 · Sayfa: 303-304
İlim Dünyası, İbrahim Hakkı Konyalı'yı çıkarmış olduğu Hak Tolu, Tarih Dünyası, Tarih Hazinesi ve Örnek isimli dergileriyle çok yakından bilmektedir. Merhûm Konyalı'nın, 1967 yılında hazırlamış olduğu Âbideleri ve Kitâbeleriyle Beyşehir Târihi isimli eseri, şimdi, Atatürk Üniversitesi yayınları arasından çıkmış bulunmaktadır. Eser, aynı üniversitenin öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ahmet Savran tarafından neşre hazırlanmıştır. Kitap, Konyalı'nın kendisine has tasnifiyle okuyucuların hemen ilgisini çekmektedir.

ŞEVKET BEYSANOĞLU, Anıtları ve Kitabeleri ile Diyarbakır Tarihi, 1. cilt: Başlangıçtan Akkoyunlular'a kadar, Ankara 1987; 2. cilt: Akkoyunlular'dan Cumhuriyete kadar, Ankara 1990: Diyarbakır Belediyesi yayınları. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1992, Cilt 56, Sayı 217 · Sayfa: 1111-1114
Tam Metin
Köklü bir tarihe sahip olan ve bir çok medeniyetlerin birleştiği bir konumu bulunan Diyarbakır'ın önemi inkar edilemez. Bu önemli şehir Ziya Gökalp, Süleyman Nazif, Cahit Sıtkı Tarancı ve Ali Emiri gibi meşhur şair ve ilim adamlarını yetiştirdiği gibi Muslihiddin-i Lari, Bıyıklı Mehmed Paşa ve Özdemir oğlu Osman Paşa gibi tarihçi ve tarih yapanları da yetiştirmiş ve bağrına basmıştır. İşte bunları eserleriyle birlikte ilim alemine tanıtan kişi de Dr. Şevket Beysanoğlu'dur. Beysanoğlu'nun en büyük yapıtı da henüz iki cilt halinde yayınlanan Diyarbakır Tarihi'dir.

Güzelhisar Urartu Kitabesi

Belleten · 1991, Cilt 55, Sayı 213 · Sayfa: 323-330
Erzurum iline bağlı Pasinler İlçesi'nin sınırları içinde bulunan ve eski adı Avnik olan Güzelhisar köy camisinin avlusundan alınarak müzeye ilgili araştırmacılar ve Müze Müdürü Serap Yaylalı tarafından 16 Ekim 1981 günü getirilen bu Urartu kitabesi Erzurum Arkeoloji Müzesi'nin 142-81 envanter numarasında kayıtlıdır.

Urartu At Gemleri

Belleten · 1987, Cilt 51, Sayı 200 · Sayfa: 441-468 · DOI: 10.37879/belleten.1987.441
Tam Metin
Çeşitli kolleksiyonlarda ve müzelerdeki Urartu eserleri arasında değişik formlarda gemlere rastlanır. Bunlardan kitabeli olanlarını açık bir şekilde Urartu gemi olarak kabul etmek zorundayız. Fakat kitabesiz olanların kesinlikle Urartulara ait olduğunu söylemek oldukça zordur. Bu çalışmamızdaki Urartu gemleri, yayınlanmış olan Adana, Van Bölge Müzeleri ve Gaziantep müzesindeki bir kısım gemler ile Elazığ müzesindeki gemlere göre tasnif edilmiştir. Bu malzemeye dayanarak Urartu gemlerinin özelliklerini tesbit etmeye çalıştık.

Kuzey Moğolistan'da Yeni Bir Uygur Anıtı : Taryat (Terhin) Kitabesi

Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 184 · Sayfa: 795-838 · DOI: 10.37879/belleten.1982.795
Tam Metin
Son yıllarda Moğolistan'da "runik" harfli irili-ufaklı birçok Türkçe kitabe bulunmuştur. Bunların en önemlilerinden biri Taryat veya Terhin kitabesidir. Dört parça halinde ele geçen bu kitabenin ilk parçası Moğol arkeologu Ts. Dorjsuren tarafından Moğol Halk Cumhuriyeti'nin Arkhangay (Kuzey Hangay) aymağımn Taryat bölgesinde, Hangay dağlarının kuzey-batı kısmında, Terhin ırmağı vadisinde toprağa çakılı olarak bulunmuştur. Mongolist Kh. Lubsanbaldan ile M. Şinekhüti'den ve Türkolog B. Bazilkhan ile S. G. Klyaştornıydan oluşan karma Moğol-Sovyet bilimsel heyeti 1969 yılında kitabe parçasını n bulunduğu yerde kazılar yapmış ve kitabeye kaide vazifesini gördüğü anlaşılan bir taş kaplumbağa heykelini meydana çıkarmıştır. Nihayet, 1970 yılında aynı yerde kazılara devam eden iki arkeolog, N. Ser-Odjav ve V. V. Volkov, toprak altından kitabenin diğer iki parçasını da çıkarmışlar ve böylece görevi tamamlamışlardır. Üç parça halindeki kitabe ile taş kaplumbağa heykeli Moğol Halk Cumhuriyeti'nin başkenti Ulan-Bator'a nakledilmiş ve Bilimler Akademisine bağlı Tarih Enstitüsü'ne konulmuştur.