29 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Kurtuluş Savaşı
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

NESİM OVADYA İZRAİL, 24 Nisan 1915 İstanbul Çankırı, Ayaş, Ankara, İletişim Yayınları, İstanbul 2013, 584 sayfa. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2015, Cilt 79, Sayı 284 · Sayfa: 395-398 · DOI: 10.37879/belleten.2015.395
Osmanlı Ermeni tarihi üzerine Türkiye'de ve yurtdışında yapılan araştırmalar son otuz yıldır artarak sürmektedir. Bu eğilim Başbakanlık Osmanlı Arşivindeki (BOA) yaklaşık 150 milyon belge ve 366,000 defterden tasnifi bitenlerin tümünün 1989'da açılıp yerli ve yabancı bilim adamlarının kullanımına sunulmasından sonra ayrı bir ivme kazanmıştır. BOA'da değişik fonlarda bulunan Ermeni meselesi hakkındaki malzemenin tasnifi ve katalogları tamamlanmıştır. Ayrıca, Ermeni çetelerinin Doğu Anadolu ve Kafkasya'da yaptıkları katliam ve mezalim BOA'daki belgelerin kitap serileri olarak yayınlanmasıyla uluslararası kamuoyu ve bilim camiasının dikkatine getirilmiştir.

İngiliz Belgelerine Göre Kurtuluş Savaşında Manisa ve Bölgesi (1919-1922)

Belleten · 2011, Cilt 75, Sayı 272 · Sayfa: 191-204
Tam Metin
Manisa kenti, Türk Kurtuluş Savaşı döneminde, öteki kimi Aydın vilayeti kentleri gibi, feci günler geçirmişti. Bu çalışmada amaç, Londra'da 'Public Record Office' olarak bilinen İngiliz Devlet Arşivi'nde korunmakta olan İngiliz belgelerine ve kimi yabancı yazarların bu kente ilişkin olarak yayımlanmış olan yapıtlarına dayanarak, o dönemin olaylarını yansıtmaktır. Bunu yaparken, niyetim, o korkunç felakete neden olanlarla kurbanlarının bugünkü varisleri arasında nefret duygulan kışkırtmak değil, bu konudaki bilgi kaynaklarımıza katkıda bulunmaktır.

Tarihi Erzurum Kenti Üç Kümbetler ve Çevresinde Bir Analiz Çalışması

Belleten · 2005, Cilt 69, Sayı 256 · Sayfa: 841-858
Tam Metin
Günümüzde kentlerin ve dolayısıyla kentsel mekanların yaşadığı ve giderek artmakta olan sorunlar; özellikle hızla artan nüfus ve beraberinde gelen yoğun yapılaşma, çevre kirliliği, ekonomik güçlükler, sosyo-kültürel değişim vb. ana başlıklar altında toplanabilir. Kentlerin olumsuz büyüme ve gelişmeleri, toplumların yüzlerce yıllık birikim ve deneyiminin sonucunda sahip oldukları ve kentlerin genel karakterlerini kazanmalarında önemli rol oynayan tarihi-geleneksel çevreleri doğrudan etkilemektedir. Kuban'ın, toplum sadece bugünü ve yarını ile değil, bütün geçmişi ile tanınıyorsa, geçmişin en görkemli ve kesin görüntüsü bütün bir kent dokusunda yaşar, ve Özer'in, değişme, gelişme, yeni aşamalar, bir toplumun, sağlıklı bir toplumun kaçınılmaz yoludur. Ancak, bu yol geçmişimizin değerlerine eğilmeyi, onların yaratılmalarındaki bileşenleri gözden geçirmemeyi gerektirmez. Geçmişimizin ürünlerini, onların yaratılma ortamlarını açıklıkla ortaya koymak, üstelik gelecek için aydınlık bir yol bulmayı da kolaylaştırır, şeklindeki açıklamaları tarihi ve geleneksel çevrelerin önemini daha iyi vurgulamaktadırlar.

Kurtuluş Savaşı Döneminde İstanbul Kabineleri ve İngiliz İstihbarat Servisi

Belleten · 2001, Cilt 65, Sayı 243 · Sayfa: 661-708
Tam Metin
Bu yazımda, daha önce yayımlanmış olan yapıtlarımda değinilmemiş ve özellikle İstanbul kabineleriyle ilgili olan, en önemli gördüğüm İngiliz İstihbarat Servisi raporlarını incelemeye çalışacağım. Ancak, 1918-19 yıllarını kapsayan raporlar daha önce yayımlanmış olduğu için, bu yazımda, 1920-22 yıllarını kapsayan raporlar üzerinde duracağım.

MEHMET ASAF (SAYGUN), Volga Kıyılarında ve Muhtıra: Esaret Hatıra ve Maceraları, (Yay. Hz. Murat Cebecioğlu), İzmir Akademi Kitabevi 1994, XXIII+310 s. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2000, Cilt 64, Sayı 240 · Sayfa: 647-656
Tam Metin
İlkokul yıllarımda Birinci Dünya Savaşının ve Kurtuluş Savaşı'nın muharip neslinden pek çok savaş anılarını dinledim. Tarihimizin son yüz yıllık kesitinde ülkeleri için hiçbir kuşağın yapamadığı kadar fedakârlık yapan, kan ve can veren; karşılığında da verdikleri ölçüde sahipsiz bırakılan bu âbide insanlardan o yıllarda dinlediklerimin hepsini anladığımı iddia edemem. Hatta bir ölçüde, içlerinde çeşit çeşit ölüm motifi gizlenmiş cephe hikayelerinden, açlık ve bulaşıcı hastalık olaylarından ürktüğümü, korktuğumu dahi söyleyebilirim. Dinlediğim her hikayeyi, olaylarda geçen ülke coğrafyasına ait isimleri çocukluk hayalleriyle bir yerlere yakıştırdım; ancak, her hikayede aslında Osmanlı Devleti'nin çöküş tarihinin anlatıldığını ve yeni bir Türk devletinin doğum sancılarının çekildiğini fark edemedim.

Amerikan İstihbarat Belgelerine Göre Kurtuluş Savaşı'nın Bunalım Dönemindeki Türk Dış Politikası ve "Dışişleri Bakanı Yusuf Kemal Bey'le Yapılan Görüşmeler"

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 234 · Sayfa: 495-528
Tam Metin
Kongreler devresinde Ulus'a maledilen ve Son Osmanlı Meclis-i Mebusân'ınca betimlenen "Ulusal Ant" ödün verilmez bir biçimde ortaya konulmuş, Ulus, Meclis ve Ordu bütünüyle bu amaca kilitlenmişti âdeta... Bağlaşık Devletlerin Mondros'la açmış oldukları karta, aynı platformda, koşulları bile tartışılmayacak bir biçimde yanıt verilmişti. Makro seviyede ortaya konulan bu amaçlar doğrultusunda, Türk Dış politikasının genel ilkeleri çerçevesinde örgütlenilerek, dış platformda da, Yeni Türk Devletinin kurumsallaşmasına hız verilmişti. Mondros'tan bu yana 21 ay geçmiş, hilâfet, saltanat ve hanedanın ayrıcalıkları ile hakları uğruna, Osmanlı Devleti'nin paylaşılması demek olan "Doğu Sorunu"nun bütün vecheleri uygulama alanına sokulmuş, ülke bütünlüğünden ödün verilmek suretiyle, Sevr Antlaşması imzalatılmıştı. Türk Kurtuluş Savaşı Sevr'den ödün verdirilmesi için yapılmıyordu, "Ulusal Ant" ile ortaya konulan fizikî coğrafî hedefe adım adım yaklaşılıyordu.

Kurtuluş Savaşı Günlerinde Mustafa Kemal-Enver Çatışması

Belleten · 1990, Cilt 54, Sayı 209 · Sayfa: 381-402
Tam Metin
Birinci Dünya Savaşında yenilgiye uğratılan Osmanlı İmparatorluğu'nu ve yenen İtilaf Devletleri adına İngiltere'yi temsil eden murahhaslar arasında, 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Bırakışması'nın aktinden dokuz gün sonra, yani 8/9 Kasım gecesi, Osmanlı İmparatorluğu'nu savaşa sürüklemekten sorumlu İttihat ve Terakki Derneği'nin üç önderi -Talat, Enver ve Cemal Paşalar- kimi yandaşlarıyla birlikte, U-67 sayılı Alman denizaltısıyla İstanbul'dan gizlice kaçıyorlardı. Kaçakların hedefi, İngiliz gizli belgelerine bakılacak olursa, Köstence, Türk kaynaklarına göre ise, Kırım kıyılarında, Sivastopol yakınlarında bir sahil kenti olan Gözleve (Evpatorya)'ydı.

Kurtuluş Savaşında Demiryolculuk VIII

Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 205 · Sayfa: 1707-1714
Tam Metin
Bundan önceki yazımızın sonunda Büyük Zaferimizin Demiryollarında oluşturduğu "Güven" den söz etmiştik. Gerçekten de "Güven" den söz etme durumunda idik. Uzun zamandan beri, içten ve dıştan aşılanmakta olan yetersizlik duyguları, "kendine güvenme" durumuna erişmekten bizi alıkoymakta idi. Bunun Demiryollarındaki görünüşlerinden bir kaçına bakmakta yarar görmekteyiz. Konuya giriş için Anadolu-Bağdat Demiryollarının kısa bir tarihçesini gerekli bulmaktayız.

Kurtuluş Savaşında Demiryolculuk VII

Belleten · 1987, Cilt 51, Sayı 200 · Sayfa: 849-862 · DOI: 10.37879/belleten.1987.849
Tam Metin
Düşmanı yurdumuzdan kovacağımıza öyle inanıyorduk ki, her çeşit çalışma ve her davranış, bu amacı gerçekleştirmeğe yönelik olduğu oranda bir anlam kazanıyordu. Demiryolları İdaresi de, her biri başlı başına bir idareyi uğraştırmağa yetecek büyüklükteki işlerinin yanında, ileride, Ordumuzun geri alacağı yerlerde düşmanın tahrip ederek bırakacağı demiryolu şebekesinin onarılması problemini, günlük işlerinin ortaya çıkarmakta olduğu sorunlardan daha önemli görüyor, bunun için "çaresizlik içinde bir takım tedbirler" almayı tasarlıyordu.

Kurtuluş Savaşında Demiryolculuk VI

Belleten · 1986, Cilt 50, Sayı 198 · Sayfa: 861-876 · DOI: 10.37879/belleten.1986.861
Tam Metin
Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu'daki demiryollarının durumunu ve değerini belirtebilmek için, karayollarının o zamanki durumu üzerinde bir fikir edinmiş olmamızın, bu nedenle de, o zamanın somut olaylarından bir kaçına göz atmamızın yararlı olacağını sanmaktayız.