7 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Kutadgu Bilig
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Kutadgu Bilig ve İndeksi Üzerine Düzeltme Teklifleri

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2024, Sayı 57 · Sayfa: 139-162 · DOI: 10.24155/tdk.2024.235
Tam Metin
Kutadgu Bilig gibi tarihsel ve felsefi derinliği olan bir metni okumaya çalışmak, çok çetin bir iştir. En geniş tarihsel metinlerden olan bu eser, Türkçenin kelimelerine, deyimlerine ve söz kalıplarına tanıklık eder. Bu nedenle R. Rahmeti Arat’ın eser üzerindeki çalışması ve hazırlanmış olan indeks, değerlidir. Ancak böylesi tarihsel ve derinlikli bir eserin neresinde hangi kültürel öge veya değerle ilgili hangi söz varlığının karşınızda olduğunu her zaman teşhis etmek oldukça güçtür. Metindeki kelimelerin ve bağlamın izini sürerken karşınıza sorunlar yumağının tahmin edilemez derecede şaşırtıcı örnekleri çıkabilmektedir. Eserdeki okuma ve anlaşılma sorunlarının bazıları yazılışları aynı olan kelimelerin yanlış okunması, deyimlerin teşhis edilememiş olması, dil yapılarının fark edilmemiş olması nedeniyle ortaya çıkmış olabilir. Bir kısım sorunlar ise bağlam ve anlamın iyi izlenememiş olması veya eserin manzum oluşundan kaynaklanmış olabilir. Çünkü manzum eserlerde düz yazıdan farklı olarak ve çoğu zaman vezin gereği olarak yer değiştirmiş veya eksiltilmiş/kısaltılmış dil ögeleri söz konusu olabilmektedir. Ayrıca metinde karşılaşılan yapı, bazen başka bir metinde geçmemiş veya başka metinlerden farklı anlamda kullanılmış olabilir. Başka metinlerde geçmeyen bir dil yapısını doğru okuyup anlamak için eldeki en sağlam anahtar elbette bağlamdır. Türkçenin tarihsel metinleri, sayıca az ve oldukça sınırlı genişliktedir. Bir eserin yazıldığı dönemde kullanılan dilin bütün sözcüklerine, dil yapılarına ve bunların bütün anlamlarına tanıklık etmesi elbette beklenemez. Böylesi geniş ve tarihsel bir metinde farklı okuma sorunlarının bulunması ise mümkündür. İşte bu makalede Arat’ın hazırlamış olduğu Kutadgu Bilig metni ve fişleri ile dil içi aktarmasından hareketle hazırlanmış olan indeks üzerine düzeltme teklifleri yapılmaktadır.

KÖKTÜRK HARFLİ YAZITLARDA GÖRÜLEN KİŞİ ADLARI VE ESKİ TÜRKLERDE ADLAR ÜZERİNE BİR BAKIŞ

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2023, Sayı 55 · Sayfa: 79-116 · DOI: 10.24155/tdk.2023.218
Tam Metin
Köktürk harfli metinlerden itibaren Türklerin tarihî süreçte geride bıraktıkları yazılı kaynaklar, bugün için içerdikleri konulardan ve mesajlardan daha büyük bir değere sahiptir. Her bir yazılı metin Eski Türklerin sosyokültürel hayatlarına ışık tutmaktadır. Köktürk Kağanlığı’nın yıkılmasından sonra Kutlug Bilge Köl Kağan tarafından kurulan Uygur Kağanlığı da Kırgızlarca sonlandırılmış ve Türk boyları farklı bir yola girmiştir. Batıda tarih sahnesinde Karahanlıların baş gösterdiği sıralarda İslam da kendine Türkler arasında bir yer bulmaya başlamıştır. Özellikle Uygurlardan beri farklı dinî ve kültürel çevrelerle ilişki kuran Türkler, kültürel unsurlarını kimi zaman uyarlayarak kimi zaman yitirerek bugüne dek varlıklarını korumuşlardır. Dîvânu Lugâti’t Türk, Kutadgu Bilig, Atebetü’l Hakayık ve Dîvân-ı Hikmet gibi İslami çevrede yazılan eserler Türk dilleri ve edebiyatları için paha biçilemez bir değere sahiptir. Kimi kesimlerce Orta Türkçe dönemi içerisinde değerlendirilen bu eserlerin Eski Türkçe eserleri ile yakın ilişkisi dikkat çekmektedir. Karahanlılar zamanında oluşturulan eserlerin hangi dönem içerisinde değerlendirileceğinden bağımsız olarak Köktürk harfli metinler ile Türklerin farklı dinî çevrelerde ve farklı alfabelerle oluşturdukları eserlerin birlikte ele alınması filolojik, sosyolojik ve daha birçok alan açısından son derece önemlidir. Bu çalışmada Köktürk harfli yazıtlarda görülen kişi adlarının bir listesi verilecek, Kutadgu Bilig ve Atebetü’l Hakayık’ta geçen ad ile ilgili ifadeler üzerinde durulacak ve kültürün taşınmasına tanıklık eden eserler bir arada değerlendirilmeye gayret edilecektir.

Karahanlı Dönemi Eserlerinde Esmȃ-i Hüsnȃnın Türkçe Karşılıkları

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2020, Sayı 50 · Sayfa: 23-46 · DOI: 10.24155/tdk.2020.139
Türkler çoğunlukla 11. yüzyılda İslamiyeti benimsemişlerdir. İlk Müslüman Türk devleti bu dönemde hâkim olan Karahanlı Türk devletidir. Karahanlılar döneminde yazılmış eserler İslami Türk edebiyatının ilk eserleri sayılır. Satır arası Kur'an Tercümesi (Rylands nüshası), Dîvȃnu Lugȃti't-Türk, Kutadgu Bilig ve Atebetü'l-Hakȃyık adlı eserler Karahanlı Türkçesiyle yazılmış ve günümüze kadar gelmiş olan eserlerin başlıcalarıdır. Bu eserlerde İslamiyete ait terimler için genellikle Türkçe karşılıklar türetilmiştir. Daha önce Uygurlar döneminde bir gelenek hâlini alan başka dinlere ait kavram isimlerini ve terimleri Türkçeleştirme uygulamasının İslamiyetin kabul edildiği Karahanlılar döneminde de devam ettiği görülür. İslamiyeti yeni benimseyen bir toplumda, bu yeni inancı anlatmak, yaymak ve benimsetmek için onların bildiği bir dili kullanmanın gerekli olduğu anlayışıyla bu eserler kaleme alınmıştır. Bu dönemde türetilen terimlerin pek çoğu sonraki dönemlerde unutulmuş, bunların yerine Arapça terimler kullanılmıştır. Diğer dinȋ terimlerde olduğu gibi Tanrı'nın esmȃ-i hüsnȃ adı verilen güzel ad ve sıfatları da Karahanlı dönemi eserlerinde Türkçe ile karşılanmıştır. Karahanlılar döneminde türetilen bu adlar daha sonraki dönemlerde Türkçe ile yazılmış bir kısım eserlerde de kullanılmış, eserlerin bir kısmında da bu adlar başka Türkçe sözcüklerle karşılanmıştır. Bu çalışmada esmȃ-i hüsnâ kavramı kısaca tanıtılmış ve Karahanlı Türkçesi ile yazılmış eserlerde kullanılan esmâ-i hüsnânın Türkçe karşılıkları tespit edilmiştir. Taranan eserlerde, Tanrı'nın adı veya sıfatı olarak kullanılan sözcüklerin yer aldığı cümleler verilerek anlamları ve kullanım şekilleri örneklendirilmiştir. Sonuçta esmâ-i hüsnânın büyük bir kısmının Karahanlı Türkçesi ile yazılmış eserlerde çeşitli yollarla türetilen Türkçe sözcüklerle karşılandığı belirlenmiştir.

Kutadgu Bilig’deki “Tuşı” Çekim Edatı Üzerine

Erdem · 2015, Sayı 69 · Sayfa: 87-100 · DOI: 10.32704/erdem.537384
Tam Metin
Türk-İslam medeniyetinin en önemli eserlerinden biri Kutadgu Bilig'dir. Eser bugüne kadar birçok incelemeye konu olsa da metinde hâlen gözden kaçmış, kesin bir sonuca bağlanmamış veya yeniden yorumlanması gereken dil malzemelerinin bulunduğu aşikârdır. Bu yazıda, Kutadgu Bilig'de çekim edatı olarak işletilen "tuşı" (

Kutadgu Bilig'de Bulunma Hali Ekinin Fonksiyonları

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1999, Cilt 47 · Sayfa: 9-25
Bulunma hali ile ayrılma halinin görev aktarımına Karahanlı Türkçesinde oldukça sık rastlamaktayız. Hemen her isim ve zamirin bu aktarıma girmesi söz konusu olmakla beraber, zamirlerin bu görev aktarımına daha çok meyilli olduğunu söyleyebiliriz.

KUTADGU BİLİG’DE İKİ AYRI BİÇİMDE TRANSKRİPSİYONLANMIŞ ARAPÇA VE FARSÇA KÖKENLİ KELİMELERİN BİRLEŞTİRİLMESİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1987, Cilt 35 · Sayfa: 165-172
Yakın zamanlara kadar Kutadgu Bilig'deki Arapça ve Farsça kökenli kelimelerin yüz ile yüz yirmi arasında olduğu kabul edilirken, bu konuda V. Milli Türkoloji Kongresi'nde sunduğumuz bir bildiri ile, anılan yabancı kaynaklardan Kutadgu Bilig'de bulunan kelime sayısının dört yüzü aştığı; eserin dizininde görülebileceği gibi, madde başı durumundaki kelimelerin ise iki bin sekiz yüzü geçtiği…

Kutadgu Bilig Dizini Üzerine

Belleten · 1981, Cilt 45, Sayı 178 · Sayfa: 23-78 · DOI: 10.37879/belleten.1981.23
Tam Metin
Arat'ın çalışmaları arasında Kutadgu Bilig'in üç nüshasına dayanan karşılaştırmalı metin yayını ve çevirisi sanırım onu en uzun süre uğraştıran çalışmalar olmuştur. Kendisi bu çalışmalarına daha hocası Willy Bang Kaup hayattayken (yani 1934'ten önce) başladığını yazıyor. Çeviri cildi ilk kez 1959'da basıldığına göre Arat'ın KB üzerinde 25 yıla yakın çalıştığı anlaşılıyor. Ölümünden 15 yıl sonra kendi öğrencisi olan meslektaşlarımızın yayınladığı dizinin önsözünde Muharrem Ergin, Arat'ın sağlığında metnin fişlerini hazırladığım, alfabe sırasına koyduğunu, ancak maddelerin düzenlenmesi ve maddebaşlarına anlam verilmesi işinin birkaç denemeden ibaret kalmış olduğunu bildiriyor. Bu fişler üzerinde dizini yayınlayanların denetiminde yaptırılan öğrenci mezuniyet tezlerinin sonradan bir kez daha gözden geçirilip denetlenmesi ve düzeltilmesi sonucu ortaya Arat'ın adıyla yayınlanan dizin cildi çıkmıştır. Bu dizini Arat kendisi bitirebilse, hele Uygurca metinlerde ve Atebetül-hakayık'ta yaptığı gibi notlarını ve açıklamalarını da yazıp yayınlayabilseydi, Türk filolojisi pek yararlı bir çalışma daha kazanmış olurdu. KB metni yaklaşık 68.000 sözcükten oluşmaktadır. Bunca sözcüğü 2861 maddebaşında toplayarak belli bir düzene göre sıraya koymak ve anlam vermek kolay bir iş değildir. Bu güç işi üzerlerine alan meslektaşlarımıza teşekkür borçluyuz. Gerçekte Arat'ın yalnız teknik hazırlıkların bir kısmını yaptığı bu dizini kitap durumuna getirdikten sonra, hocalarına saygılarını dile getirmek üzere yazar adı olarak onun adını göstermeleri, kendilerini ise "neşre hazırlayanlar" diye alçakgönüllülükle geriye çekmiş olmaları da takdire değer bir davranıştır. Kuşkusuz, yaşamı boyunca titiz çalışmanın pek güzel örneklerini vermiş olan hocalarının adıyla bu kitabı yayınlarken gerekli özeni yeterince göstermiş olsalardı, kazanacakları takdir daha da büyük olacaktı. Aşağıda gösterileceği gibi KB dizininde düzeltilmesi gereken epeyce nokta bulunmaktadır. Yine de bu dizin, özellikle ileride KB'in söz varlığı üzerine yapılacak başka çalışmalar için yararlı olacaktır. Ayrıca verilerin bulunmasında büyük ölçüde kolaylık sağlamaktadır, ancak dikkatle kullanılması gerekir.