7 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Lausanne
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

İsviçre’de Osmanlı Devleti Aleyhinde Faaliyetler ve Türklerin Teşkilatlanması (1918-1922)

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2012, Cilt XXVIII, Sayı 83 · Sayfa: 65-86
Tam Metin
I. Dünya Savaşı'nın bitimiyle birlikte İsviçre'de Türk karşıtı çevrelerin faaliyetleri yoğunlaşmıştı. Savaştan maddi-manevi olarak yıpranmış çıkan Osmanlı Devleti'nin bu çevrelerle mücadele edecek maddi kaynağı yoktu. Bu durum İsviçre'de yaşayan Türk vatandaşlarını harekete geçirerek, elindeki sınırlı imkânlarla Türk'ün haklı davasını savunmaya itmiştir. Bu makalede ayrıca, İsviçre'de yaşayan Türklerin mütareke dönemindeki sosyal ve ekonomik durumları, Lozan Türk Yurdu'nun Osmanlı Devleti'nin haklarını savunmak için faaliyetleri üzerinde durulacaktır.

İSTANBUL'DAN LOZAN'A İNGİLTERE'NİN BOĞAZLAR POLİTİKASI 1915-1923

Belleten · 2007, Cilt 71, Sayı 260 · Sayfa: 161-222
Tam Metin
Ülkelerin çıkarları ve bu çıkarlarına ilişkin oluşturdukları politikalar, onların dış çevre ve uluslararası aktörlerle olan ilişkilerini düzenler. Devletlerin çıkar tanımları, genellikle, edinilen uzun ve tarihi tecrübeler sonucunda ortaya çıkar ve gelişir. Bazen de, yaşanılan beklenmedik değişimler ya da olaylar, onların yeniden farklı bir biçimde yorumlanmasına sebep olabilir. Bir ülkenin yetkili karar alıcıları, ya da onların temsilcileri, kendi iç politikalarının dışında kalan dış politika hedeflerini ve diğer devletlerle olan ilişkilerini, genellikle bu ulusal çıkarlar tanımı çerçevesinde şekillendirir. Bununla birlikte, ülkelerin dış politika hedeflerinin oluşumunda belirleyici olan, sadece, tanımlanmış ulusal çıkar değerlerinin varlığı değildir, aynı zamanda, bunların ülkeyi yönetenlerce nasıl algılandığı, nasıl uygulamaya konduğu, ya da bunlarla ilgili geliştirdikleri hareket biçimleridir. Bu noktada, liderlerin karakterlerinin de, politikaların şekillenmesinde önemli bir payı olduğunu vurgulamak gerekir.

Lozan Barış Antlaşması ve Türk Kamuoyu

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2006, Cilt XXII, Sayı 64-65-66 · Sayfa: 215-244
Tam Metin
Bu çalışmada; "Şark Meselesi'ni yada Doğu Sorunu"nu Türk milletinin lehine sonuçlandırmış olan Lozan Barış Antlaşması'nın ortaya çıkış süreci hakkında çok kısa bilgi verildikten sonra, Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanması, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde onaylanması sırasında ve sonrasında Türk basınındaki yansımaları, Türk kamuoyunun tutumu ortaya konulmuştur. Bu bağlamda; Lozan Barış Antlaşması hakkında, dönemin Hâkimiyet-i Millîye, Vakit, Tanin, İkdâm, İleri, Akşam, Tevhid-i Efkâr, Tan gibi, Türk basınındaki tepkiler, Türk milletinin Lozan Barış Antlaşması'ndan önceki ve sonrasındaki tutumu, azınlıkların tepkileri, bazı resmî kurumların düşünceleri ve o günün şartlarında var olan sivil toplum örgütlerinin Lozan Barış Antlaşması hakkındaki düşünce ve tepkileri ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Mondros’tan Mudanya’ya, Sevres’ten Lausanne’a

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1989, Cilt V, Sayı 14 · Sayfa: 277-284
Türk İstiklâl Harbini oluşturan nedenlerin başında, Osmanlı Devletince Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanmış olan 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Ateşkesinin haksız ve keyfi uygulaması gelmektedir. Bu çalışmada Mondros Anlaşması'ndan Lozan Anlaşması'na kadar geçen süreci incelemektedir.

Atatürk ve Lozan Barış Konferansının İlk Devresi

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1988, Cilt IV, Sayı 11 · Sayfa: 417-436
Büyük Zafer kazanılmıştı, asıl mesele barışın da kazanılması idi, bunun için de Lozan'a kuvvetli bir Türk heyetinin gitmesi gerekiyordu. Delegasyonumuz Lozan Konferansının ikinci devresine gitmiş ve büyük bir diplomatik zafer olan Lozan Antlaşması'nın imzalanmasını sağlamıştır. Fakat hiç şüphe yoktur ki Lozan'ın baş mimarı şüphesiz başdelegeden itibaren andlaşmanın en ince ayrıntısına kadar düşünen büyük Atatürk'tür.

Şerefli Bir Tarih: Lozan

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1985, Cilt I, Sayı 3 · Sayfa: 805-812
Lozan Barış Andlaşması, Türklüğe karşı yapılan ağır ithamları, haksızlıkları mahkûm eden ve Türklüğün istiklâl ve hürriyet davasını belgeleyen bir vesikadır. Lozan Barışı, istiklâl Savaşma son veren ve onu milletlerarası ilişkilerde değerlendiren gerçekten büyük bir eserdir.

Sevres'den Lausanne'a

Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 183 · Sayfa: 551-566
Tam Metin
1919 senesinin Paris'i anlatılırken, Fransa'nın bu dillere destan ünlü başkentinin dünyanın her tarafından gelmiş heyetlerle dolup taştığından bahsedilir. Dört yıl süren Birinci Dünya Harbi sona ermiş, sıra yenilenlere kabul ettirilecek barış koşullarının tesbitine gelmiştir. Bu yüzden pek çok ülkeden, farklı gayelerle gelenler yanlarında isteklerinin haklılığını kanıtlayacağını sandıkları bavullar dolusu kitaplar, kitapçıklar, istatistikler, haritalar getirmişlerdir. Bunlarla barış konferansının esas üyeleri ve karar üzerinde etkin Amerika, İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya temsilcilerini elde etmeye çalışır, didinirler. Bu gayretler 18 Ocak 1919'da başlayan görüşmelerin ilk iki ayını kaplar, bitip-tükenmez, her türlü çaba harcanır. Bu heyetlerden Yunanistan'a ait olanının başında Eleutherios Venizelos vardır. Aslında Yunanistan harbin başlangıcında tarafsız kalmış, 1917 Haziranı ortasında kralı n tahttan feragati üzerine başbakan olan Venizelos vasıtası ile İngiltere ve Fransa'nı n safları na katılmıştır. Lloyd George onu Perikles'ten sonra Yunanistan'ın yetiştirdiği en büyük devlet adamı olarak tanımlar, Yunan isteklerini incelemekle görevli komisyon başkanı Harold Nicolson da, Venizelos'un Avrupa'da Lenin ile birlikte yegâne gerçekten iki büyük adamdan birisi olduğunu belirtir ve onun konferanstaki etkinliğini anlatmaktan âciz olduğunu ifade eder.