4 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Lausanne Treaty
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

REFET PAŞA’NIN TBMM HÜKÛMETİ ADINA YÖNETİMİ DEVRALMAK İÇİN İSTANBUL’A GELİŞİ VE FAALİYETLERİ

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2021, Cilt XXXVII, Sayı 103 · Sayfa: 1-34 · DOI: 10.33419/aamd.926253
Tam Metin
Mudanya Mütarekesi’ne göre İstanbul ve Doğru Trakya’nın kademeli olarak boşaltılarak TBMM hükûmetine devredilmesi kararlaştırılmıştı. Bu bağlamda mütarekenin ardından Ankara hükûmeti tarafından Trakya’yı teslim almakla görevlendirilen Refet Paşa’ya, aynı zamanda İstanbul’da Ankara hükûmetini temsil etme yetkisi verilmişti.19 Ekim 1922’de Gülnihal Vapuru’yla İstanbul’a gelen Refet Paşa coşkuyla karşılanmıştır. Refet Paşa, İstanbul’un teslimi ve bu süreçte buradaki asayişin nasıl sağlanacağı hususunda İtilaf Devletleri temsilcileriyle önemli görüşmeler yapmıştır. Görüşmelerde Mudanya Mütarekesi’nin uygulanması sırasındaki ihtilafların giderilmesi ve basında İtilaf Devletleri ve ordularının haysiyetini rencide edici ifadelerden sakınılması hususunda antlaşmaya varılmıştır. Gerek İstanbul halkının Refet Paşa’ya gösterdiği yoğun sevgi ve destek gösterileri, gerekse Refet Paşa’nın İstanbul’daki faaliyetleri TBMM’de yanlış anlaşılmalara neden olarak Refet Paşa’nın yetkilerini aştığı yönde yorumlanmış ve hakkında takrir verilmesine sebebiyet vermiştir. Fakat Başvekil Rauf Bey’in mebusları ikna eden konuşmasından sonra söz konusu takrir reddedilmiştir. Refet Paşa, TBMM’nin İstanbul mebusu Adnan Bey’i İstanbul’a göndermesine kadar görevinde kalmıştır. Kendisi sonradan Doğru Trakya’yı İtilaf Devletleri’nden teslim almak ve burada bir askerî teşkilat kurmak üzere bölgeye gönderilmiştir. Bu arada Refet Paşa’nın bu süreçte İtilaf Devletleri temsilcileri ve TBMM ile olan ilişkileri Batı basını tarafından da ilgiyle takip edilmiştir. Lozan Antlaşması’ndan sonra Trakya Kumandanlığı’nın yerini Üçüncü Kolorduya bırakmasıyla birlikte Refet Paşa’nın vazifesi de son bulmuştur. Bu makalede TBMM tarafından İstanbul’u teslim almakla görevlendirilen Refet Paşa’nın İtilaf Devletleri ve İstanbul hükûmeti temsilcileriyle yaptığı görüşmeler ve Trakya’daki faaliyetleri değerlendirilecektir. Çalışmada Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Cumhuriyet Arşivi ile TBMM Zabıt Cerideleri ve bazı süreli yayınlar ağırlıklı olarak kullanılmıştır.

1945-1990 Türk-Bulgar İlişkileri ve Bu Dönemde Muğla Vilayetine İskan Edilen Bulgaristan Muhacirleri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2008, Cilt XXIV, Sayı 70 · Sayfa: 75-92
Tam Metin
Bu çalışmada Türkiye'nin Cumhuriyet döneminde büyük sorun yaşadığı Türk- Bulgar ilişkileri ele alınmıştır. Türk- Bulgar İlişkileri giriş bölümü dışında iki kısma ayrılmıştır. Giriş kısmında; 1923- 1945 Türk- Bulgar ilişkileri özet olarak incelenmiştir. Birinci kısımda; 1945- 1990 Türk-Bulgar İlişkileri yine özet olarak ele alınmıştır. İkinci kısımda ise;1945- 1990 yılları arasında Bulgaristan'dan Türkiye'ye ve buradan da Muğla Vilayeti'ne iskân edilen Bulgaristan- Türkleri'nin iskân durumları ayrıntılı bir şekilde ortaya konulmuştur.

Mudanya Mütarekesi İle Lozan Antlaşması Arasında Ankara Hükümeti'nin İngiliz İşgal Birliklerini Kontrolü Ve "Geçit Teşkilâtı"

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1995, Cilt XI, Sayı 32 · Sayfa: 441-475
30 Ağustos 1922'de kazanılan zaferle birlikte ileri harekâtına devam eden Türk ordusunun karşısında dayanamayacağını anlayan Yunanistan, müttefiklerini araya sokarak bir mütareke yapılmasını istemiştir. Karşılıklı görüşme ve yazışmalar devam ederken Türk ordusunun harekâtı da hızla devam etmekteydi. Bir kısım birlikler 9 Eylül'de İzmir'e girerken, bir kısmı da kuzeyde Bursa ve Çanakkale istikametinde ilerlemeye devam etmişlerdir. Türk ordusunun Boğazlara yönelik harekâtına mani olmak için bir takım tedbirlere baş vuran; bu maksada 11 Eylül 1922'de İstanbul'dan Çanakkale ve Derince'ye İngiliz takviye birlikleri gönderilmesini emreden Lloyd George aynı zamanda dominyonlarından ve müttefiklerinden de askerî yardım talebinde bulunmuştur. Ancak bu taleplere Avust¬ralya, Yeni Zelanda ile biılikte Fransa, İtalya, Romanya ve Yugoslavya red cevabı vermişler, sadece "Boğazlardaki tarafsız bölgeye Türkiye'yi riayet ettirmek için yapılacak diplomatik teşebbüslere katılabileceklerini" bildirmişlerdi. Bu kararlarının hemen arkasından da Fransız ve İtalyanlar Boğaz'ın Çanakkale tarafındaki askerî birliklerini Avrupa yakasına çektiler. Böylece Çanakkale'ye doğru ileri harekâta devam eden Türklerin karşısında sadece İngiliz birlikleri kalmış oluyordu. Ayrıca İzmir'de serbest kalan l'nci ve 2'nci Orduların diğer birliklerine de 13 Eylül 1922'de Çanakkale ve İstanbul üzerine yürümeleri emredilmiştir.

Lozan Antlaşmasının 70. Yıldönümü Ardından

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1993, Cilt IX, Sayı 27 · Sayfa: 473-478
Geride bıraktığımız 1993 yılı boyunca Lozan Andlaşması'nm 70. yıldönümü bir takım etkinliklerle kutlanmıştır. 24 Temmuz 1923'de imzalanan Andlaşmanın imzalanışına yol açan tarihi olay ve aşamaları şöyle özetlemek mümkündür. Milli Mücadeleyi kazanmamız üzerine Mütareke Andlaşması Mudanya'da imzalanmış idi. TBMM Hükümeti barış konferansının İzmir'de yapılmasını önerirken, Müttefikler 27 Ekim tarihli notaları ile konferansın Lozan'da yapılmasını isteyerek, Ankara Hükümeti ile İstanbul Hükümetini de davet edince TBMM 1 Kasım 1922'de Saltanata son vererek konferansta sadece Ankara Hükümetinin temsil edilmesini sağlamıştır. Konferansın açılış oturumu 20 Kasım 1922'de Lozan'da yapılmış, görüşmeler 4 Şubat 1923'de kesintiye uğrayarak, 23 Nisan 1923'de tekrar başlamış ve Lozan Adlaşması ile Ek 17 adet diğer vesika ve mektuplar, 24 Temmuz 1923'de imzalanmıştır. Lozan Hotel du Chateau'da yapılan toplantılarda Türkiye'yi Yusuf Kemal Bey yerine Dışişleri Bakanı olan İsmet Paşa'mn başkanlığında bir heyet temsil etmiş, Sağlık Bakam Rıza Nur Bey ile eski Maliye Bakanı Haşan Saka Bey'in bulunduğu heyette askeri, mali, ekonomik, hukuki danışmanlar ve katipler bulunmuştur.