2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Lord Kinross
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı

ŞERAFETTİN TURAN, Mustafa Kemâl Atatürk: Kendine Özgü Bir Yaşam ve Kişilik, Ankara, Bilgi, 2004, 719 pp. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2006, Cilt 70, Sayı 257 · Sayfa: 319-320
Lord Kinross ends his celebrated standard biography of Mustafa Kemâl Atatürk (Atatürk: The Birth of a Nation) as follows: "Turkey tost its lover." I belong to the Turkish generation which witnessed, not only the enthusiasm of creating a modern republic from the ruins of the Ottoman Empire, but also felt the deep grief on account of his untimely loss at the age of 57 (1938) when the war clouds were gathering over Europe. As the British historian Arnold J. Toynbee had underlined in his various publications (such as A Study of History, the World and the West, and Turkey). Atatürk's policy was to aim at nothing short of an out-and-out conversion of the country to the Western way of life.

İnalcık'ın "The Ottoman Empire : The Classical Age 1300 - 1600" Adlı Eserinin Yankıları [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 152 · Sayfa: 767-770
Tam Metin
Türk Tarih Kurumu üyelerinden Prof. Dr. Halil İnalcık'ın, The Ottoman Empire: the Classical Age 1300 - 1600 adlı eseri Batı'da ilgi ile karşılanmış, yankılar uyandırmıştır. Lord Kinross, Book and Bookman (1973) dergisinde yayımlanan, "Imperial Turks" başlıklı yazısında Prof. İnalcık'ın kitabı için şöyle diyor: "Gibbon'a karşın, Suetonis ve onun gibiler sayesinde artık aklı başında hiç kimse Roma İmparatorluğu'nu salt Çöküş ve Yıkılış'ı açısından değerlendirmiyor. Oysa, Roma imparatorluğu kadar büyük, hemen hemen onun kadar geniş bir alana yayılmış ve onun iki katı bir süre varlığını sürdürmüş olan Osmanlı İmparatorluğu'nu birçok aklı başında insan, yalnız Çöküş ve Yıkılış'ı - Avrupa'nın Hasta Adamı vb. - açısından düşünmektedir. Bunun nedenlerinden biri, belki de, imparatorlukların yükselme dönemlerinin birçok savaşı içermesi ve bu 'barışçı' çağımızda, insanların savaştan söz eden kitapları, özellikle de, 19. yüzyıl İngiliz, Alman ya da Fransız tarihçilerinin, Türklerin imparatorluk döneminin görkemli günlerinde giriştikleri savaşları konu edinen eserlerindeki bitmez tükenmez tasvirleri okumaktan sıkılmalarıdır.