2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Müzayede
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

OSMANLI MAARİFİNDE MEKTEP BAKKALLARI (1891-1922)

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2022, Cilt XXXVIII, Sayı 105 · Sayfa: 1-32 · DOI: 10.33419/aamd.1114084
Tam Metin
Günümüz eğitim öğretim hayatında öğrencilerin sıklıkla uğrak yerlerinden biri okul kantinleridir. Kantinler eğitim öğretim hayatının önemli bir unsuru olarak kabul edilmektedir. Mektep bakkalları olarak tarif edilen kantinler Osmanlı Maarifinde 19. yüzyılın sonlarından itibaren yer edinmeye başlamıştır. Bu makalenin amacı mektep bakkallarının kiracılarının seçilmesi, bu konuda yapılan düzenlemeler, mektep bakkal gelirlerinin kullanım şekilleri, mektep bakkallarında satılan ve yasaklanan ürünler, yapılan denetimler vb. konulara açıklık getirmektir. Çalışma sonucunda Osmanlı Maarif Nezaretinin talebelerin sağlığı ile yakından ilgili olan mektep bakkalları konusundaki hassasiyeti görülmüştür. Ayrıca mektep bakkallarının işletme hakkının alınması konusunda kiracıların yoğun rekabetlerine şahit olunmuştur. Bununla birlikte süreç içerisinde mektep bakkallarının kiralanma usullerinde değişikliğe gidildiği görülmüştür. Söz konusu değişikliğin yaşanmasında talebeler ve ahalinin şikâyetleri, dönemin ekonomik koşulları ve mektep bakkallarını işletenlerin yanlış uygulamaları etkili olmuştur.

Halı, Kilim ve Diğer Düz Dokuma Yaygıların 2863 Sayılı Yasa Kapsamında Değerlendirilmesinde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Arış · 2011, Sayı 5 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 1) · Sayfa: 32-43 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.3
Tam Metin
Halı ve diğer dokumalar, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda isim olarak belirtilmemekte, 23 ncü maddenin a) bendinde etnoğrafik eserler içerisinde yer bulmaktadırlar. Etnoğrafik eser tanımı çok genel olmakta ve çok geniş bir zamanı kapsamaktadır. Çok erken veya çok geç bir tarihe ait olan eserler arasındaki farkın ve yapılacak muamelenin belirlenmesi gerekmektedir. Aynı Kanun'un 24 ncü maddesine göre etnoğrafik eserlerin yurt içinde alımı satımı serbest olup, hangilerinin alınıp satılacağı bir yönetmelikle belirlenmektedir. Bu işlerde daha çok kişisel tercihler kullanılmaktadır. Ayrıca etnoğrafik ifadesi, insanlarda, eserlerin birinci derecede korunması gerekli eser olmadığı imajı oluşturmaktadır. Eserlerin müzelere alınması konusunda, 25. maddeye göre Devlet müzelerinde bulunması gerekli görülenler, müzecilerin ifadesiyle "koleksiyonu tamamlayıcı nitelikte olanlar" müzelere alınmaktadır. Yani 200 yıllık bir Milas Seccadesi müzeye götürüldüğünde koleksiyonda ihtiyaç yoksa alınmayabilmektedir. Buna karşın 20-30 yaşlarında bir dokuma müzeye alınabilmektedir. Bu çelişkilerin giderilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle ilgili Kanun ve Yönetmeliklerde etnoğrafik ifadesinin kullanılmaması ve başta hah ve diğer dokumalar olmak üzere taşınır kültür varlıklarının müzayede yoluyla satışının yapılmaması önerilmektedir.Vakıflar Genel Müdürlüğünün sorumluluğunda bulunan halı, kilim ve diğer düz dokuma yaygılar için yeni bir tasnif sistemi getirilmiş, üzerinden 100 yıl geçmediği için müzelere alınacak nitelikte eski eser olmayan, fakat yöresel, özgün renk, desen ve motifleri taşıyan dokumalar ayrı bir sınıf olarak belirlenerek önümüzdeki yüzyıllar için saklanmıştır.