4 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Marash
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Arapların Fethinden Selçuklular Zamanına Kadar Maraş

Belleten · 2009, Cilt 73, Sayı 266 · Sayfa: 35-76 · DOI: 10.37879/belleten.2009.35
Tam Metin
Ortaçağ'da Maraş tarihi incelenirken, bu bölgede bulunan ve el-Hades1 olarak bilinen, bugün tamamen yıkılmış olan şehirle birlikte ele alınmalıdır. Maraş ve Hades şehirleri Ortaçağ İslâm ve Hıristiyan kaynaklarında birlikte geçer. Hititlerin, Gurgum, Asurluların Maraj veya Markasi gibi isimlerle bildikleri Maraş, Romalılar zamanında Caligula adlı bir generalin ismine nispetle Germanikeia olmuştur.

Osmanlı’nın Son Döneminde Maraş

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2007, Cilt XXIII, Sayı 67-68-69 · Sayfa: 263-304
Tam Metin

Maraş, Osmanlının son döneminde Halep vilayetine bağlı bir liva iken 1915'de müstakil bir sancak haline getirilmiş, nüfusu, sosyal ve ekonomik şartları ve daha önemlisi Müslim-gayrimüslim ilişkileri ile dikkatleri çekmiştir. Osmanlı idaresi altında ve imparatorluğun geniş toprakları üzerinde yaşayan Müslim ve gayrimüslimler, sosyal ve ekonomik alanlardaki ilişkilerinde az problemli ve oldukça uyumlu bir hayata sahip olmuşlardır. Sosyal ve ekonomik yönde farklı kollarda-Müslümanlar tarım ve hayvancılıkta, gayrimüslimler ise ticaret ve sanatta-ağırlıklı olarak faaliyet gösterseler de, günlük yaşantıları, zenginlikleri, fakirlikleri ve karşılaştıkları güçlükler birbirine benzemiştir. Günlük yaşantıdaki karşılaşılan problemler benzer olunca, farklı guruplar arasında bir çeşit ortak karakter gelişmişti. Bu ortaklıkta farlı dil ve kültürler korunurken, Türk dili ve kültürü, diğer dil ve kültürler üstü konum kazanmıştı.

Maraş'ta yaşayan toplumların büyük kısmı aile bireyleri sayısı, tek ve çok evlilikler, zenginlik, okuryazarlık ve miras paylaşımı konularında birbirilerine benzemekteydi. Zenginlik ve fakirlikte, günlük hayatın kaygılarında ve yaşantının sürdürülmesi için gerekli malların bulundurulmasında ortak bir kültür mevcuttu. Bununla birlikte, Türklerden ve azınlıklardan bazı zengin aileler de bulunmaktaydı. Bu aileler hem toprak, bağ, bahçenin önemli kısmına ve hem de şehirdeki sanayi kollarının ve ticaretin önemli bölümüne sahip aileler idi.

Dağlık coğrafyası ve yoğun gayrimüslim nüfusu nedeniyle Maraş Ermeni olaylarının sık yaşandığı bir bölge idi. Zeytun kazası Ermeni kanun kaçaklarının, ayrılıkçıların ve militanların bulunduğu bir yer haline gelmişti. 1860'lardan başlayarak 1915'e kadar sürekli Ermeni ayaklanmaları çıkmıştı. Bunlardan 1895'te başlayan ve aylarca devam eden Zeytun isyanı çok kanlı olmuştu. Ermeniler Birinci Dünya Savaşı ve Mütareke yıllarında da yabancı işgalcilerle işbirliğine gitmişlerdi. Maraş Savunması sırasında Fransızlar ile birlikte Türklere karşı savaşmışlardı. Zaferin Türler elinde kalması, Mustafa Kemal önderliğinde sağlam temellere dayalı Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması, Ermenilerin Anadolu'da bağımsız bir Ermenistan kurma ümitlerini öldürmüştü. Bu nedenle Maraş'taki son kalan Ermeniler kendi istekleri ile buradan ayrılmışlardı.

Ermenilerin Maraş’tan Ayrılmaları, 1920-1922

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2004, Cilt XX, Sayı 58 · Sayfa: 65-82
Ateşkesten sonra işgalcilere karşı Türklerle birlik olmayan ve Türklerle dostça yaşamak arzusunu göstermeyen Ermeniler, uzun zamandır arzuladıkları bağımsız bir devlet düşüncesine devam ettiler. Bunun için onlar işgalcilerle, özellikle Fransızlarla, işbirliği yaptılar. Maraş'ta, Fransızların desteğini aldılar ve artan ölçüde Türk değerlerine ve hayatlarına saldırmaya başladılar. Türkler, onurlan ve bağımsızlıkları için Fransızlarla savaşmak zorunda kaldıklarında, Ermenilerle de savaşmak zorunda kaldılar. Kanlı bir karşılaşmanın sonunda Türkler muzaffer oldu. Beraberinde binlerce Ermeni'yi de götüren Fransız işgal gücü şehirden ayrılmak zorunda bırakıldı. Savaştan sonra Maraş'ta kalan Ermeniler ise şehirden ayrılmak için uygun yollar aradılar. Ekim 1921'de Ankara'da Fransızlar ile Türkler anlaşma imzalayınca ki bu Fransız işgalinin bölgeden ayrılması hakkında uzlaşma sağlıyordu. Türk otoritelerinin ve Ankara Anlaşma¬sının verdiği garantilere rağmen, Ermeniler ciddi olarak Fransızlar ile birlikte bölgeden ayrılmayı istediler. Sonuçta, Maraş'ta kalan son Ermeni gurupları da Ocak 1922'de şehirden ayrıldılar.

Maraş’ın Düşman İşgalinden Kurtulmasında Atatürk’ün Rolü

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1987, Cilt IV, Sayı 10 · Sayfa: 225-231
Maraş halkı İstiklâl Harbinde büyük bir mücadele örneği vermiştir. Bu mücadele sonucunda Fransızlar Maraş'ta tutunamayarak geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Maraş şehri bu başarısından dolayı, T.B.M.M. tarafından İstiklâl madalyası ile ödüllendirilmiştir.