25 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- Millî Mücadele 3
- Basın 2
- Press 2
- Turkish Nation 2
- Türk Milleti 2
Mustafa Kemal Paşa’nın Süt Kardeşi Saime Hanım ile Mektuplaşması
Belleten · 2024, Cilt 88, Sayı 312 · Sayfa: 639-661 · DOI: 10.37879/belleten.2024.639
Özet
Tam Metin
Mustafa Kemal Paşa, II. Ordu’ya bağlı XVI. Kolordu Komutanı olarak Diyarbakır Silvan’da bulunduğu bir sırada İstanbul Çengelköy’den, Süt Hemşireniz Saime imzasıyla gönderilen 15 Temmuz 1916 tarihli bir mektup almıştır. Bu mektuba, 26 Ekim 1916 tarihinde Hemşirem Hanımefendi hitabıyla başlayan bir mektupla yanıt vermiştir. Mustafa Kemal Atatürk’e ilişkin biyografik çalışmalarda, Ümmügül adında bir sütannesi olduğu bilgisi yer almakla birlikte süt kardeşinin varlığı hakkında herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak Millî Savunma Bakanlığı Arşiv ve Askerî Tarih Daire Başkanlığına ait belgelerin, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına devredilmesi sonrasında Atatürk Koleksiyonu içerisinde ulaşılan bu mektuplar sayesinde, Mustafa Kemal Atatürk’ün bir süt kardeşi olduğu bilgisi ortaya çıkmıştır. Mustafa Kemal Paşa, sonraki dönemde de Saime Hanım’la teması sürdürmüştür. Nisan 1923 tarihli bir başka arşiv belgesinden Saime Hanım’a maddi yardımda bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak bundan sonraki süreçte Mustafa Kemal ve Saime Hanım’ın doğrudan ya da dolaylı olarak temasa geçtiklerine dair herhangi bir arşiv belgesi ya da kaynağa tesadüf edilmemiştir. Mustafa Kemal Atatürk üzerine yapılan biyografik çalışmalarda, hayatının ilk yıllarına ilişkin anlatılar daha çok annesi Zübeyde Hanım ve kız kardeşi Makbule Hanım’ın aktardıkları üzerine dayanmaktadır. Bu çalışmada söz konusu mektuplar incelenerek Atatürk’ün özel ve aile hayatına yönelik son dönemde belgelere dayalı olarak kaleme alınmış çalışmalara bir yenisi daha kazandırılmaya çalışılmıştır.
SAMSUN’DAN İZMİR’E MUSTAFA KEMAL PAŞA’NIN MİLLÎ MÜCADELE GÜNCESİ (1919-1922)
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2023, Cilt XXXIX, Sayı 108 · Sayfa: 329-362 · DOI: 10.33419/aamd.1381161
Özet
Tam Metin
Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak bastığı zaman Millî Mücadele’nin askerî ve siyasi safhasını da başlatmış oluyordu. Mustafa Kemal Paşa, Samsun’dan Ankara’ya kadar örgütlü bir direniş için mücadele etmiş ve toplamda 16 farklı merkeze uğramış veya bu merkezlerde kalmıştır. Merkezler dikkate alındığında bugünkü mesafe cetveline göre tespit edilebildiği kadarıyla Mustafa Kemal Paşa, yaklaşık 2.819 kilometre yol kat etmiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelmesinden sonra ise istikameti artık Batı Cephesi’dir. 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla Mustafa Kemal Paşa, Meclis adına Türk İstiklal Harbi’ni komuta etmeye başlamıştır. Özellikle Yunanlara karşı yapılan muharebeler sırasında ana istikameti Batı Cephesi karargâhının konuşlandığı merkezler olmuştur. Mustafa Kemal Paşa’nın 20 Haziran 1920’de Eskişehir’den 10 Eylül 1922’ye İzmir’e kadar Türk İstiklal Harbi’ndeki cephe yolcuğu, uğradığı merkezler dikkate alındığında kat ettiği kilometre 11.898’dir. Ve bu tarih aralığında tespit edilebildiği kadarıyla 53 farklı merkeze uğramıştır. Nitekim Mustafa Kemal Paşa, Millî Mücadele’de toplamda 14.717 km yol kat etmiş ve 69 farklı merkeze seyahat etmiştir. Bu kilometre, Türkiye’den çok uzakta bulunan Avusturalya kıtası ile Türkiye arasındaki kilometreden daha fazladır. Belli başlı merkezler üzerinden yapılan bu hesaplama esasen yaklaşık bir sayıyı vermektedir. Zira Mustafa Kemal Paşa, bu kilometrenin çok daha üstünde bir sayıyla Anadolu’daki yolculuğunu tamamlamıştır. Çalışmada Mustafa Kemal Paşa’nın 1919’da Samsun’dan 1922’de İzmir’e kadar Millî Mücadele’deki rotası, günümüz mesafe cetveli üzerinden hesaplanmaya çalışılmıştır. Bu minvalde Türk İstiklal Harbi çalışan araştırmacılara, çalışmanın faydalı olabileceği değerlendirilmektedir. Çalışmanın ana kaynaklarını askerî tarih çalışmaları ve literatüre ait diğer çalışmalar oluşturmaktadır. Söz konusu çalışmalar, nitel ve nicel yöntemle analiz edilmiş ve akademik çalışmamız hazırlanarak bilim dünyasının hizmetine sunulmuştur.
İSPANYOL GAZETELERİNDE TÜRK MİLLÎ MÜCADELESİ VE BU DÖNEMDE YAŞANAN GELİŞMELER
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2021, Cilt XXXVII, Sayı 103 · Sayfa: 35-76 · DOI: 10.33419/aamd.926430
Özet
Tam Metin
XIX. ve XX. yüzyıl hem Osmanlı Devleti hem de İspanya Krallığı için oldukça zorlu geçmiştir. İspanya Osmanlı’dan farklı olarak Birinci Dünya Savaşı’na girmemiştir. Birinci Dünya Savaşı’nı kaybetmesi Osmanlı Devleti’nin fiilen sonunu getirmiştir. Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra başlayan işgaller karşısında Anadolu’nun farklı yerlerinde birçok direniş örgütü kurulmuş ve kongreler düzenlenmiştir. Nihayetinde bu dönemde Mustafa Kemal Paşa Anadolu’ya geçmiş, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) kurulmuş ve düşmana karşı büyük bir mücadele verilmiştir. Millî Mücadele sürecinde yaşanan gelişmelerin İspanyol gazetelerine nasıl yansıdığı bu çalışmayla irdelemeye çalışılmıştır. Bu amaçla 1918-1923 yılları arasındaki dönemde İspanya’da yayınlanmış gazeteler incelenmiştir. İspanya Birinci Dünya Savaşı’na katılmadığı için İspanyol gazeteleri de olayları tarafsız bir şekilde inceleme şansı bulmuştur. Bu açıdan İspanyol gazeteleri büyük oranda Millî Mücadele’nin tarafsız şekilde değerlendirilmesi için imkân sunmaktadır. Ayrıca Millî Mücadele’nin İspanyol kamuoyuna nasıl sunulduğu ve İspanyol kamuoyunun bu mücadeleyi nasıl algıladığı bu gazetelerde görülebilmektedir. Müttefik Devletleri ile Osmanlı Devleti arasındaki ilişkiler, Anadolu’da başlayan Millî Mücadele hareketi, Ankara hükûmeti ile İstanbul hükûmeti arasındaki ilişkiler, Ankara hükûmeti ile Müttefik Devletleri arasındaki ilişkiler, İstanbul’un işgali ve Türk-Yunan Mücadelesi bu çalışmada incelenen temel konulardır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Bir Propaganda ve Tanıtım Hamlesi: 1926 Seyyar Sergi ve Avrupa Seyahati
Belleten · 2019, Cilt 83, Sayı 298 · Sayfa: 1097-1130 · DOI: 10.37879/belleten.2019.1097
Özet
Tam Metin
1926 yılında Karadeniz Vapuru'nda oluşturulan Seyyar Sergi, erken Cumhuriyet döneminde vuku bulan uluslararası bir propaganda ve tanıtım aracı olarak tarihe kaydolmuştur. Türk mamulâtı ve masnuatını ihtiva eden gemi, yaklaşık üç ay süren seyahati boyunca Avrupa'nın önemli limanlarını ziyaret etmiş ve Türk basınına göre batılı ülkelerden övgüler almıştır. Karadeniz Vapuru, sadece bir ticaret gemisi olarak değil, aynı zamanda yeni Türk imajını da temsil eden bir propaganda aracı olarak işlev görmüştür. Gemide verilen balolar, personelin şıklığı ve zarafeti, Batılılarca Cumhuriyet Türkiye'sinin bir aynası olarak görülmüştür. Seyyar Sergi, Mustafa Kemal Paşa liderliğindeki Türkiye Cumhuriyeti'nin çağdaşlaşma yolunda ortaya koyduğu güçlü iradenin ve kararlılığın adeta bir simgesi olmuştur.
Hacı Bedir Ağa’nın Millî Mücadeledeki Rolü ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki Faaliyetleri
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2019, Cilt XXXV, Sayı 100 · Sayfa: 415-448 · DOI: 10.33419/aamd.642373
Özet
Tam Metin
Bu çalışmanın amacı Hacı Bedir Ağa'nın Millî Mücadele'de ki rolünü ve TBMM'deki faaliyetlerini ortaya koymaktır. Kâhta merkez olmak üzere Adıyaman bölgesinde geniş arazilere ve büyük bir aşirete sahip olan Hacı Bedir Ağa Millî Mücadeleyi ve Mustafa Kemal Paşa'yı desteklemiştir. Sivas Kongresi'ni engellemeye çalışan Ali Galip ve arkadaşlarına engel olan Hacı Bedir Ağa Antep ve Urfa savunmalarına büyük katkı sağlamıştır. Bu mücadelelere bizzat katılan Hacı Bedir Ağa Antep savunmasında yaralanmıştır. Bu başarılarından dolayı İstiklal Madalyası alan Hacı Bedir Ağa üç dönem üst üste milletvekilliği yapmıştır. TBMM'nin birinci ve ikinci dönemlerinde Malatya milletvekilliği yapmıştır. TBMM'nin üçüncü döneminde ise Kars milletvekilliği yapmıştır. Meclis çalışmalarında da Mustafa Kemal Paşa'yı destekleyen Hacı Bedir Ağa 1927'de Tarsus'ta ölmüştür.
Atatürk’ün Erzurum’daki Evi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2013, Cilt XXIX, Sayı 86 · Sayfa: 27-52
Özet
Tam Metin
Mustafa Kemal Paşa'nın Erzurum'da, arkadaşlarıyla birlikte uzun süre kaldığı ev, Milli Mücadele'de önemli olaylara ev sahipliği yapmıştır. Evde, Erzurum Kongresi de dâhil olmak üzere, o dönemde yaşanan olaylar görüşülmüş, önemli kararlar alınmıştır. Yine bu evde, ileride Cumhuriyetin ilan edileceği ve diğer inkılapların yapılacağı Mustafa Kemal Paşa tarafından dile getirilmiştir. Şapka İktisası Hakkındaki Kanun'un kabulü öncesinde Erzurum'da görülen tepkiler nedeniyle, Erzurumlular üzüntülerini bildirmiş, ayrıca 31 Aralık 1925'te Erzurum Vilayeti Meclis-i Umumisi, evi Mustafa Kemal Paşa'ya hediye etme kararı almıştır. Evin hediye ediliş gerekçesi, vatanın kurtarılması planını bu evde yapmış olmasıdır. 8 Şubat 1926'da adına tapuya kaydedilen evin anahtarını, seçilen heyet Ankara'ya giderek Mustafa Kemal Paşa'ya teslim etmiştir. Mustafa Kemal Paşa, evi, aynı yıl mahalli Cumhuriyet Halk Fırkasının istifadesine bırakmış, ancak ev o dönemde lojman olarak kullanılmıştır. Atatürk, çiftliklerinin bağışında ve vasiyetinde evi bağışlamadığından, vefatı sonrasında ev, kanuni varisi olan Makbule Boysan'a kalmıştır. Ev, daha sonra Makbule Boysan tarafından Çocuk Esirgeme Kurumuna satılmıştır. Ev, Çocuk Esirgeme Kurumunun olduktan sonra, önce bu amaçla kullanılmış, daha sonra onarılarak 1984'te "Atatürk Evi Müzesi" olarak ziyarete açılmıştır. Kültür Bakanlığı, 2001'de Atatürk Evi'nin yeniden düzenlenmesine yönelik kapsamlı bir çalışma başlatmış, 2003'te Atatürk Evi Müzesini ziyarete açmıştır. Müzenin Kültür ve Turizm Bakanlığına devredilmesi ise 2009 yılında gerçekleşmiştir.
Atatürk Döneminde Türkiye’de Beden Eğitiminin Gelişimi ve Gazi Beden Terbiyesi Bölümü
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2013, Cilt XXIX, Sayı 85 · Sayfa: 72-100
Özet
Tam Metin
XIX. yüzyılın son çeyreğinde Osmanlı Devleti'nde bazı askerî okullarla Galatasaray Sultanisi'nde "jimnastik" dersleri okutulmaktaysa da sporun bir bilim dalı olduğu pek bilinmiyordu. Spor, güç ve kuvvete dayanan basit hareketler olarak kabul ediliyordu. Ancak spor eğitimi alması için İsveç'e gönderilen Selim Sırrı Bey (Tarcan) burada sporun bir bilim dalı olduğunu idrak etti. Yurda döndükten sonra Maarif Nezareti'nde görev alarak bu konuyla ilgili faaliyetler yaptı. Mustafa Kemal Atatürk döneminde beden eğitimi konusunda çeşitli çalışmalar yapıldı ve Gazi Terbiye Enstitüsü bünyesinde "Beden Terbiyesi Bölümü" açıldı. Gazi Beden Eğitimi Bölümünün Cumhuriyet'in eğitim sistemine, sosyal ve kültürel hayatına, yurt içi ve yurt dışı bağlantıları ile beden eğitiminin bir bilim dalı olarak kabul edilip bu bilimin geliştirilmesine çok büyük katkıları oldu.
Milli Mücadele Döneminde Yusuf AKÇURA’nın Faaliyetleri
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2010, Cilt XXVI, Sayı 78 · Sayfa: 589-614
Özet
Tam Metin
Son yüzyıllık tarih dilimi içinde ismi sıkça duyulan entelektüel bir kimliğe sahip olan ve cumhuriyetin kurucuları arasında TBMM'deki yerini alan Yusuf Akçura'nın, Türk Tarih Kurumu'nun kurulması ve başkanlığına giden yolda Milli Mücadele'nin askeri ve diplomatik safhasında almış olduğu rolün değerlendirilmesi fayda sağlayacaktır. Döneme ilişkin bu hizmetlerinin de Cumhurbaşkanlığı ve Genelkurmay ATASE Başkanlığı arşiv belgeleri içinden çıkmış olması Akçura'nın biyografisine dair bir takım önemli katkılar yapmaktadır. Halide Edip ve Yakup Kadri gibi önemli isimlerin cephede görev alma istekleri Akçura'nın etkisi doğrultusunda fiilen gerçekleştiği savunulabilir. Bununla beraber Mustafa Kemal Paşa'nın, muharebeler sırasında eğitime verdiği önemin ve Büyük Taarruz'dan hemen sonra milli iktisadi kalkınma konusundaki bilinen duyarlığı, İzmir İktisat Kongresi'nden 3 ay önce bu konuda Akçura'nın kürsüdeki etkileyiciliğini de dikkate alarak hareket ettiğini gösteriyor. Cumhuriyet döneminde Mustafa Kemal Paşa'nın belirli konularda çalışma arkadaşı ve fikir açısından yanında yer alan birisi olarak Akçura'nın, karizmatik lider olarak ifade ettiği Paşaya bakışı ise bir aydının gözü ile Mustafa Kemal Paşa'yı göstermektedir.
Mustafa Kemal’in Basınla ve Minber Gazetesiyle İlişkisi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2008, Cilt XXIV, Sayı 71 · Sayfa: 543-556
Özet
Tam Metin
Basının toplum hayatında, toplumun bilinçlenmesinde önemi olduğunu çok iyi bilen Mustafa Kemal Paşa, Millî Mücadele'nin başından itibaren basına büyük önem vermiştir. Basınla yakından ilgilenen Mustafa Kemal Paşa, Ali Fethi (Okyar) Bey ile Minber gazetesinin ortakları arasındadır. Minber gazetesi yayın hayatına 1 Kasım 1918'de başlamış, her gün yayımlanarak 22 Aralık 1918'de son yayımını yapmıştır. Karışık ve gergin dönemde basın hayatına giren Minber gazetesi o dönemdeki siyasî gelişmelere ışık tutmuştur. Siyasî gelişmelerin yanısıra toplumun içinde bulunduğu durumu ekonomik ve sosyal olarak da ele alan makaleler bulunmaktadır. Gazetede Mustafa Kemal Paşa ile ilgili haberler de bulunmaktadır. 13 Kasım 1918'de İstanbul'a gelişi ve padişahla yaptığı görüşmelerle ilgili haber mevcuttur. Minber gazetesinin 17 Kasım 1918 tarihli nüshasında "Mustafa Kemal Paşa ile Mülakat" adı ile bir yazı yayınlanmıştır. Ayrıca Minber gazetesinde Hatib takma adıyla çıkan yazıların da Mustafa Kemal Paşa'ya ait olduğu yönünde bir takım tartışmalar vardır.
Başkumandanlık Kanunu’nun Dördüncü Defa Uzatılması Sırasında Mustafa Kemal Paşa’nın TBMM’nde Konuşması ve El Yazısıyla Hazırlık Notu
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2006, Cilt XXII, Sayı 64-65-66 · Sayfa: 209-214
Özet
Tam Metin
Bu yazıda, 5 Ağustos 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen Başkumandanlık Kanunu'nun uzatılma süreleri hakkında bilgi verilmekte, 20 Temmuz 1922'de dördüncü kez uzatılması sırasında Başkumandan Mustafa Kemal Paşa'nın, Meclis'te yaptığı konuşma ve bu konuşmaya dayanak oluşturan, kendi kaleminden çıkmış orijinal ön hazırlık notları sunulmaktadır.