36 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Mustafa kemal Paşa
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Başkumandanlık Kanunu’nun Dördüncü Defa Uzatılması Sırasında Mustafa Kemal Paşa’nın TBMM’nde Konuşması ve El Yazısıyla Hazırlık Notu

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2006, Cilt XXII, Sayı 64-65-66 · Sayfa: 209-214
Tam Metin
Bu yazıda, 5 Ağustos 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen Başkumandanlık Kanunu'nun uzatılma süreleri hakkında bilgi verilmekte, 20 Temmuz 1922'de dördüncü kez uzatılması sırasında Başkumandan Mustafa Kemal Paşa'nın, Meclis'te yaptığı konuşma ve bu konuşmaya dayanak oluşturan, kendi kaleminden çıkmış orijinal ön hazırlık notları sunulmaktadır.

Türkiye Cumhuriyetinin Doğum Belgesi: Amasya Tamimi

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2005, Cilt XXI, Sayı 63 · Sayfa: 1071-1089
Bu makalede, Mondros Mütarekesinden sonra İtilâf Devletleri'ne karşı başlatılan Türk Millî Mücadele hareketi içinde, Mustafa Kemal Paşanın Samsun'dan Amasya'ya gelişi ve Amasya'da Millî Mücadele'nin başlangıç ateşini yakarken yaşadıkları ile "Cumhuriyetin doğum belgesi" olan Amasya Tamimi'nin ortaya çıkışı, önemi ve etkileri üzerinde durulacaktır.

Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa Hereke’de

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2004, Cilt XX, Sayı 58 · Sayfa: 169-202
Hereke, Mondros Mütarekesi ile Mudanya Mütarekesi arasındaki dönemde İtilâf Devletleri'nin (İngiltere) işgalinde kalmıştır. Bu işgal süreci ancak Mudanya Mütarekesi görüşmelerinin sürdüğü 3-12 Ekim 1922'de son bulmuştur. Mütarekenin yürürlüğe girmesiyle birlikte III. Kolordu Hereke'ye konuşlanmıştı. Büyük önder Mustafa Kemal Paşa bu bölgeye iki kez gelmiştir. Her iki gelişinde de onun özel yaşamında önemli olaylar meydana gelmişti. Bu çalışmada Hereke'nin işgali, işgalden kurtarılışı ve Mustafa Kemal'in bu bölgeye yaptığı ziyaretler İncelenmektedir.

Millî Mücadele Döneminde Erbaa

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 57 · Sayfa: 1089-1113
Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından sonra ülkemizde başlayan işgaller, ülkenin dört bir yanında büyük endişelere neden olmuştur. Ülkenin İçinde bulunduğu bu zor durumu fırsat bilen Rumlar, Karadeniz sahili boyunca düşmanca faaliyetlerini artırmış ve Pontus Rum devleti kurma hayallerini gerçekleştirme yoluna gitmişlerdir. Pontusçuların faaliyet alanı içinde yer alan Erbaa'da yaşayan Müslüman nüfus, bölgede Rumlar tarafından kurulan silahlı çetelere karşı örgütlenme çalışmalarına hemen başlamıştır. Erbaa halkı bir taraftan bu çetelere karşı mücadele ederken diğer taraftan ulusal kurtuluş çalışmaları içinde yer almıştır

Yeni Belgelerin Işığında Şeyh Recep Olayı ve Şeyh Recep Kamil Özgüneş

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 55 · Sayfa: 41-50
Şeyh Recep olayı Millî Mücadele'ye tepki olarak meydana gelmiş olaylardan biridir. Amasya görüşmeleri sırasında, Şeyh Recep ve arkadaşları 18 ve 19 Ekim 1919 tarihinde Sivas postanesinden tehditle Padişah'a, Salih Paşaya ve Mustafa Kemal Paşaya üç mektup gönderirler. Mustafa Kemal Paşanın isteği üzerine Sivas Valisi Reşit Paşa tarafından Şeyh Recep ve arkadaşları tutuklanırlar. Şeyh Recep davayı Samsun'a nakleder ve Samsun'dan İstanbul'a gider. 1922 Ekiminde Ulusal kuvvetler İstanbul'a girince, Atina'ya gider oradan, Mısır, Mekke ve Suriye'ye geçer. Suriye'nin Humus Sancağına yerleşir. Güç şartlar altında yaşar. 1938 yılında çıkarılan Genel Af Kanunu ile yurda döner.

Milli Mücadele’de ve Cumhuriyetin İlk Döneminde Propaganda ve Tanıtım Çalışmaları

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 55 · Sayfa: 83-103
Osmanlı Devletinin, dağılma döneminde, bu süreci hızlandırmak ve topraklarım paylaşmak için Batı ülkelerinde yapılan faaliyetlerden biri de Osmanlı Devletinin aleyhinde yapılan propagandalardı. Bu dönemde çok güçlü bir anti -Türk kampanya ve iftiralar batı basınına hakim durumdaydı. Bunun karşısında çok güçlü tanıtım ve propaganda ile durulabileceğini gören Millî Mücadeleci kadro ve Mustafa Kemal Paşa (Atatürk), Anadolu Ajansı, Basın Yayın Genel Müdürlüğü, Diyanet İşleri Başkanlığı ve din adamları gibi propaganda kabiliyeti bulunan her çeşit kişi ve kurumu harekete geçirdi. Propaganda ve tanıtım, Atatürk'e göre ordudan daha önemliydi.

Si̇vas Kongresi̇ Ve Damad Feri̇d Hükümeti̇’ni̇n İsti̇fası

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2002, Cilt XVIII, Sayı 54 · Sayfa: 849-873
Sivas Kongresi, Millî Mücadele Hareketi'nin en önemli aşamalarından birisidir. İstanbul Hükümeti bütün Anadolu'nun Kuva-yı Milliye Hareketi karşısında merkezi yönetim eksenli olmak üzere birleşmesi için çeşitli tedbirler almıştır. Bu tedbirlerden birisi belki de en önemlisi Ali Galip Beyin Elazığ'a vali tayin edilmesidir. Ali Galip Beyin çalışmaları ve Sivas Kongresi'ni basma teşebbüsü önceden haber alınarak Mustafa Kemal Paşa tarafından neticesiz bırakılmıştır. Mustafa Kemal Paşa, Millî Mücadele'yi boğmak isteyen bu çabayı bütün belgeleriyle Anadolu'daki Müdafaa-i Hukuk cemiyetlerine açıklamış ve İstanbul Hükümeti'nin gerçek yüzünü onlara anlatmaya çalışmıştır. Bunun üzerine Anadolu'nun her yerinden İstanbul'a Damad Ferid Hükümeti'ni protesto eden telgraflar çekilmiş ve bu baskı sonunda Damad Ferid Hükümeti İstifa etmiştir. Bu çalışmada Anadolu'dan İstanbul'a çekilen, Damad Ferid Hükümeti'nin istifasını isteyen telgraflar ele alınarak işlenmiştir.

Mi̇llî Mücadele’de Mehmet Aki̇f (Ersoy) Beyi̇n Faali̇yetleri̇

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2002, Cilt XVIII, Sayı 54 · Sayfa: 903-952
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra imzalanan Mondros Mütarekesi ile ayakta kalan son Türk-İslâm Devleti'nin de tehlikeye düştüğünü gören millî şair Mehmet Akif, hem İstanbul'da bulunduğu süre içinde, hem de Anadolu'ya geçtikten sonra büyük bir gayretle vatanın her türlü işgal ve baskıdan kurtarılması için çalışmıştır. Bu gaye ile Mustafa Kemal Paşanın talepleri doğrultusunda Anadolu'nun çeşitli vilâyetlerinde büyük bir coşku ile milletimize vaaz ve nasihatlerde bulunmuş; art niyetlilerin oyunlarına gelmemeleri, tefrikaya düşmemeleri ve başarılı olmak İçin daima birlik ve beraberlik içinde olmalarını istemiştir. Geri kalan zamanlarında da boş durmayan Mehmet Akif, Burdur Milletvekili sıfatı ile I.Meclisin çalışmalarına katkıda bulunmuş; başyazarlığını da yaptığı Sebilürreşad Gazetesi'nde yazdığı şiir ve makaleleri ile Millî Mücadele'ye tam destek vermiştir.

İstanbul Hükümeti̇ni̇n Propaganda Faali̇yetleri̇ Ve Yeni̇ Gazete

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2002, Cilt XVIII, Sayı 53 · Sayfa: 471-490
Mondros Mütarekesi'nin imzalanması ve uygulanmaya başlaması üzerine, yer yer işgaller başlamıştır. Padişah ve İstanbul Hükümeti'nin bu işgaller karşısındaki olumsuz tutumu, başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere vatansever insanların büyük tepkisini çekmiştir. Mustafa Kemal Paşa'nın 19 Mayıs 1919'dan başlayarak Anadolu halkını bu kötü durumdan haberdar etmek üzere çalışmalara başlaması üzerine, İstanbul Hükümeti izlediği yanlış ve korkak politikasını anlatmakta zorlanmıştır. Düşüncelerini anlatmak ve insanları etkilemek için Yeni Gazete'yi seçmiş ve bu amaç için kullanmıştır. Bu gazetenin başarılı olması ve yaygın bir şekilde halka ulaştırılması için devletin bütün olanaklarını kullanmaktan da geri kalmamıştır.

Mustafa Kemal Paşa ve Yıldırım Ordular Grup Komutanlığı

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2000, Cilt XVI, Sayı 47 · Sayfa: 395-419
XIX. Asrın sonlarına doğru II. Abdülhamit ve Wilhelm'in kişisel gayretleri ile başlayıp zamanla giderek artan Türk-Alman dostluğu, I. Dünya Savaşı öncesinde bir ittifak bloğunun kurulması ile sonuçlandı. Osmanlı Devleti, 2 Ağustos 1914 tarihinde Almanlarla açık-gizli antlaşmalar yaparak, I. Dünya Savaşı'na yorgun, bitkin, ekonomik ve malî yönden sıkıntı ve bunalımlar içerisinde, mânevi bakımdan ise yıpranmış, bütün gücü tü¬kenmiş ve huzursuz bir vaziyette girmişti. Savaşın ikinci yılında Bağdat Cephesi'nin düşmesi, Alman ekonomisinin sekteye uğramasma neden olabilecek bir sonuç doğurdu. Çünkü Ortadoğu coğrafyasında petrolün en yoğun olduğu yer Irak bölgesi idi. Bağdat'ı geri almak amacıyla Irak Cephesi'nde teşkili düşünülen Yıldırım Ordular Gurubu, daha sonra bir strateji değişikliğine gidilerek Filistin cephesine kaydırılmış ve Alman Generallerinden Falkenhayn bu ordular gu¬rubunun komutanlığına atanmıştır. Filistin Muharebeleri, mukadderatını yabancı eline teslim eden bir or¬dunun uğrayacağı akıbeti göstermesi bakımından son derece önemlidir. Bu savaşta şu husus çok açık anlaşılmıştır: Almanlar gerçekten Osmanlı Dev- leti'nin müttefiki olarak Filistin'e gelmemişlerdi. Almanlar, aslında Or¬tadoğu'da nasıl hakimiyet kurar ve bu bölgenin zenginliklerine ka¬vuşabiliriz düşüncesi ile geldiklerini göstermişlerdi. Karargahlarındaki tavır ve uygulamaları ile de zaten Türklerin fikirlerine pek değer ver¬medikleri görülmekte idi. Nitekim 1917 yılında başlayan Filistin geri çe¬kilmesi 1918 yılı Ekim sonlarına kadar devam etti. Mustafa Kemal Paşa, Liman Von Sanders'in İstanbul'a çağrılmasının ardından, yani Mondros Mütarekesinin imzalandığı gün, Yıldırım Orduları Grup komutanlığına tayin edildi. Mustafa Kemal Paşa, ordudaki Alman etkisinin mümkün olduğunca azaltılmasını istiyordu. Osmanlı Genelkurmayı, Mondros Mütarekesinin imzalanmasının ardından Mustafa Kemal Paşaya gönderdiği telgrafta, ordunun Suriye'nin kuzeyine çekilmesi durumunda savunma vaziyeti alıp alamayacağını, bu sayede mütareke şartlarının değiştirilmesinin ve hafifletilmesinin mümkün olup olmadığını sormuş; mütareke şartları tebliğ olununcaya kadar uygun bir şekilde oyalanmasını istemişti. Mustafa Kemal Paşa, maiyetindeki komutanlara gönderdiği emirde, mütareke hükümlerinin uygulanmasının bizim için daha ağır bir duruma gelmemesini sağlamak üzere gerekli tedbirlerin alınmasını isterken, Toros Tünellerinin Osmanlı Devleti için stratejik açıdan çok büyük öneme sahip olduğunu hatırlatarak elde tutulması gerektiğini ve terhis işlerinin geçiştirilmesi veya geciktirilmesini tavsiye ediyordu Mütarekenin imzalandığı gün, Yıldırım Ordular Gurup Komutanlığına atanan Mirliva Mustafa Kemal Paşa, Filistin harekâtını icra eden bu son ordu kalıntılarını bir araya topladıktan sonra Toros Dağlarının kuzeyine çekilmeyi başarmıştı. İşte Mustafa Kemal Paşa'nın kuzeye çekmeyi başardığı bu kuvvetler, bir yıl sonra başlayacak olan Türk İstiklal Mücadelesi'nin Güney Cephesi'ndeki çekirdek kadrosunu oluşturacak olan birlikler idi. Bu bildiride, kısaca Yıldırım Ordular Gurubu'nun kuruluşu, amacı, faaliyetleri anlatıldıktan sonra, Mondros Mütarekesinin imzalanması ve Mustafa Kemal Paşa'nın Yıldırım Ordular Gurup Komutanlığı'na getirilmesi ve mütareke karşısındaki tutum ve davranışları izah edilmektetir