6 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Musul
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Birinci Dünya Savaşında 12. Osmanlı Otomobil Kolu’na Ait “Efrad Künye Defteri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2018, Cilt XXXIV, Sayı 98 · Sayfa: 41-126

Aradan bir asır geçmiş olmasına rağmen Birinci Dünya Savaşı yeterince incelenmiş değildir. Bu araştırmada Haziran 1333 (1917) tarihinden savaş sonuna kadar Musul bölgesinde faaliyet gösteren 12. Osmanlı Otomobil Kolu'na ait Efrad Künye Defteri'nin transkiripsiyonu yapılarak buradaki bilgiler analiz edilecektir. Zabit Vekili Hasan Necib oğlu Bahaeddin tarafından tutulan Efrad Künye Defteri'nin orijinali özel kütüphanemizdedir. Avusturya-Osmanlı Otomobil Kolları bünyesinde faaliyet gösteren 12. Osmanlı Otomobil Kolu'nda zaman zaman değişiklik göstermekle birlikte şoför ve muâvin olmak üzere 40 civarında asker bulunmaktadır. Künyelerinden anlaşıldığı üzere bu askerler arasında gayr-i müslimler çoktur.

Künye Defteri ve içindeki diğer kayıt ve perakende notlardan;

1- Askerin; memleketi, yaşı, etnik durumu bilgileri,

2- Askere verilen malzeme,

3- Otomobil kolunun hareket alanı ve faaliyetleri,

4- Disiplin durumu, bazı suç ve cezalar,

5- Osmanlı kuvvetlerinin Musul bölgesindeki askeri durumu gibi pek çok alanda bazı yeni bilgiler elde etmek mümkün olmuştur.

İngiltere'nin Musul Politikası Karşısında Osmanlı Devleti ve Bölge Aşiretleri (1918-1920)

Belleten · 2010, Cilt 74, Sayı 271 · Sayfa: 789-832 · DOI: 10.37879/belleten.2010.789
Tam Metin
Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı'na dahil olunca İngilizler bu devlet içerisindeki farklı unsurları kullanarak üstünlük elde etmek istemişlerdi. Bu unsurlardan biri de İran, Irak ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki aşiretlerdi. Rusya'da 1917 yılındaki Ekim ihtilalinden sonra İran'da meydana gelen boşluk Osmanlı birlikleri tarafından doldurulmuş, fakat savaş Osmanlı Devleti aleyhine sonuçlanınca bu birlikleri İran ve Irak'tan çekmek zorunda kalmıştı. İngilizler Ortadoğu'da istedikleri düzeni kurabilmek için harekete geçmişler, özellikle Irak ve Güneydoğu Anadolu'yu içerisine alan bir "Kürdistan" kurmak için çalışmalara başlamışlardı. Osmanlı Devleti ve daha sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti bu İngiliz planını sonuçsuz bırakmak için çeşitli tedbirler düşünmüş ve uygulamıştı. Bunlardan birisi, bölgede bulunan aşiretleri Türk Hükümeti safına çekebilmekti. Bunu için VI. Ordu Komutanı Ali İhsan Paşa ve Van Valisi Haydar Bey aşiretlerle irtibata geçmişlerdi. Biz bu çalışmamızda 1919'da Van Valisi ve 1922'de Van Meb'usu Haydar Bey'in İran, Irak ve Güneydoğu Anadolu aşiretleri ile ilgili çalışmalarını arşiv belgeleri ve çeşitli kaynaklar ışığında inceleyeceğiz.

Musul Sorunu ve Lozan

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2008, Cilt XXIV, Sayı 71 · Sayfa: 319-340
Tam Metin
1118'den itibaren bir Selçuklu toprağı ve 1517'den itibaren de bir Osmanlı vilayeti olan Musul, Birinci Dünya Savaşı sona erdikten sonra Mondros Mütarekesi'nin 7. maddesi bahane edilerek İngilizler tarafından işgal edilmiş, bunun üzerine İngilizlerle Türkler arasında şiddetli bir mücadeleye sahne olmuş, sorun silahlı mücadeleyle çözülememiş ve konu Lozan Konferansı'na bırakılmıştır. Musul bu konferansta büyük tartışmalara neden olmuştur. Ancak Musul'un statüsü burada da kesin olarak belirlenemediği için sorunun çözümü bir sonraki görüşmelere ertelenmiş, bu görüşmelerden de bir sonuç alınamaması üzerine 1926 yılında yapılan Ankara Antlaşması'yla İngiliz mandasındaki Irak'a bırakılmıştır. Makalede, Musul'un bugünkü Türkiye Cumhuriyeti toprakları içerisinde yer almamasının nedenleri hakkında bilgi verilecektir.

NİLÜFER BAYATLI, XVI. Yüzyılda Musul Eyaleti, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1999, Sayfa sayısı: XI + 230. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2001, Cilt 65, Sayı 242 · Sayfa: 387-410
Tam Metin
Son yıllarda Osmanlı tarihi üzerinde yapılan araştırmalar artarak devam etmektedir. Bu araştırmalar özellikle arşiv vesikalarına dayandırılmakta, Osmanlı idari yapısı, teşkilat, ekonomik ve sosyal yapısı hakkında yeni bilgi ve belgeler gün yüzüne çıkarılmaktadır. Osmanlı tarihinin bütün boyutlarıyla ve objektif olarak yazılabilmesi için, Başbakanlık Osmanlı Arşivi'ndeki tasnif işlemlerinin bir an önce tamamlanması ve arşivlere dayalı ilmi çalışmaların da yoğunlaştırılarak sürdürülmesi gerekmektedir. Birkaç yıldan beri Osmanlı tarihi hakkında yapılan çalışmaların büyük bir kısmı, Tapu Tahrir defterlerinden faydalanıp Eyalet, Sancak ve Kaza ünitelerinin araştırılması yönünde yoğunluk kazanmıştır. Bu çalışmalardan biri de Nilüfer BAYATLI (Abdülhakim) tarafından, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde 1974 yılında tamamlanan XVI. Yüzyılda Musul Eyaleti adlı çalışmadır. Bu çalışma Türk Tarih Kurumu tarafından 1999 yılında basılarak ilim aleminin istifadesine sunulmuştur.

Lozan Konferansı ve Antlaşması Üzerine İngiliz Parlamentosunda Yapılan Tartışmalar

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2000, Cilt XVI, Sayı 47 · Sayfa: 561-601
I. Dünya Savaşı'ndan beri devam eden ve Türkiye ile İtilaf Devletleri arasında süren savaşı sona erdiren Lozan Konferansı ve Antlaşması hem içerik hem de üslup yönünden İngiliz Parlamentosu'nda yoğun tartışmalara sebep oldu. Öncelikle hemen tüm milletvekilleri İstiklal Harbi döneminde takip edilen İngiliz dış politikasını eleştirip Türklerle anlaşma gereğinden söz ediyorlardı. İkinci olarak özellikle Liberal Parti milletvekilleri, Türkler'e karşı daha sert tutum takmılmasını isterken bir kısım Muhafazakar ve İşçi Partisi milletvekilleri, Türklerle anlaşmanın yollarının bulunmasmı tavsiye ediyorlardı. Son olarak I. Dünya Savaşından beri İngiliz dış politikasına alet edilen gayrımüslim azınlığın haklarına yeterince sahip çıkılmadığı iddia edilerek yoğun tepkiler gösteriliyordu. Öte yandan hükümetin Musul politikası da yoğun şekilde eleştiriliyordu. Bunlara karşı hükümet İse Lozan'da elden gelen herşeyin yapıldığını ve daha fazlasının beklenmemesini istiyordu. Tartışmaların sonunda ise Lozan Antlaşması genelde olumlu bulunmuş ve Türkiye ile yeni bir dönemin başlaması temenni edilmişti.

Musul Sorunu Ve Körfez Petrolleri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VII, Sayı 20 · Sayfa: 165-173
Rusya, A.B.D., Romanya, Venezuela ve Endonezya, petrol üreten ülkelerdi. Körfez bölgesindeki ilk araştırmalar sonuçsuz kalmıştı .Jacques de Morgan adında bir arkeolog, 1892'de Mısır'da Eski Eserler Müdürlüğü'ne atanmıştı. Mısır, Mezopotamya ve İran'da yıllarca arkeoloji kazılarını yönetti. Mezopotamya'da, Hammurabi kanunlarının tablederini ele geçirdi. Louvre Müzesi'ne sayısız tarihi eser kazandırdı. Fransa Millî Eğitim Bakanlığı'nın İran temsilciliğini yaptı. Petrol konusuyla da ilgilendi. Tahran ve İstanbul hükümetlerinin Körfez bölgesinde otoriteleri gevşekti. Aşiretier, kendi başlarına buyruk idiler. Arama ve işletme faaliyetinin güvenliği, aşiretlerin desteğine bağlı idi. Doğu Afrika ve Hindistan'da yerlilerle ilişkilerinde başarılı bir askeri diplomat olan Percy Cox, Körfez bölgesinde görevlendirildi. İstanbul'da da, Gulbenkian petrolcülerin hizmetine girdi.