69 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- National Struggle 60
- Milli Mücadele 43
- Millî Mücadele 18
- Atatürk 11
- National struggle 9
1920 Yılının Yazında Egemenlik ve Malî Kaynakların Denetimi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2005, Cilt XXI, Sayı 61 · Sayfa: 305-321
Özet
1 9. yüzyılın ortalarından itibaren Osmanlı Mâliyesinin giderek çökmesinin bir sonucu olarak Türkiye'nin malî yapısı "batılı fınans çevrelerinin" kontrolü altına girdi. Osmanlı hükümeti adına para basma yetkisini de elinde bulundurmak imtiyazıyla kurulan Osmanlı Bankası 1910 yılma kadar ülke genelinde açtığı şubelerle teşkilâtını genişletti. Türkiye'de Ulusal Direniş'in başladığı günlerden itibaren, bu direnişin malî kaynaklar sağlama konusunda ciddi sıkıntılar yaşadığı açıkça bilinmektedir. TBMM'nin 23 Nisan 1920'de faaliyete başlamasıyla birlikte tüm ülkede malî denetimi sağlamaya çalışması, ülke çapında "iktidar tekelini" ele geçirerek "devlet İşlevlerini" üstlenmesi açısından oldukça ilgi çekici bir süreçtir. Osmanlı Bankası'nın, Osmanlı siyasal ve ekonomik yapısı içindeki imtiyazlarıma Ankara'nın denetimine ve iznine tabi kılınması iki bakımdan önem taşımaktadır: a) Bankanın yönetim merkezinin bu durumu kabul etmesiyle Türkiye'deki "ulusal direniş hareketi"nin "batılı fınans çevreleri" açısından, Osmanlı Hüküme-tinin ısrarla göstermeye çalıştığı gibi "bîr ayaklanma" biçiminde algılanmadığını göstermesi; b) Yeni bir kurumlaşma sürecinde "ulusalcılık" ülküsünün sadece "ülkenin si¬yasal bağımsızlığım "sağlamak ve sürdürmek" ten İbaret olmadığı gerçeğinin altını çizmesi bakımından. Bu konuya ilişkin 1920 yılı Haziran'mda İcra Vekilleri Heyeti İle Osmanlı Bankası direktörlüğü arasında imzalanan mutabakat metni ve bü metinde TBMM ve İVH'nİn Osmanlı Bankası yönetimine dikte ettirdiği şartlar Ankara'nın "ulusalcı" değerlerinin ne kadar derin ve haklı temelleri olduğunu ortaya koymaktadır. Bu tebliğde İlk defa kullanılacak olan bu belgelerin ışığında söz konusu "ulusalcı" kaygıların dayandığı temeller değerlendirilmeye çalışılmaktadır.
Bir Sivas Kongresi Bibliyografyası Denemesi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2005, Cilt XXI, Sayı 62 · Sayfa: 493-520
Özet
Tam Metin
Bu çalışma, Mustafa Kemal'in Erzurum Kongresi öncesi ve Sivas Kongresi ve Millî Mücadele vesilesiyle değişik tarihlerde ikamet ettiği günlerindeki Sivas şehri ve 4 Eylül Sivas Kongresi hakkındaki kaynakların değerlendirme denemesidir. Çalışmamızda, Sivas Kongresi ile alâkalı görülen eserler, değişik başlıklar altında, toplanıp tasnif ve tetkik edilmiş. Çalışmanın amacı, bu konuda çalışma yapacak araştırmacılara yardımcı olmaktır.
Hüseyin Rauf Orbay’m Hayatı (1880-1964)
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2004, Cilt XX, Sayı 59 · Sayfa: 597-642 · DOI: 10.33419/aamd.702817
Özet
Hüseyin Rauf Orbay, 1880 yılında İstanbul Cibali'de doğdu. Babası Amiral Mehmet Muzaffer Paşa, Annesi Hayriye Rüveyde Hanımdır. Rauf Bey, ilkokulu Cibali İlkokulunda, ortaokulu Trablus Askerî Rüştiyesinde, liseyi Heybeliada Bahriye Okulunda okudu. Rauf Bey, 1899'da teğmen rütbesiyle Deniz Kuvvetlerine katıldı. 1918 yılma kadar değişik savaş gemilerinde görev yaptı. Balkan Savaşları döneminde Hamidiye Akmıyla tanındı. Birinci Dünya Savaşı'nda; İran Cephesi'nde savaştı. Deniz Harbiye Reisliği görevinde bulundu. Savaşın sonunda kurulan Ahmet İzzet Paşa Hükümetinde Bahriye Nazırlığı yaptı. Bu sırada Baş Murahhas olarak Mondros Mütarekesi'ni imzaladı. Türk Kurtuluş Savaşı döneminde; kongrelerden sonra, Heyet-i Temsİliye adına Son Osmanlı Meclisi (Meclİs-i Mebusan) toplantısına katıldı. Bu sırada İngilizler tarafından tutuklanarak Malta'ya sürüldü. Malta'dan kurtulduktan sonra, önce Nâfia (Bayındırlık) Bakanlığı, sonra Başbakanlık ve TBMM Başkan Vekilliği yaptı. Cumhuriyet Devrinde; Terakkiperver Cumhuriyet Partisi'nin kurucuları arasında yer aldı. Şeyh Said İsyanı sebebiyle partisi kapatılınca bağımsız kaldı. Atatürk'e karşı tertiplenen İzmir Suikastında ceza aldı. Bu sırada yurt dışında olduğundan 10 yıl yurda dönemedi. Türkiye'ye 1935 yılında döndü. 1942 yılında Londra Büyükelçisi tayin edildi. 1944 yılında emekliliğini isteyerek kamu görevinden ayrıldı. Nihaî olarak, 1964'de İstanbul'da vefat edene ka¬dar, hayatını üniversitelerde ders ve konferanslar vererek ve seyahatlere çıkarak geçilmiştir. Hüseyin Rauf Orbay, OsmanlI'dan Cumhuriyet Devrine uzanan süreçte önemli bir asker ve siyaset adamıdır.
Dramalı Rıza Bey ve Kuzey Batı Anadolu Kuva-yı Milliye Mücadelesindeki Hizmetleri
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 57 · Sayfa: 977-1008
Özet
Dramalı Rıza Bey, Sadrazam Damat Ferit Paşaya suikast teşebbüsünde bulunmak suçuyla yargılanmış ve 12 Haziran 1920'de asılarak idam edilmiştir. Kendisi bir komitacı ve "Teşkilât-ı Mahsusa" elemanıdır. Millî Mücadele'nin başlarında ise bir Kuva-yı Milliyeci olarak ülkesi ve milleti için mücadele eden değerli bir şahsiyettir. Millî direniş ve teşkilâtlanmanın ilk öncülerinden olmuştur. Onu cephelerde bir müfreze kumandanı olarak görmekteyiz. Birinci Anzavur İsyanı'nda ise isyanın bastırılmasında önemli rol oynayan bir "Takip Müfrezesi" kumandanıdır. Millî kuvvetlerin ihtiyacı olan silâh ve cephanenin temini için Akbaş Cephaneliği'nin basılmasında başrol oynamıştır. Oldukça kısa sayılabilecek ömrü hep fırtınalı ve dağdağalı olarak geçmiş, ülkesi ve milleti için mücadele etmiş ve bu uğurda ölmüştür.
Büyük Taaruz Öncesi İngiltere Nezdinde Barış Girişimleri ve Türk Bağımsızlık Mücadelesinin Avrupa Kamuoyuna Duyurulması
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 57 · Sayfa: 1115-1131
Özet
Büyük Taaruz öncesi başlatılan ve yaklaşık bir buçuk ay süren barış girişimleri; belki ikinci bir savaşı önleyememiş fakat barıştan yana bir politikanın temel ilke edinildiği, Türk bağımsızlık mücadelesinin hangi şartlarda ve nasıl yapıldığı açıkça Avrupa kamuoyuna duyurulmuştur. Ayrıca İngiltere hükümetinin Türk yurdunda işgali kolaylaştırıcı ve Yunanlıları haksız ve dayanıksız bir şekilde desteklediği de vurgulanmıştır.
Si̇vas Kongresi̇ Ve Damad Feri̇d Hükümeti̇’ni̇n İsti̇fası
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2002, Cilt XVIII, Sayı 54 · Sayfa: 849-873
Özet
Sivas Kongresi, Millî Mücadele Hareketi'nin en önemli aşamalarından birisidir. İstanbul Hükümeti bütün Anadolu'nun Kuva-yı Milliye Hareketi karşısında merkezi yönetim eksenli olmak üzere birleşmesi için çeşitli tedbirler almıştır. Bu tedbirlerden birisi belki de en önemlisi Ali Galip Beyin Elazığ'a vali tayin edilmesidir. Ali Galip Beyin çalışmaları ve Sivas Kongresi'ni basma teşebbüsü önceden haber alınarak Mustafa Kemal Paşa tarafından neticesiz bırakılmıştır. Mustafa Kemal Paşa, Millî Mücadele'yi boğmak isteyen bu çabayı bütün belgeleriyle Anadolu'daki Müdafaa-i Hukuk cemiyetlerine açıklamış ve İstanbul Hükümeti'nin gerçek yüzünü onlara anlatmaya çalışmıştır. Bunun üzerine Anadolu'nun her yerinden İstanbul'a Damad Ferid Hükümeti'ni protesto eden telgraflar çekilmiş ve bu baskı sonunda Damad Ferid Hükümeti İstifa etmiştir. Bu çalışmada Anadolu'dan İstanbul'a çekilen, Damad Ferid Hükümeti'nin istifasını isteyen telgraflar ele alınarak işlenmiştir.
Mi̇llî Mücadele De Kara Harp Okulu: Fotoğraflarla Ankara Abi̇di̇npaşa Köşkü Sınıf-ı Muhteli̇fe Zabi̇t Namzetleri̇ Tali̇mgâhi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2002, Cilt XVIII, Sayı 53 · Sayfa: 423-442
Özet
Türk ordusunun subay ihtiyacını karşılamak için açılan Harp Okulu, değişik şartlardan dolayı zaman zaman farklı yerlerde, binalarda eğitim ve öğrenime devam etmiştir. Milli Mücadele sırasında diğer bazı kuramlarımız gibi, Harp Okulu da İstanbul'u terk ederek Ankara'ya gelmiş, Abidinpaşa Köşkü'nde toplanabilen öğrencilerle birlikte eğitim ve öğrenime başlamıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduktan sonra tekrar İstanbul Pangaltı'daki eski binasına dönen Harp Okulu, 1936'ya kadar eğitim ve öğretime orada devam edecektir. Bu araştırmada ilk defa yayınlanan fotoğraflarla, hakkında çok az şey bilinen Abidinpaşa Talimgahı ve buradaki faaliyetler, önemli ölçüde aydınlatılmış olmaktadır.
Atatürk ve Türk İnkılâbının Endonezya’daki Etkileri
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2002, Cilt XVIII, Sayı 52 · Sayfa: 1-36
Özet
Mustafa Kemal Atatürk sadece modern Türkiye'nin kurucusu değil, aynı zamanda birçok ülkeye, özellikle müslüman ülkelere esin kaynağı olmuş önemli bir dünya lideridir. İslam dünyasının doğu uç bölgesinde yer alan ve dünyanın en kalabalık İslam ülkesi konumundaki Endonezya'da, birçok aydın onun Türkiye'de yaptıklarından ve fikirlerinden etkilenmiş ve ona büyük bir saygı duymuşlardır. İşte bu makale, Atatürk'ün liderliğinde Avrupalı sömürgeci devletlere karşı yürütülen Türk milli mücadelesinin ve akabinde Türkiye'de gerçekleştirilen çeşitli reformların Endonezya'daki yankıları ve etkileri üzerine yoğunlaşmayı hedeflemektedir. Bu çerçevede, aşağıdaki konular mümkün olan nispette Endonezyaca kaynaklara da başvurularak incelenmeye çalışılmıştır. Bunlar, esas itibariyle Atatürk'ün milli mücadeledeki askeri başarıları ve Türk milli mücadelesinin bu ülkedeki etkileri, hilafetin kaldırılışının müslüman halk üzerindeki yankıları, Atatürk'ün Türkiye'de gerçekleştirdiği reformların Endonezyalı aydınlar üzerinde bıraktığı tesirleri, milliyetçi aydınlar ile İslamcı liderler arasında vuku bulan gelecekteki bağımsız Endonezya devletinin şekli ve yapısı hakkındaki tartışmaları ihtiva etmektedir. Kısacası Endonezyalı aydınların, özellikle ülkelerinin bağımsızlığı için mücadele veren milliyetçi aydınların Türkiye'deki gelişmeleri yakından takip ettikleri ve Atatürk ve Türk inkılabının bu ülkedeki etkisinin büyük olduğu sonucuna varılmıştır.
Damat Ferit Paşa Hükümetlerinin Millî Mücadele’ye Karşı Girişimleri Ve Son Olarak Kuvay-ı Seferiye Adıyla Yeni Bir Askerî Birlik Oluşturma Çabası
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2002, Cilt XVIII, Sayı 52 · Sayfa: 37-87
Özet
Bu çalışma, Damat Ferit Paşanın Mart 1919'da iktidara gelişinden itibaren Anadolu'daki örgütlenmelere karşı aldığı siyasî ve askerî tavırları ele almaktadır. Bu bağlamda, Damat Ferit Paşa Hükümetlerinin Erzurum ile Sivas Kongreleri başta olmak üzere Anadolu'daki teşkilâtlanmalara ve bilahare Ankara'da toplanan BMM'i ve onun hükümetine karşı siyasi ve daha çok askeri girişimleri incelemektedir. Bu çerçevede Kuvay-ı Milliye'ye karşı oluşturulan Kuvay-ı İnzibatiye ile bunun başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra da Kuvay-ı Seferiye adıyla yeni bir askeri kuvvet kurma girişimini ve bunun sonucunu arşiv vesikalarına dayanarak açıklamaktadır. Bu onun son girişimi olmuştur.
Mustafa Kemal’in Samsun’a Çıktığı 19 Mayıs 1919’da Türkiye’nin İçerisinde Bulunduğu Şartlar
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 50 · Sayfa: 327-344
Özet
Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktığında Anadolu'nun durumu çok kötüydü. Uzun savaşlardan çıkmış halk, yorgun, bezgin ve moralsiz idi. Osmanlı İmparatorluğu, İtilaf Devletlerinin esiri olmuş, İstanbul işgal edilmiş idi. Sultan Vahideddin ise çaresiz ve zavallı bir durumdaydı. Gayesiz ve uzayıp giden savaşlardan bıkmış halk, bir savaşı daha göze alamıyordu. Ancak Anadolu yer yer işgalci devletler tarafından işgal edilmeye başlayınca her yöre bulunduğu yerde canını, malını, namusunu savunmaya başladı. Böylece Kuva-yı Milliye ortaya çıktı. Mustafa Kemal, Kuva-yı Milliye birliklerini organize ederek düzenli bir ordu kurabilmişti. Böylece Anadolu inşam, bu kez öz topraklan için milli ve dini değerleri için Milli Mücadele'yi başlattı. Mustafa Kemal'in önderliğindeki Türk halkı, bütün dünyaya bir kez daha Türk istiklalini ve Türk mevcudiyetini ilan etmiştir