2 sonuç bulundu
Balkan Savaşında Türk Filosunun Durumu
Belleten · 1978, Cilt 42, Sayı 165 · Sayfa: 95-104 · DOI: 10.37879/belleten.1978.95
Özet
Tam Metin
2 nci Meşrutiyet döneminde, Türk Bahriyesinde uzman olarak görevli İngiliz Amirali Artür Limpüs'ün Balkan Harbinde Donanmanın durumu ve Akdeniz'de Yunan donanması ile çarpışması konusunda 15 ocak 1913 de Sadrazam Kamil Paşa'ya gizlice sunduğu bir yazının tercümesini ve fotokopisini yazımızın sonunda göz önüne koyuyoruz. Bu belgeyi incelemeden önce şu yönü belirtmekte fayda vardır: deniz uzmanı rahmetli Ali Haydar Emir 1932 de yayınladığı "Balkan Harbinde Türk Filosu" adlı kitabında "(s. 26) Bahriyemizde bulunan İngiliz heyetinin, seferberlik ilâniyle beraber, faal sahadan çekilerek tarafsız vaziyet aldığı ve her işde bizi kendi vukuf ve ihtisasımızla yalnız bırakdığını" yazmıştı. Oysa sözü geçen belgenin açıkladığı durum, bunun tam tersini göstermektedir'. Lüleburgaz bozgunundan sonra, 30 ekimde, iktidara gelen Kamil Paşa'ya Limpüs 2, ertesi günü (31 ekimde) sunduğu bir yazıda "Osmanlı Donanmasının Yunan Donanmasiyle başarılı bir surette karşılaşmaya muktedir olduğu yolundaki düşüncelerini bildirdiğini kaydeder ve bu kez de (yani 15 Ocak 1913 de sunduğu yazıda) Donanmanın Akdeniz'de Yunan Donanmasını arayıp çarpışmasını önerir ve şunları ilave eder: "Zatı Devletleri, beni bu konular hakkında daha ayrıntılı görüşlerimi dinlemek üzere, hususi surette görmek isterlerse şimdi yahut yarın sabah erkenden veya kendileri için münasip olacak zaman ve mekânda emirlerine amadeyim. Bu yazıyı okur okumaz ve ondan arzu ettikleri notları alır almaz aslını bizzat imha etmelerini rica ederim."
1897 Osmanlı-Yunan Savaşı için Yeni Belge
Belleten · 1972, Cilt 36, Sayı 143 · Sayfa: 313-332 · DOI: 10.37879/belleten.1972.143-313
Özet
Tam Metin
Şimdiye kadar elimizde, 1897 Osmanlı-Yunan savaşının deniz olaylarına ilişkin, tek bir kaynak vardı: Bu savaştaki Osmanlı Donanması Komutanı Müşir Amiral (Büyük Amiral) Hasan Rami'nin yayınladığı hatırası... Bu kaynak da deniz olaylarının tarih üzerindeki etkisini ortaya koymaktan uzaktı. Çünkü hatıralar, tarihin yazılmasına hizmetten çok, yazarın kendisini kamuoyunda temize çıkarmak için yayınlanmıştı. Halbuki 1897 Osmanlı-Yunan savaşının Osmanlı tarihinde önemli bir yer tutması gerekiyordu. Bir kez, Sultan Hamid II'nin istibdat dönemine rastlamıştı. Sonra, bu savaşın yanlış mütalea edilen sonuçları İkinci Meşrutiyet hükümetlerinin bile deniz politikalarını etkilemişti. Böyle bir incelemenin savaştan hemen sonra yapılmaması Osmanlı Devleti için büyük bir talihsizlikti. Ne çare ki Haliç'te materiyel ve denizci kültürü bakımından çürütülen Osmanlı Donanması hiç bir savaş görevi yapamazken kara kuvvetlerinin üç hafta içinde zafer sağlaması hükümdarın prestijini çoğalttığı için deniz savaşındaki sorumluları araştırmak lüzumsuz sayılmıştı . Çünkü sorumlu araştırmak hükümdarın prestijini ters yönden etkileyebilirdi.