4 sonuç bulundu
Dergiler
- Belleten 4
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler
- Para 4
- Coin 2
- Money 2
- Sikke 2
- Cengiz-Moğol İmparatorluğu 1
Şam Valisi Emirü'l-Hac Süleyman Paşa'nın Muhallefatı (1743-1744)
Belleten · 2013, Cilt 77, Sayı 279 · Sayfa: 467-522 · DOI: 10.37879/belleten.2013.467
Özet
Tam Metin
Şam Valisi ve Emirü'l-Hac Süleyman Paşa, 1743 yılında Taberiye'yi ele geçirmiş bulunan Zahir El-Ömer adlı asiyi ortadan kaldırmak üzere görevlendirildiği sırada kendi eceliyle vefat etmişti. Süleyman Paşa, Şam yolunu kullanan hacıların her türlü güvenlik ve ihtiyaçlarını karşılamakla görevli önemli bir vazifeye sahip idi. O sahip olduğu bu görev sayesinde oldukça varlıklı ve itibar sahibi haline gelmişti. Vefatından sonra hem onun hac işleri ile ilgili çok önemli vazifesinin devamını sağlamak ve hem de onun sahip olduğu zenginliği ve varlığı devlet adına müsadere etmek için Mirahur Vekili Numan Bey görevlendirilmişti. Numan Bey, Şam Eyaleti'ndeki yöneticilerin yardımıyla yaptığı tahkikat ve çalışmalar sayesinde Süleyman Paşa'nın sahip olduğu değerli eşya, para ve emlakinin tespitini yapmıştı. Ona ait hareminde, aile üyelerinde ve diğer kişilerde bulunan her türlü para, altın ve eşyaya devlet adına el konularak kayıt altına alınmıştı. Süleyman Paşa'nın cenaze merasimi ve masrafları hükümet adına Şam Kadısı tarafından karşılanarak, ailesine de geçinebileceği kadar mal ve emlak bırakılmıştır.
ŞEVKİ NEZİHİ AYKUT, Türkiye Selçuklu Sikkeleri I, I. Mesud'dan I. Keykubad'a kadar (510-616 / 1116-1220), İstanbul 2000. XXXII + 504 s. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 2001, Cilt 65, Sayı 243 · Sayfa: 743-744
Özet
Tam Metin
Tarihî paralar üzerinde çalışma ve araştırma yapmak, bu çalışmaları yayımlamak oldukça zor ve pahalı bir iştir. Bu imkânsızlıklar ve zorluklar nedeniyle yurdumuzda Numismatik sahasında çalışma yapan uzmanların sayısı oldukça azdır. Tanıtmaya çalıştığımız eser de bu tür zorlukların aşılması ve büyük bir özveri sonucunda ortaya çıkmıştır. Zira Prof. Aykut'un bu eseri hazırlarken ve yayımlarken karşılaştığı zorluklara bizzat şahit oldum. Eser, Nümismatik ilmi, paralar, daha önce yayımlanan İslâmî Nümismatik Katalogları ve çalışmada takip edilen yol hakkında bilgilerin verildiği Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanan Önsöz (IX-XII) ile başlar. Bibliyografya (XXI-XXVIII), Kaynak Eserler, İnceleme ve Araştırmalar, Kataloglar ve Sözlükler olmak üzere dört başlık altında toplanmıştır.
Yeni Paraların Işığında Kuruluş Devri Selçuklularında Hâkimiyet Münasebetleri Hakkında Bazı Düşünceler
Belleten · 2001, Cilt 65, Sayı 243 · Sayfa: 547-570 · DOI: 10.37879/belleten.2001.547
Özet
Tam Metin
Selçuklu kaynakları, Dandanakan Savaşı'nı müteakiben toplanan kurultayda Tuğrul Bey'in sultan ilan edilerek hükümdarlık tahtına çıkartıldığını, ardından da takip edilecek fütûhat sistemine göre, fethedilecek memleketlerin hanedan üyeleri arasında taksim edildiğini kaydederler. Bu taksime göre, önce Nişâbûr daha sonra ise Rey merkez olmak üzere Irak-ı Acem Tuğrul Bey'e, Merv merkez olmak üzere Horasan'ın büyük bir kısmı Çağrı Bey'e ve Herât merkez olmak üzere Bust, Sistan ve Kabulistan Tuğrul ve Çağrı Beylerin amcaları Musa Yabgu'ya verilmiş, Çağrı Bey'in oğlu Kavurd Bey'in ise Kirman'a yönelik fütûhatta bulunması kararlaştırılmıştır. Tuğrul ve Çağrı Beylerin anne bir kardeşleri İbrahim Yınal ile Arslan Yabgu'nun oğlu Kutalmış gibi bazı Selçuklu melikleri de Tuğrul Bey'in yanında bulunmakta idiler.
Eretnalı Beyliğinin Paraları
Belleten · 2000, Cilt 64, Sayı 240 · Sayfa: 435-452
Özet
Tam Metin
Cengiz-Moğol İmparatorluğunun bölümlerinden olup bu devletin İran, Irak ve Anadolu kolu olan İlhanlılar'ın Anadolu valileri ve kumandanları, Anadolu'da kendilerinin hükümdar olacağı müstakil bir devlet kurmak sevdası ile sık sık isyana kalkışıyor, bu isyanlar hemen her zaman İlhanlı Sultanları tarafından kanlı şekilde bastırılıyor, bu arada olan hadiselerin geçtiği Anadolu'daki mazlum halka oluyordu. Anadolu Türkleri, isyana kalkışan bu vâli ve tayin edilen diğer idareciler tarafından zalimane şekilde soyulduğu gibi, bu isyanları bastırmak üzere Anadolu'ya giren İlhanlı ordusunun kanlı kıtalleri ve aldıkları ağır vergileri ile de perişan hâle düşüyordu.Bu dönemde (XIII. yüzyılın ikinci yarısı ve XIV. yüzyılın başı) güya idarede bulunan, İlhanlılar'ın tayin ettiği sözde son Selçuklu sultanları da metbularının isteklerine boyun eğmekten ve hatta kendileri de onlara iştirak etmekten başka bir şey yapamıyorlardı. Bu sırada Moğollar'a karşı Anadolu'nun istiklâl mücadelesini, başta Karamanoğulları olmak üzere Anadolu'da teşekkül eden beylikler veriyor, yaptıkları savaşlarla dağları, taşları kanları ile suluyorlar, sıkıştıklarında da Mısır'daki Türk Memluklu Devleti'nden medet umuyorlardı.