2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Romans
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Arthur’un Ölümü ve Battal Gazi Destanı Üzerine Mukayeseli Bir Okuma

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2020, Sayı 50 · Sayfa: 229-256 · DOI: 10.24155/tdk.2020.148
Romans türü, romandan çok daha eski bir hikâye şeklidir ve içinde olağanüstü olayları ve güçleri, fantastik mekânlara yapılan yolculukları, insanüstü boyutta kahramanları, büyülü hayal âlemlerini iç içe bulmak mümkündür. Romansın kökeninde çok canlı bir hayal gücü yatmaktadır. Kahramanları konu edinen, ahlaki açıdan saflık ve kahramanlığın idealleştirildiği bir tür olan romans, klasik mitolojinin gelişmesinde son aşama olarak ortaya çıkmıştır. Romanslarda tarihî olaylara sadakat fazladır. Bunun yanında bir romansta kahraman, anlatılan hikâyesiyle birlikte hayal dünyasının malıdır ve romans ele aldığı gerçekleri abartan bir türdür. Çünkü romans yazarı okuyucuya; şan, şeref ve kahramanlık rüyalarının gerçekleştiği hayalî bir dünyanın kapılarını açmayı istemektedir. Destan, önemli ve yer yer olağanüstülüklerle süslenmiş toplumsal olayları uzun ve manzum şekilde anlatan bir edebiyat türüdür ve tarihî olaylar, milletlerin gelenek, görenek ve yaşam tarzlarından izler taşımaktadır. Genellikle milletlerin varoluş mücadeleleri etrafında teşekkül eden destanda olağanüstü nitelikler kazandırılmış bir kahramanın hayatından izler bulmak mümkündür. Bu çalışmada Arthur'un Ölümü ile Battal Gazi Destanı, günümüzde roman inceleme yöntemlerinde kullanılan olay örgüsü, kişiler, zaman, mekân, bakış açısı, anlatıcı ve anlatım teknikleri açısından mukayese edilerek bu metinlerin yapıları ve bu yapıların işleyiş biçimleri ele alınacaktır. Etrafında şekillendikleri ana tema noktasında Arthur'un Ölümü ile Battal Gazi Destanı, bazı farklılıkları bünyelerinde barındırmakla beraber, bazı ortak nitelikleri de içerdiğini söylemek mümkündür. Bu çalışmanın amacı, her iki metni oluşturan teknik unsurları kıyaslayarak romans ve destan türünün benzeyen ve ayrılan yönlerini ortaya koymaktır.

The Nature of Turko-Byzantine Relations in the Sixth Century Ad

Belleten · 2004, Cilt 68, Sayı 252 · Sayfa: 423-430 · DOI: 10.37879/belleten.2004.423
Tam Metin
In the middle of the sixth century, a new nomad power emerged in central Asia. A federation led by Turkic groups which rapidly impinged on the Persian empire after the subjugation of the Hephtalites and had an impact on the Roman empire through the flight westwards of the Avars. As a result, both Romans and Persians were soon in diplomatic contact with the Turkish Kagan, and considerable evidence for this process is presented in the fragments of the Greek historian Menandros Protector, with useful supporting material in the historian Theophylact Simocatta and the Syriac author John of Ephesus. This diplomacy had both an economic aspect, the ability of the Turks to intervene in the silk trade, and a strategic one, since both Roman and Persian empires could view the Turks as useful allies against their traditional rival in the Near East. The Turks could attack Persia through the former territory of the Hephtalites, while they could take over Roman possesions in the Crimea.