2 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Anahtar Kelimeler
- atasözleri 1
- câriye 1
- Cyprus 1
- emancipation 1
- female slave 1
Kültür - Dil - Gramer Leh ve Türk Atasözlerinin Türkçe Öğretiminde Rolü
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2016, Cilt 64, Sayı 1 · Sayfa: 103-123
Özet
Bilindiği gibi bir ülkenin kültürel hayatı ve düşünce yapısı özel bir şekildeatasözlerine yansır. Her dilde atasözleri vardır. Atasözleri, hem konuşma yeteneğinihem dünyaya ait görüşleri hem de yaşanılan kültürü gösterir. Bu çalışmada Türk diliöğretiminde atasözlerinin rolü incelenecektir. Bir yandan Türkiye'nin kültür ve değersistemlerini öbür yandan Türk dilinin yapısını öğretirken atasözlerinin rolü ortayakonulacaktır.Dil, tüm kültürel faaliyet ürünlerini içerir. İçinde basit günlük konuşmaları,bilimsel terimleri, nesir ve mensur eserleri, nezaket ifade eden kelimeleri, atasözlerini,duaları, ritüelleri, şarkıları bulmak mümkündür. Bu yüzden bir dil, o dili kullananmilletin kültür arşivi olarak algılanabilir. Atasözlerinin bu bağlamda çok önemli birrolü vardır. O da, yorum ve değerlendirme yapması, bir kültürün değer sistemini, dilmantığını ve kurallarını, bir dilin kelime hazinesini geleceğe aktarması gibi yönleridir.Bu yüzden yabancı bir dil öğretirken atasözlerinin kullanılması vazgeçilmez birhusustur.Dilin en eski şekli ve kültürün en önemli unsurları atasözlerinde bulunur.Atasözleri sayesinde yaşanan kültürü tanımak, ataların yaşam tarzını, düşüncesinive değer yargılarını öğrenmek mümkündür. Her toplum kendi dilini kullanaraktarihine, geleneklerine ve kültürüne bakar ve en güzel şekilde onu ifade eder. Amaatasözleri başka bilgiler de içerir. O da dilin yapısını ve edebî üsluplarını içermesidir.Türkçede çoğu atasözleri ya geniş zamanlı, ya emir kipi, ya da fiilimsi şeklindekullanılır. Atasözleri basit görünseler de edebî stilistik özellikleri, vurgu, olumsuz veolumlu cümleleri yan yana kullanır ve kafiye, ritim gibi girift anlamlar yahut yapılarbarındırır. Dil öğrenenlere tüm bu özellikleri göstererek onlara kültürün bütüngörünümünü, hem de dilin güzelliğini ve gücünü gösterip aktarmak öğretimin temelparçasıdır.
Tanzimat Devri’nde Kıbrıs’ta Azat Edilmiş Kölelerin Hukukî Ve Sosyo-Ekonomik Durumları (1839- 1876)
Belleten · 2014, Cilt 78, Sayı 282 · Sayfa: 699-756 · DOI: 10.37879/belleten.2014.699
Özet
Tam Metin
Tanzimat devrinde de Kıbrıs'ta siyah köleler teorik olarak toplumun en alt katmanında bulunuyorlardı. Herkesin din, mezhep ve etnik fark gözetilmeksizin eşit sayılacağı ilan edilmişti; fakat onlar yine köle idiler. Toplum hayatının zaruri pratikleri teorik tasnifi görünmez kılacak düzeyde insani ve medeniydi. Köleler ile hür şahıslar arasındaki medeni ilişkiler, köle sıfatının sınırlarının ötesinde; eşitlik çerçevesinde kuruldu. Bazı köleler önceden azat edilmişlerdi. Bu kişiler toplumsal hayata iktisadi, medeni ve hukukî anlamda katıldılar. Hür insanlar tarafından kabul gördüler. Hukukî statüleri sebebiyle yadırganmadılar. Kölelerin azat edilmeleri geleneksel hoşgörünün zaten içselleştirildiği Osmanlı-Kıbrıs toplumunda radikal değişiklikler doğurmadı. Köle azadı, kölelik statüsü açısından "kişisel hürriyete kavuşma" anlamına gelmekteyken Osmanlı köleleri açısından yalnızca sembolik bir hukukî süreçten ibaretti. Azatlı köleler evlendiler, menkul ve gayrimenkul mülkler edindiler, mal varlıklarını aile fertlerine miras bıraktılar, alacak-verecek ilişkileri oldu, mahkemelerde şahitlik ettiler, ticaret yaptılar; toplumsal kabul ve itibar gördüler. Bu çalışmanın amacı, 1839-1876 yılları arasında Kıbrıs'ta çeşitli sebeplerle azat edilmiş kölelerin hür insan olarak, toplumsal hayata ne şekilde ve düzeyde dâhil olabildikleri ile Kıbrıs toplumunun bu şahısları nasıl ve ne düzeyde benimsediklerini tespit etmektir. Konu Kıbrıs Şer'iyye Sicilleri'ne dayanarak ele alınacaktır.