2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Sofia
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Osmanlı Devleti’nde Devlet-Tekke İlişkisinin Önemli Bir Tanığı: Halveti Şeyhi Sofyalı Bâlî Efendi ve Vakıfları

Belleten · 2016, Cilt 80, Sayı 289 · Sayfa: 797-822 · DOI: 10.37879/belleten.2016.797
Tam Metin
XIV. yüzyılın sonlarında Osmanlı askerleri tarafından fethedilen Sofya şehri, Türkler için yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Şehrin yol güzergahında ve verimli araziler üzerinde bulunması, kısa sürede Rumeli Eyaleti'nin merkezi olmasını sağlamıştır. Şehrin fethiyle başlayan dini ve kültürel değerlere uygun binalar inşa etme süreci, sonraki yüzyıllarda artarak devam etmiştir. Vakıf sistemi ile inşa edilen binalar, Sofya şehrini daha belirgin yaşanabilir bir merkez haline getirmiştir. Bu çalışmada XVI. yüzyılda yaşamış âlim, şâir, Halvetîyye şeyhi ve para vakıflarının meşruîyeti konusunda sürdürdüğü tartışmaları ile bilinen Şeyh Bâlî Efendi'nin vakıfları ele alınmıştır. Şeyh Bâlî Efendi'nin adına Sofya yakınlarında kurulmuş tekke, camii, türbe, çeşme, han ve medreseden oluşan vakıf yapılarının XVIII ve XIX. yüzyıldaki durumu burada araştırılacaktır. Araştırmada Osmanlı arşiv belgeleri, tahrir defterleri, vakfiyeler ve ilk kez Sofya sicilleri kullanılarak kronolojik yatay yaklaşım tarzıyla konu ele alınmıştır.

Bir Sosyal Sorumluluk Proje­si: Tuna Vilayeti Islahhaneleri

Belleten · 2013, Cilt 77, Sayı 279 · Sayfa: 573-636 · DOI: 10.37879/belleten.2013.573
Tam Metin
Mithat Paşa'nın adıyla özdeşleşen ıslahhanelerden ilki Niş'te açılmış,sahipsiz ve kimsesiz çocuklar başta olmak üzere anne-babasından biri olduğu halde bakılamayacak durumda bulunanlar da buraya alınmıştır.Bunların dışında suç işleyerek hüküm giymiş çocuklar hükümet kararıyla tutukluluk sürelerini kurumdaki özel bölümde geçirmiştir. Çeşitli kaynak­larda bundan dolayı ıslahhane adıyla anıldığı belirtilen kurumun isminin,bizzat Midhat Paşa'nın Kur'an'daki bir ayetten esinlenmesi üzerine ken­disi tarafından verildiğinden de söz edilmiştir. Niş'ten sonra Tuna Vilayeti'nin kurulmasıyla Rusçuk ve Sofya'da açılan ıslahhaneler arasına yine Rusçuk'ta faaliyete geçirilen bir kız ıslahhanesi de katılmıştır. Özellikle erkek çocuklara birer meslek edindirmenin temel amaç olduğu ıslahhanelerde dinlerine göre ayrı hocalardan temel bilgileri içeren dersler verilmiştir. Çocukların böylece kendi dilinde okur-yazar olması, basit düzeyde matematik bilgisi edinmesi, din ve ahlak eğitimi alması sağlanmıştır. Kız çocukların ise yine kendi dinlerindeki hocalardan Türkçe veya Bulgarca öğrenmeleri, yabancı bir hanım tarafından verilen Fransızca eğitimi almaları hedeflenmiştir. Temel bilgi­lerin yanında dikiş-nakış ve piyano eğitimi de verilen kurumda küçük kızların iyi yetiştirilmesine özen gösterilmiştir. Devlet-toplum işbirliği ile oluşturulan zamanla bölgenin prestijli kurumlan haline gelen ıslahhanelerin giderleri için kurumlara ait gayri­menkullerin kira gelirleri, ihzariye tezkerelerinden alınan harçlar, ıslahhanelerde üretilenlerin satışından elde edilen kazanç ve başta devlet adamları olmak üzere halkın yaptığı bağışlar kaynak oluşturmuştur. Bu sayede hizmetlerini sürdürebilen kurumlar hayatlarını kazanabilecek düzeyde pek çok meslek erbabının yetişmesini sağlayarak önemli bir görevi yerine getirmiş, başta İstanbul olmak üzere diğer Osmanlı vilayet­lerinde de benzerlerinin açılmasında etkili olmuştur.