2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Su Terazisi
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Edirne Sarayı Su Yapıları

Belleten · 2021, Cilt 85, Sayı 303 · Sayfa: 615-643 · DOI: 10.37879/belleten.2021.615
Tam Metin
Edirne Sarayı’nın inşası Sultan II. Murad tarafından başlatılmış, Fatih Sultan Mehmed zamanında tamamlanarak hizmete açılmış ve sonraki dönemlerde yapılan eklerle birlikte 19. yüzyılın sonlarına kadar kullanılmıştır. Bünyesinde yüz kadar yapıyı barındıran sarayın su ihtiyacını karşılamak için çeşitli kaynaklardan isale hatları ile sular getirilmiş olup bu suların dağıtımı ve kullanımı için su terazisi, maksem, çeşme ve havuz gibi yapılar inşa edilmiş; bunlara ilaveten yeraltı sularından da faydalanmak için kuyular açılmıştır. Bu büyük saray kompleksi Osmanlı-Rus ve Balkan savaşları sırasında büyük oranda yok edilmiş, diğerleri ile birlikte su yapılarının da çoğu yok olmuş; sadece, saray maksemi, Namazgâhlı Çeşme, Matbah-ı Âmire Çeşmesi ile bir kuyu ve su terazisi günümüze ulaşabilmiştir. Bu çalışmada, fotoğraf ve çizim gibi görsel bilgileri bulunanlar ile yukarıda bahsi geçen mevcut su yapılarının tanıtılıp değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bunlar arasında 15. yüzyıla tarihlenen maksem, kütlesi ve üç katlı strüktürü ile benzeri olmayan anıtsal bir yapıyı teşkil etmektedir. Aynı zamanda bir meydan çeşmesi niteliğindeki Namazgâhlı Çeşme mimari ve süsleme özellikleri bakımından 18. yüzyılın başlarını yansıtır. Matbah-ı Âmire Çeşmesi, mutfak birimlerine suyun taksim edildiği maksemli bir çeşme niteliğindedir. Mahmudiye Kışlası yanında yer alan su terazisi, yukarı doğru daralan kare kesitli gövdesi ile bu tarz yapıların karakteristik özelliklerini taşır. Aynı zamanda birer su terazisi olduğu ileri sürülen Terazi Kasrı ve Adalet Kasrı’nın gerçekte böyle bir işlevi olduğu ise tartışmalıdır. Kuyu, ağız bileziği ve taş örgülü çeperi ile ayrıcı bir özellik göstermemektedir.

Hamidiye Su Terazisi Tarihi, Mimarisi, İşlevi

Belleten · 2014, Cilt 78, Sayı 282 · Sayfa: 599-610
Önemli imparatorluklara başkent olan İstanbul şehrinin sürekli aldığı göçlerle büyüyen yapısı, şehircilikle ilgili birçok sorunu da beraberinde getirmiştir. Bunların başında gelen ve toplumun en önemli ihtiyacı olan su problemine karşı her dönemde farklı çözüm arayışlarına gidilmiştir. Özellikle Osmanlı döneminde sürekli ve hızlı biçimde artan nüfus karşısında bir yandan eski suyolları ve yapıları onarılırken, bir yandan da yeni su kaynakları bulunarak, birçok yeni hattan şehre su sağlanmıştır. Özellikle II. Abdülhamit döneminde inşa edilen Hamidiye suyolu, buna iyi bir örnek oluşturur. Çalışma konusu olan Hamidiye Su Kulesi, bu hattın üzerinde yer alan ve gerek mimarî özellikleri gerekse işlevselliği açısından önemli bir yapı olmasına karşın şimdiye kadar üzerinde pek durulmamış, konu ile ilgili kaynaklarda sadece adı ile yetinilmiştir. Günümüzde Levent Sanayi Mahallesi içinde, sık ve bozulmuş bir yapı dokusu arasında sıkışıp kalmış, ancak yine de varlığını koruyabilmiş olan bu yapı, aslında mimarisiyle dönem üslubunun, işlevsel özellikleriyle de yine döneminin su mühendisliği açısından önemli ipuçlarını barındıran ayrıcalıklı bir örnektir. Bu çalışmada Hamidiye Su Kulesi yukarıda değinilen yönleri ile ele alınırken bir yandan tanımlanan su hattı içindeki işlevi ve işleyişi ayrıntılı bir biçimde ortaya konmuş, öte yandan mimari özellikleri üzerinde durularak, dönemin diğer yapıları ile ilişkilendirilerek üslup açısından yorumlanmıştır.