88 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türkçe
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

TÜRKÇEDE KİP OLGUSU ÜZERİNE GÖRÜŞLER

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1981, Cilt 28 (1980-1981) · Sayfa: 81-85
Dil çok yönlü bir olgudur; dil dizgesinin karmaşık ama belli bir düzeni yansıtan yapısındaki bu çok yönlülük dilsel işlev açısından da geçerlidir, çünkü dilin tek görevi düz tümce üretmek değildir; başka bir anlatımla, salt betimsel (gönderimsel) bir işlevi yoktur dilin. Soru sormaya, buyruk vermeye, dilekte bulunmaya, kesinlik ya da belirsizlik vb. anlatmaya da yarar.

MOĞOLCA DERESÜN-TÜRKÇE YEZ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1981, Cilt 28 (1980-1981) · Sayfa: 43-48
Yüksek İç Asya'nın engin bozkırlarında yetişen en ilginç bitkilerden biri, Rusça çiy veya derisun vs. denilen bir türlü uzun boylu ottur. Onun bu Rusça adlardan birisi Kıpçak Türkçesinden, diğeri Moğolcadan alınmış kelimedir. Orta Asya'da yolculuk yapan gezginler söz konusu bitkiden kitaplarında sık sık bahsettiler.

TÜRKÇEDE TÜMCELERİN ADLAŞTIRILMASINA DÖNÜŞÜMLÜ-ÜRETKEN YAKLAŞIM

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1979, Cilt 26 (1978-1979) · Sayfa: 173-180
Bilim uzmanlığı tezimizde dönüşümlü-üretken dilbilgisinin kurucularından Noam Chomsky'nin (1965) Aspects of the Theory of Syntax adlı yapıtında önerdiği kuramsal modeli Türkçede "tümcelerin adlaştırılması" konusuna uyguladık. Ayrıca bunu yaparken P.S. Rosenbaum'ın (1967) The Grammar of English Predicate Complement Constructions adlı yapıtıyla R. Lees'in (1963) The Grammar of English Nominalizations adlı yapıtında savunduğu kuramsal modellerin kimi tutarsız yönlerini göstermeye çalıştık.

ÜRETİMSEL-DÖNÜŞÜMLÜ DİLBİLGİSİNİN TÜRKÇE’YE UYGULANMASI ÜZERİNE BİR GÖZLEM

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1979, Cilt 26 (1978-1979) · Sayfa: 165-172
Onsekizinci yüzyıl dilbilimcisi James Beattie, Chomsky'nin Aspects of the Theory of Syntax (1965) adlı yapıtında bir görüşüyle yer alıyor. Diller bir bakıma insanlara benzerler. Her dilin kendini bir diğer dilden ayıracak özelliklere sahip olmasına karşın yine de diller arasında ortak özellikler yok değildir.

TÜRKÇEDE ÇOCUK KAVRAMI

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1977, Cilt 25 · Sayfa: 1-16
Çocuk sözcüğü Türk lehçeleri arasında "insan yavrusu" anlamıyla yalnız Türkiye Türkçesinde ve Kırım Türkçesinde bulunmaktadır. Kâşgarlı Mahmut'un Divanü Lûgati't-Türk'ünde ise çocuk "domuz yavrusu, her şeyin küçüğü olarak açıklanmıştır. Kâşgarlı'nın verdiği bu anlama bakarak sözcüğün asıl anlamanın "domuz yavrusu" olduğu, sonradan anlam kaymasıyla "insan yavrusu" anlamını kazandığı sanılmıştır.

ESKİ TÜRKÇE buyla VE baγa SANLARI ÜZERİNE

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1977, Cilt 25 · Sayfa: 53-69
Eski Türk yazıtlarında geçen, kimi araştırmacıların boyla, kimilerinin de buyla okudukları sözcüğün yüksek bir devlet görevini gösteren bir san olduğu açık olmakla birlikte, bu sanla gösterilen görevin niteliği ve sözcüğün nereden geldiği, gerçek anlamının ne olduğu şimdiye değin aydınlatılamamıştır.

MATERIALIA TURCICA No. I. 1975 Bochum Ruhr Üniversitesi Türkoloji öğrencilerine yardımcı araştırmalar dergisi (Almanca) 73 sahife. (Yazışma adresi: Dr. HERMANN VARY, Akad. Oberrat Lector für Türksprachen. Bochum, Ruhr-Universitt Sprachwissenschaftl. Institut). F. Almanya. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1975, Cilt 39, Sayı 156 · Sayfa: 781-783
Tam Metin
Her altı ayda (sömestrde) çıkacak olan bu değerli dergi bizi özellikle iki bakımdan ilgilendirir: 1- Ruhr Üniversitesi Türkoloji bölümü öğrencileri, seçtikleri bilim dalında ucuz (belki de meccani) kılavuz kitaba sahip olurlar. Bu kılavuzdaki bibliyografya sayesinde müracaat edecekleri kitap ve dergileri tanırlar. Üniversitenin zengin kütüphanesinde kaynaklar hazırdır. Koridorlarda duran çoğaltma makinalarında istedikleri sahife veya bölümün kopyasını elde edebilirler. Masraf özel kağıt ücretinden ibarettir. Sömestrler yekdiğerini takip ettikçe, öğrenciler özel ihtisas kitaplığına sahip olurlar. 2- Derginin içindeki incelemeler Türkiye'ye ve Türk dünyasına inhisar ettiği için bizi çok yakından ilgilendirir. Türkoloji bölümü öğrencisi dar bir konuya saplanıp kalmadan Türk dünyasının dili, tarihi, coğrafyası ve günün soruları ile tanışarak geniş görüş ufkuna sahip olur.

Anadolu'da "Karamanlıca" Kitâbeler

Belleten · 1975, Cilt 39, Sayı 153 · Sayfa: 25-48 · DOI: 10.37879/belleten.1975.153-25
Anadolu'nun ana dili türkçe olan hıristiyan (ortodoks) halkı üzerinde yeteri kadar durulmamıştır. Bu topluluğun dili hakkında ise bazı incelemeler yapılmıştır. Uzun yıllar önce Ankara Üniversitesi, Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesinde sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde öğretim üyeliği yapan Prof. Dr. Jânos Eckmann (1905-1971)'nın, yurdumuzda bulunduğu yıllarda üzerinde çalıştığı ve yayınlar yaptığı konulardan biri, işte bu topluluklar için hazırlanan yani grek harfleriyle türk dilinde yazılan, genellikle "karamanlıca" olarak adlandırılan kitapların dil özellikleri idi. Bilhassa İç Anadolu'da yaşayan ve ana dilleri türkçe olan bu ortodoks topluluk, Lozan anlaşması ile Yunanistan'a gönderildiğinden, artık "karamanlıca" sona ermiş ve grek yazısı ile türkçe basılan bu çeşit kitaplar da tarihe mal olmuştur. Anadolu'nun türkçe konuşan ortodokslarının etnik menşei meselesi, üzerinde durulması gerekli olan ikinci bir konudur. Bir çoklarının iddia ettikleri gibi, bunların zorla türkçe konuşmağa mecbur edilmiş Rumlar olduklarına ihtimal vermek mantık dışıdır.