4 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Halk Edebiyatı
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Türk Dünyası Destanlarında Ortak Motifler Üzerine

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2007, Sayı 24 · Sayfa: 93-102
Toplumun yaşadığı sosyal hayatının bütün önemli olaylarını içerdiğinden manevi değeri yüksek olan destanlar, ozanların sayesinde yüzlerce yıl geçmesine rağmen günümüze kadar kendi varlıklarını devam ettirmiştir. Biz bu makalemizde Avrupa ve Asya gibi geniş bir coğrafyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan Türk halklarının yarattığı destanları oluşturan çok sayıdaki motifler arasından Türk dünyası destanlarında en çok rastlanan ortak motifleri tespit etmeye çalıştık

Eski Bir Yazmadaki Meddah Hikayeleri

Belleten · 1975, Cilt 39, Sayı 156 · Sayfa: 697-724 · DOI: 10.37879/belleten.1975.156-697
Tam Metin
Halk hikayeleri, Türk kültür tarihinin zengin kaynakları içinden var olmuş ve her dönemde çeşitlenerek kültür birikiminin önemli öğelerinden biri olmuştur. Bu hikayeler, Türk halk edebiyatının özellik taşıyan bir biçimi olduğu gibi, bu hikayeleri anlatan ozanların da halk arasında saygın bir yeri vardır. Ancak benim burada ele alacağım konu gezici ozanların anlattıkları hikâyelerden biraz daha ayrıcalığı olan meddah hikayeleridir. Georg Jacob, Türk halk hikayeleriyle meddah hikayeleri arasındaki ayrıcalığı belirtirken birincilerin olayları ve kişileri idealleştirmesine karşılık, meddah hikayelerinin gerçekçi bir tutum gösterdiklerini söyler. Ozanların anlattıkları halk hikayeleri ile meddah hikayeleri arasındaki önemli bir ayrıcalık da, birincilerde anlata sanatçının getirdiği süsleyici açıklamaların meddah hikâyelerinde bulunmaması ; bunun yerine, çok kişi ve bol olay ile kişisel ilişkilere ve bu ilişkilerin taklidine gidilmesidir. Boratav, halk hikayelerini meddah hikâyelerine yaklaştıran ve bir karşılaştırma olanağı bırakan öğenin, yalnızca her ikisinde de var olan dramatik nitelik olduğunu belirtir.

Günümüze Kadar Bilinmeyen Beş Saz şairimiz

Belleten · 1972, Cilt 36, Sayı 143 · Sayfa: 293-312 · DOI: 10.37879/belleten.1972.143-293
Mercan İdâdisi'nin üçüncü sınıfında ve henüz onbeş yaşında bulunduğu sırada, 1905'de basılan bir şiiriyle san'at hayatına ilk adımını atmış bulunan Fuad Köprülü'nün, 1908'de günün siyasi mes'elelerini ele alarak musâhabeler de yayınlamaya başladığını görüyoruz. 1913 yılına kadar muhtelif gazete ve mecmualarda siyasi, iktisadi, hukuki, v.b. hemen her sâhada telif ve tercemeleri, bilhassa edebiyat ve san'at, edebiyat tarihi, tahlil ve tenkidlerini içine alan bibliyografya sahasında musâhabe ve araştırmaları yayınlanmıştır; fakat onun, ilmi bakımdan mühim çalışmaları, bu hazırlık devresinden sonra, 1913'de İstanbul Darü'l-Fünûnu Türk Edebiyatı Tarihi profesörlüğüne getirilmesinden sonradır. Bu sebeple, 1913 yılı, Fuad Köprülü'nün ilim hayatında daha esaslı mes'elelere yöneldiği dönüm noktası sayılabilir. Halk edebiyatı üzerindeki ciddi çalışmaları da bu sırada başlamıştır.

Halil Adlı İki Saz Şairimiz Hakkında Elde Ettiğimiz Yeni Bilgiler ve Yeni Şiirler

Belleten · 1972, Cilt 36, Sayı 142 · Sayfa: 145-168 · DOI: 10.37879/belleten.1972.142-145
Âşık tarzı'nda, biri XVII. asırda, öteki ise XVIII. asırda yaşayan Halil adlı iki saz şairimiz vardır. Her ikisinin de yaşadıkları zaman tesbit edilmiş olmakla beraber, gerek hayatları hakkındaki bilgimiz, gerek elimize geçen eserleri çok azdır. Her ikisinin, hem aynı adı taşımaları, hem saz şâiri olmaları, bâzan, eserlerinin birbiriyle karıştırılmasına yol açmıştır. Biz bu yazımızda ikisi üzerinde ayrı ayrı duracağız. XVII. Asır Saz şiiirlerinden Bursalı Aşık Halil'e ayırdığımız birinci bölümde, Hakkında Bu Güne Kadar Bildiklerimiz'e ve Basılan Şiirleri'ne dâir bilgi verdikten sonra, Gelibolulu Mustafa Âli'nin, şairimizin şöhretini aydınlatan Bir Notu'ndan bahsedeceğiz; Elimize Geçen Yeni Bir Türkü'süne de bu bölümde yer vereceğiz. Yazımızın ikinci bölümünü, XVIII. Asır Saz şâirlerinden Bursalı Âşık Halil'e ayırmış bulunuyoruz. İlkinde olduğu gibi bu bölümde de, önce, Hakkında Bu Güne Kadar Bildiklerimiz'den ve Basılan Siirleri'nden söz edeceğiz; daha sonra, Elimize Geçen Yeni Onbeş Şiiri neşrolunmuş, bunlara dayanılarak hayatı ve eserlerinin husüsiyetleri aydınlatılmağa çalışılmıştır.