4 sonuç bulundu
Vakıflar Dergisi, Sayı : XII, Vakıflar Genel Müdürlüğü Yayını, Ankara 1978 in. 4, 432 S. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 173 · Sayfa: 193-196
Özet
Tam Metin
Şimdiye kadar, belirli bir takvime bağlı olmadan çıkan, özellikle ilk sayıları ile Türk sanat ve kültür tarihine önemli katkıları olan Vakıflar Dergisinin bu sayısı yeni bir düzen içinde çıkmaktadır. Eski düz, sade kapak görünümü yerine, çeşitli konularda dört renkli fotoğraf gösteren bir kapak kompozisyonu bulunmaktadır. Şimdi Dergide yeralan makalelerin isimlerine ve gerektiğinde içeriklerine kısaca göz atalım.
Türklerin Sanat ve Edebiyatı
Belleten · 1976, Cilt 40, Sayı 159 · Sayfa: 479-502 · DOI: 10.37879/belleten.1976.479
Özet
Tam Metin
Doğu Sanatı Milli Müzesi Müdürlüğü, Prof. Jorge Gastan Blanco Villalta'ya ait olan bu çalışmayı sunmaktan zevk duyar; bu suretle sanat, felsefe ve tarihe dair konuların ikinci yayını ile kültürel geliştirme programı tamamlanmış bulunmaktadır. Daha önce belirtildiği üzere, bunların hemen hepsi, bu müzede verilmiş olan konferanslara tekabül etmekte ve müdürlük bunları önemli saymaktadır. Arjantin diplomatı, Prof. Jorge G. Blanco Villalta halen ülkemizin Türkiye'deki Büyükelçisidir. Edebiyat ve tarih alanındaki çalışmaları ile, inceleme ve araştırma yapan kimselerce, geniş ölçüde bilinmektedir. O, dile kolaylıkla hâkim olmakta ve ele aldığı konuları büyük vukufla işlemektedir. Türkiye'de uzun süre ikametinin semeresi olan Türk tarihi, sanatı ve edebiyatı hakkındaki direkt bilgisi sayesinde şu eserleri geniş ölçüde yayınlanmıştır: "Türk Halkı", "Şimdiki İstanbul Tabloları", "Atatürk, Yeni Türkiye'nin Kurucusu" (Bunun 1966'daki son baskısı "Atatürk" başlığıyla yayınlanmıştır), "Muasır Edebiyat" ve "Türk Mucizesi". O, 'La Nacion" gazetesinde ve diğer gazetelerde birçok makale yayınladı ve Türk tarihi ve estetiği ile ilgili olarak bir çok konferans verdi ve kurslar düzenledi.
Özünden Türk olan bir Sanat: Minyatür
Belleten · 1972, Cilt 36, Sayı 141 · Sayfa: 89-98
Özet
Tam Metin
Bayanlar ve Baylar, Bu konuşma, burada, büyük İslâm uygarlığına Türklerin payı üzerine geçen yıl yapmak şerefine ermiş olduğum ve bunda uygarlıkları milletlerin değil, fakat egemen sınıfı n yarattığı, onu geliştirdiği ve ona kendi zevk ve kişiliği damgasını vurduğu üzerinde durduğum konuşmanın devamıdır. Hattâ, bu konuşmada, göze çarpan örnek olarak Mısır'ın Firavunlar, Yunan - Roma valileri ve İslâm çağlarında yaşadığı birbirinden çok ayrı 3 uygarlıktan söz ettim. Bir de, komşu hattâ akraba olan ve efsanelerde ve tarihte savaşları ya da birleşmeleri dolayısiyle sözleri edilen iki ulusun, İranlılar'la Turanlıların, iki yönde sık sık geçtikleri karışık bir sınırı belirlemenin olanaklı olması ölçüsünde Türklerin ve Türk uluslarının yurtlarını belirlemeye çalıştım. Eski Türkistan, Batı'da Hazer Denizi, Doğu'da Çin, Kuzey'de Sibirya, ve Hazar Denizinin güney kıyılarından geçen bir yançizginin içinde bulunan bütün memleketleri içine alan bir yurt olarak saptanabilir.
Celâl Esad Arseven
Belleten · 1972, Cilt 36, Sayı 142 · Sayfa: 173-202 · DOI: 10.37879/belleten.1972.142-173
Özet
Tam Metin
1971 yılının son haftalarında İstanbul tarihi ve arkeolojisi ile Türk sanat tarihi bilimine büyük hizmetleri olan Celâl Esad Arseven aramızdan ayrıldı Yazdığı monografyaları, yabancı dillerden çevirdiği sanat tarihi veya sanat incelemeleri, derlediği büyük sanat tarihi sentezleri, arada bir el attığı sahne oyunları, yalnız başına hazırlıyarak baskısını sona erdirdiği büyük bir ansiklopedisi, kara kalem ve suluboya tekniğinde yaptığı resimleri, ve daha bir çok şeyi ile Celâl Esad Arseven kültür tarihimizin önemli ve önemli olduğu kadar da renkli bir siması idi. Bunların dışında üzerine aldığı idari görevleri, uzun süreli öğretim üyeliği, iki devre süren milletvekilliği de "çok taraflı"lığının başka işaretleridir. Arseven, Atatürk'ün 1932-34 yıllarında yazdırmaya çabaladığı büyük bir Türk Tarihinin Ana Hatları eserine de Türk sanatı ile ilgili iki yazı vermek suretiyle, Türk tarih çalışmalarına da katılmış bir kimsedir.