3 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • The Second World War
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

1939 Türk-İngiliz-Fransız İttifakı’nın Yıl Dönümleri Üzerinden İkinci Dünya Savaşı Türk Dış Politikasına Bakmak

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2025, Cilt XLI, Sayı 111 · Sayfa: 309-354 · DOI: 10.33419/aamd.1700650
Tam Metin
Devletler, toplumlar ve bireyler için yıl dönümleri; o devletin, toplumun, bireyin duygu durumunu, dünya görüşünü ve çeşitli meselelere yönelik yaklaşımını anlamamız açısından önemli ipuçları vermektedir. Bazı günlerin hatırlanması ve kutlanması sadece geçmişi hatırlamak isteğiyle sınırlı kalmayıp o ülkenin sosyal, kültürel, siyasi yaklaşımına da ışık tutmaktadır. Dolayısıyla yıl dönümleri yalnızca geçmişi değil içinde bulunulan zamanı anlamak açısından da önem taşımaktadır. Bu çalışmada, 19 Ekim 1939 tarihli Türk-İngiliz-Fransız Karşılıklı Yardım Antlaşmasının -Üçlü İttifak- İkinci Dünya Savaşı yılları içerisindeki yıl dönümleri ele alınacaktır. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin dış politikadaki en ciddi sınavlarından birisi belki de birincisi İkinci Dünya Savaşı sürecidir. Bu büyük savaşta kendisini güvene almak isteyen genç Türkiye Cumhuriyeti savaşın başlamasından yalnızca 39 gün sonra savaşan taraflardan İngiltere ve Fransa ile Üçlü İttifak olarak da anılan bir karşılıklı yardım antlaşması imzalamıştır. Bu ittifakla Türkiye savaşın başı itibariyle tarafını belirlemiştir. Ancak savaşın henüz ilk yılında yaşanan beklenmedik gelişmeler Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu gözden geçirmesini zorunlu kılmıştır. Bu bağlamda Üçlü İttifak’a Türkiye’nin gerek devlet ricali açısından gerekse başta basın olmak üzere kamuoyu açısından yaklaşımı farklılaşmıştır. Yaklaşık altı yıllık savaşın ilerleyen yıllarda seyrinin değişmesi de Üçlü İttifak’a olan yaklaşımı yeniden değiştirmiştir. Savaşın değişen gidişatı içerisinde Türk basını ittifaka nasıl yaklaşmıştır, sorusu büyük bir anlam taşımaktadır. Bu bağlamda yıl dönümlerinde ittifakın kutlanması ya da kutlanmaması yahut tüm bunların derecesi ve içeriği savaşın seyri içerisinde Türk dış politikasını takip etmek açısından büyük öneme sahiptir. Devlet ile basının iç içe geçtiği tek partili bir rejim içerisinde basın yalnızca bir iletişim aracı değil aynı zamanda iktidarın sesi ve hatta propaganda aracıdır. Bu bakımdan basına bakmak aynı zamanda iktidarın meseleye olan yaklaşımına da bakmak olacaktır. Çalışmada, İkinci Dünya Savaşı devam ederken Üçlü İttifak’ın yıl dönümüne tekabül eden günlerde dönemin önde gelen gazetelerinde çıkan haberlere ve yazılara odaklanılmıştır. Cumhuriyet Arşivi ve Türk Diplomatik Arşivi’nden elde edilen belgelerle ve döneme ait hatıratlarla çalışma desteklenmiş ve Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı yıllarındaki dış politikasının seyri anlaşılmaya çalışılmıştır.

Zor Zamanlarda İyi Komşuluk Örneği: İkinci Dünya Savaşı’nda Türkiye’den Yunanistan’a Yapılan Yardımlar

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2008, Cilt XXIV, Sayı 71 · Sayfa: 413-444
Tam Metin
Yunanistan, İkinci Dünya Savaşı'nda özellikle Alman işgalinden sonra önemli sıkıntılar yaşamaya başlamıştır. Zaten normalde gıda ihtiyacının bir kısmını ithal etmek durumunda olan Yunanistan işgal döneminde bu girişimini gerçekleştirememiştir. Tarım faaliyetlerinin de aksaması ve ağır kış şartları problemin büyümesine yol açmış ve 1941 sonbaharından itibaren Yunanistan'da "Büyük Açlık" diye tabir edilen bir dönem başlamıştır. Yunanistan'ın bu zor günlerinde ilk destek sağlayan ülkelerden birisi Türkiye olmuştur. Özellikle Kızılay, gıda maddeleri ve sağlık malzemelerinin gönderilmesi için önemli çalışmalar yapmıştır. Kızılay haricinde birçok kuruluş ve organizasyon da bu insanlık görevinde aktif rol üstlenmişlerdir. Türkiye, ilk andan itibaren komşusuna destek olmaya çalışmış ve bu faaliyetler savaş sonuna kadar devam etmiştir.

Cevahir ile Sadık Çavuş’un Buğday Kamyonu’nda İsmet İnönü ve Dönemin Toplumsal Sorunları

Erdem · 2007, Sayı 49 (Mustafa Necati Sepetçioğlu Özel Sayısı) · Sayfa: 211-224
Tam Metin
Mustafa Necati Sepetçioğlu, Anadolu'nun Türkleşmesini, Selçuklu'dan Osmanlı'ya ve oradan Cumhuriyet'e değin Türk tarihini ele alan romanlarıyla tanınmış bir yazar. Bunlarda Türk ulusunun manevî değerleri harmanlanıyor. Sepetçioğlu, söz konusu tarihsel romanlarının yanı sıra, Türkiye'nin yakın tarihini konu edinen yapıtlar da kaleme almıştır; Cevahir ile Sadık Çavuş'un Buğday Kamyonu (1980), bu romanlarından biri. Yazar, bu yapıtında İsmet İnönü dönemini, bu dönemin çeşitli toplumsal sorunlarını, Anadolu'daki bir kasaba çevresi ekseninde ele alıyor. Bu nedenle, İsmet İnönü dönemine ilişkin toplumsal bir veri olarak kabul edilebilir. Biz de bundan hareketle, söz konusu romanda İsmet İnönü ve döneminin Sepetçioğlu tarafından nasıl değerlendirildiğini saptamayı amaçladık.