7 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
Geçmişten Günümüze Trakya El Dokumaları Yaygılar, Tasarımda Sorunlar ve Çözümler
Arış · 2012, Sayı 8 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 4) · Sayfa: 132-147 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.44
Özet
Tam Metin
El dokuma yaygılar, kilim ve halı insanların gereksinimi giderme amaçlı yapıldığından, genellikle yapan kişilerce kaygı duyulmaksızın içten gelen duyguların yansıtılması sonucu kimi zaman sade, kimi zaman da oldukça ağır motiflerin kullanılması suretiyle estetik ve sanatsal değerler yüklenerek dokunmuştur. Üretim sonucu olan her ürün aslında bir yaratımdır. Yaşamın gerçek belgeleridir. Dokuma, insanlığın çok eskiden beri yapmış olduğu bir uğraşıdır. Halı ve Kilim dokumacılığının araştırılıp incelenmesi bir anlamda yaşanılan sorunların çözümlenmesi için yeni varsayımların ortaya atılması açısından son derece önem taşımaktadır. Bugün elde bulunan eski el dokuma yaygılar, kilim ve halı örneklerinin birçoğu müzelerde sergilenmesine rağmen yüzyıllar öncesinden kalan örneklerin sayısı oldukça az ve Trakya bölgesine ait örneklere rastlamak ne yazık ki mümkün değildir.
Birinci Dünya Savaşı Sonrasında Fransızların Trakya’yı İşgali
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2004, Cilt XX, Sayı 60 · Sayfa: 659-674 · DOI: 10.33419/aamd.703278
Özet
Birinci Dünya Savaşı'nın henüz devam ettiği yıllarda Osmanlı toprakları İtilâf Devletlerince paylaşılmak istenmiş, bu maksatla aralarında gizli antlaşmalar imzalanmıştır. Rus devrimi bu gizli antlaşmaları açığa çıkarınca, İtilâf Devletlerinin gerçek yüzü ortaya çıkmıştır. Birinci Dünya Savaşı döneminde, Türk hakimiyetinde bulunan topraklar üzerindeki emellerini gerçekleştiremeyen İtilâf Devletleri, Mondros Mütarekesi ile sonuca gitmek istemişlerdir. Mondros Mütarekesi'nin elastikî hükümlerine dayanarak, bir çok Türk toprağı işgale uğramıştır. İşgal edilen bu topraklardan biri de Trakya topraklarıdır. İtilâf Devletlerince Trakya topraklarının işgali ve İstanbul'u tehdit etme görevi başlangıçta Fransa'ya verilmiştir. Bu araştırma, arşiv vesikaları ve diğer literatürdeki bilgilerin değerlendirilmesiyle ortaya konmaya çalışılmıştır.
Lysimachia Kenti Bronz Definesi
Belleten · 1999, Cilt 63, Sayı 237 · Sayfa: 393-402
Özet
Tam Metin
Ankara'da Kültür Bakanlığı'ndan izinli özel koleksiyoner Sn. Cafer OKRAY Koleksiyonu'nda bulunan bu bronz define grubu 1997 yılı içerisinde Trakya'da bulunmuş ve aynı yıl içerisinde İstanbul Eski Eser Pazarı'nda satışa çıkartılmış olup, Ankaralı bir koleksiyonerin İstanbul'dan bu 21 adetlik grubu satın alıp, Ankara'da Cafer Okray'a satması nedeniyle bu defineden haberdar olduk. Bu defineden birkaç ay önce yine aynı kişi tarafından satın alınıp Cafer Okray Koleksiyonu'na satılmış iki sikke de bu defineden olmalıdır. Aynı yollarla Trakya'dan çıkmış iki küçük hellenistik define grubu (Posthumous Lysimachus'lar ve Yeni Stil Athena Tetradrahmilerinden oluşmuş) ve bunların haricinde yine bu bölgeden gelen Antik Trakya Greko-Romen Şehir Sikkeleri Okray Koleksiyonu'nu zenginleştirmiştir.
İzmir'in İşgali Olayının Trakyada'ki Tepkileri
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1993, Cilt IX, Sayı 27 · Sayfa: 559-568
Özet
Milli Mücadelemizin başlaması ve teşkilatlanmasında İzmir'in Yunanlılar tarafından işgali olayının son derece önemli bir yeri vardır. Bu makalemizde, İzmir işgalinin nasıl hazırlandığım kısaca anlattıktan sonra, işgal olayının Trakya'da ve Trakya'nın tek savunucusu konumunda bulunan Trakya-Paşaeli Müdâfa-i Cemiyet-i Osmaniyesi'nin işgal karşısında gösterdiği tepkiler üzerinde durmaya çalışacağız.İzmir'in Yunanlılar tarafından işgal edilmesi, Anadolu'da olduğu kadar Trakya'da da tepki ile karşılanmıştır. İşgal haberinin duyulmasıyla birlikte Trakya-Paşaeli Müdâfaa-i Heyet-i Osmaniyesi, işgali tefin etmek üzere resmi makamlara protesto telgrafları çekmek, mitingler düzenlemek gibi faaliyetlerle kamuoyunu uyandırmaya ve harekete geçirmeye çalışmıştır.
Trakya'da Enez (Antik Ainos) Kazılarında Bulunan Bizans Altın Sikkeleri
Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 203 · Sayfa: 429-436 · DOI: 10.37879/belleten.1988.429
Özet
Tam Metin
Kuzey Ege sahilinde Meriç (antik Hebros) nehrinin ağzında kurulmuş bulunan Enez (antik Ainos) mahfuz bir liman olarak Eskiçağ'da büyük bir rol oynadığı gibi, kıyı boyunca batı-doğu yönünde, Avrupa-Asya sahil yolu üzerinde, büyük bir liman şehri olması dolayısı ile de askeri bakımdan da önem taşımıştır. Enez, Eskiçağ'da Taşos (antik Thasos) Boğazı'ndan Çanakkale Boğazı'na kadar olan Kuzey Ege kıyılarında biricik mahfuz bir liman olduğu gibi, Ergene Havzası ile zengin bir hinterlanda sahip bulunduğundan, çok erken çağlardan itibaren iskân edilmiştir.
Prof. Dr. Zafer TAŞLIKLIOĞLU, Trakya'da Epigrafya Araştırmaları (Biga yarımadasında bulunan kitabelerle birlikte) II, İstanbul 1971, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi yayınları No. 1654, XXIV-256 s. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1975, Cilt 39, Sayı 155 · Sayfa: 493-498
Özet
Tam Metin
Prof. Z. Taşlıklıoğlu birinci cildini 1961 de yayınladığı "Trakya'da Epigrafya Araştırmaları" isimli çalışmalarının 1971 de ikinci cildini yayınlamış bulunmaktadır. Birinci cildin mütevazi ve bu ikinci cilde oranla programlı ve amacı belirli görünüşünün aksine ikinci ciltte yazar program tanımaz halde olup her türlü malzemeyi kitabına koyma gayretinde görünmektedir. Bu nedenle ikinci cilt birincisinin üç katı kadar geniş olmuştur. Kitap bugünkü idari örgütümüz esas tutularak I- Edirne ili (Enez, Lüleburgaz, Edirne buluntuları) s. 1-49; II- Istanbul ili (Büyük Çekmece, Istanbul, Küçük Çekmece buluntuları) s. 51-63; III-Kırklareli ili (Vize, Midye buluntuları) s. 67-69; IV-Tekirdağ ili (Germeyan köyü, Tekirdağ, ınecik, Marmara Ereğlisi buluntuları) s. 70-156; V-Çanakkale ili ve yöresi (Keçi Deresi, Büyük Anafartalar, Evreşe, Küçük Anafartalar, Kayan iskelesi) s. 157-17o; VI-Çanakkale ili Anadolu yakası (Nağra Burnu, Midilli Adası, Behramkale, Dardanos, Ezine, Lapseki, Karabiga, Çan, Gülpınar, Ilion buluntuları) s. 173-222 ile bir "Addenda" s. 223-232 dan meydana geliyor.
Early Ottoman Monuments in Bulgarian Thrace
Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 152 · Sayfa: 635-656 · DOI: 10.37879/belleten.1974.152-635
Özet
Tam Metin
The five centuries, in which the Bulgarian lands were included within the frontiers of the Ottoman empire, left deep traces behind, some of which are stili visible today. Among these is the architectural heritage which has been tremendously rich. The vicessitudes of the extremely agitated history of the past hundred years caused the majority of the Ottoman monuments to disappear, but the number of those preserved is still considerable, and among them are works of the greatest quality which shed ample light on some important phases of the development of this architecture. Our knowledge of the Ottoman Turkish monuments of architecture in the Bulgarian lands is far from complete, partly due to the relatively late date in which Bulgarian science began to realise their value, partly of the difficulty to Western and Turkish scholars to travel the land extensively. A general work covering al! existing Ottoman-Turkish monuments in Bulgaria does not exist as yet and will take much pain-staking labour to produce. In this modest contribution we do not endeavour to give a full list of existing buildings nor wish to mentional all literature in Bulgarian, in Turkish or in other languages concerning these monuments but merely pick out a few important works of Early-Ottoman art which have remained largely unknown and unstudied until now.