10 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Turkish language
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı – Belleten Dergisinin Bibliyometrik (Kaynak Ölçüm) Çözümlemesi: 1953-2024

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2024, Sayı 78 · Sayfa: 147-168 · DOI: 10.32925/tday.2024.123
Tam Metin
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı – Belleten (TDAY-Belleten) dergisi, Türk dili, edebiyatı ve kültürü alanındaki bilimsel çalışmalara ev sahipliği yaparak bu alanlarda temel bir bilgi kaynağı işlevi görmüştür. Derginin yıllar boyu yayımladığı makaleler, Türk dili ve edebiyatının farklı konularına dair kritik tartışmaların önünü açmış ve bilim dalları arası etkileşimleri teşvik etmiştir. Bu çalışmada, derginin bibliyometrik (kaynak ölçüm) bir çözümlemesi gerçekleştirilerek yayın eğilimleri, yazar katkıları, atıf bağlantıları ve derginin akademik dünyadaki yeri detaylı bir biçimde ele alınacaktır. Bibliyometrik (kaynak ölçüm) çözümleme, bilimsel yayınların değerlendirilmesi için sıklıkla başvurulan bir yöntem olup yayınların üretkenliği, etki faktörleri, atıf sayıları ve anahtar sözcük dağılımları gibi göstergeleri yapay zekâ destekli araçlarla inceleyerek bilimsel performansını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda, dergide yayımlanan makaleler hem yayımlanma yıllarına göre hem de konu başlıklarına göre sınıflandırılacaktır. Ayrıca makalelerde sıkça kullanılan anahtar sözcükler ve bu sözcükler arasındaki bağlantılar metin madenciliği yöntemleri ile çözümlenerek derginin başlıca araştırma konuları belirlenecektir. Ek olarak dergide yer alan yazarlar, çalışmalara sundukları katkı düzeyleri ve ulusal ile uluslararası bilimsel alanlara olan etkileri açısından değerlendirilecektir. Atıf çözümlemeleri aracılığıyla dergide yayımlanan makalelerin kaynak gösterilme oranları ve bu makalelerin Türk dili ve edebiyatı araştırmalarındaki yeri belirlenecektir. Bu çalışma, TDAY-Belleten dergisinin bilimsel etkisini, gelişim sürecini ve Türk dili araştırmalarındaki önemini daha iyi anlamaya yönelik bir katkı sunmayı amaçlamaktadır. Yapılacak olan kapsamlı bibliyometrik (kaynak ölçüm) çözümlemeyle derginin bilim dünyasındaki konumu ve bilim alanları arası etki alanı daha ayrıntılı bir şekilde ortaya konulacaktır.

GÜNEY AZERBAYCAN TÜRKÇESİ AĞIZLARINDA EK FİİLİN ÇEKİMİNDE OLUŞAN +(y)dX ~ +(y)mXş YAPILARI

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2023, Sayı 56 · Sayfa: 1-16 · DOI: 10.24155/tdk.2023.222
Tam Metin
Güney Azerbaycan Türkçesi ağızlarında +(y)dX ~ +(y)mXş yapıları, ünlüyle biten isimlere getirilmektedir. Ünlüyle biten isimlerin bazıları, Farsça -ῑ(ی) takılarından örneksemeyle gelişmiştir. Örneksemenin dayandığı -ῑ(ی) takıları ise kaynakları itibarıyla farklılık arz etmektedir. Güney Azerbaycan Türkçesi ağızlarında ünlüyle biten bu isimlerin bir kısmı, Farsçada belirli isimler ile belirsiz isimlerin sonunda kullanılan -ῑ(ی) takılarından örneksemeyle oluşmuştur: adamıydı (< *adamıyıdı < *adami idi < *adamῑ idi) ‘bir adam idi’ kelimesinde olduğu gibi. Ünlüyle biten bir kısım isimler, mastariyet ya’sı adıyla bilinen -ῑ(ی) takısından örneksemeyle ortaya çıkmıştır. Farsçanın mastariyet ya’sı, Türk dilinde +lXK isimden isim yapma ekinin işlevine denk gelmektedir. Güney Azerbaycan Türkçesi ağızlarında +lXK isimden isim yapma ekli isimlere -ῑ takısı, örnekseme yoluyla tekrar getirilmiştir. Bu gelişme cengelliyiymiş (< *cengelliyiyimiş < *cengelliyi imiş < *cengelligi imiş < *cengelῑ imiş) ‘ormanlık imiş’ kelimesinde görülebilir. +(y)dX ~ +(y)mXş yapıları ayrıca var ‘var’ ve yoḫ ‘yok’ kelimelerinin iyelik ekli biçimlerine eklenmiştir. Var ‘var’ ve yoḫ ‘yok’ kelimelerinin iyelik ekli biçimleri, Farsçanın söz dizimsel yapılarına dayanmaktadır. Bunun örneği varıydı (< *varıyıdı < *varı idi) ‘…+(s)X var idi’ kelimesiyle gösterilebilir. Bunlarla birlikte +(y)dX ~ +(y)mXş yapıları, nispet ya’sı olarak adlandırılan -ῑ(ی) takılı isimlere bağlanmıştır: zerdūşiymiş (< *zerdūşiyimiş < *zerdūşῑ imiş) ‘Zerdüştçü imiş.’ örneğinde de bu gelişme izlenebilir.

İbni Mühennâ Lugati’nde Arapça ve Farsçadan Alıntı Sözcükler

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2021, Sayı 71 · Sayfa: 111-127 · DOI: 10.32925/tday.2021.55
Birbiri ile ilişki içinde olan topluluklarda kültür, dil, edebiyat, gelenek vb. konularda alışveriş olması tabiidir. Asırlar boyunca çeşitli coğrafyalarda yaşayan Türklerin de muhtelif topluluklarla komşuluk, dinî, siyasi, ticari, sosyal vb. ilişkilerinin olduğu bilinen bir gerçektir. Türkçede yabancı sözcüklerin ve başka dillerde Türkçe sözcüklerin yer almasının bu tür ilişkiler aracılığıyla meydana geldiği söylenebilir. Türklerin İslam dinini kabul etmeleriyle birlikte Türkçede Arapça ve Farsça kökenli sözcüklerin gitgide artış göstermesi bu milletlerle aynı coğrafyada yaşamalarının sonuçlarındandır. Bu çalışmada, on üçüncü asrın ikinci yarısında kaleme alınan Hilyetü'l-İnsan ve Halbetü'l-Lisân (İbni Mühennâ Lügati) adlı eserin Türkçe bölümünde yer alan Arapça ve Farsça alıntı sözcükler incelenecektir.

Tarihî Türkçe Tıp Metinlerinde Savaş Aletleri ve Savaş Yaralarının Tedavileri

Erdem · 2019, Sayı 77 (Bilim Tarihi ve Prof. Dr. Fuat Sezgin Özel Sayısı) · Sayfa: 281-306 · DOI: 10.32704/erdem.656913
Tam Metin

Tıp metinlerinde, savaş yaralarına neden olan silahlar, onların neden olduğu yara çeşitleri, bu yaralarda kullanılması gereken ilaçlar ve onların tedavileri de bulunabilmektedir. İlgili bölümler, savaş aletleri, yaraları ve tedavileri açısından dünya ve Türk savaş tarihi ile tıp tarihine, Türkçenin söz varlığına veriler sunabilecek özelliktedir. Bu çalışma da tıp metinlerindeki savaş araç gereçlerini ortaya çıkarmak, onların açmış olduğu yaraları ve tedavileri dile getirmek ve alanla ilgili söz var- lığına kazandırmak için hazırlanmak istenmiştir. Ayrıca konuyla ilgili yapılan alan yazını taramalarında da konunun özel olarak ele alınmadığının görülmesi de konunun incelenmesi yönünde motive edici bir güç olmuştur. Çalışmanın malzemeleri, 15. ve 19. yüzyıllar arasında Batı Türkçesiyle yazılmış tıp kitaplarından tarama yöntemiyle toplanmış, malzemeler, savaş aletleri esas alınarak alfabetik sırayla açıklanmış ve tanıklanmıştır.

Çalışmanın sonuçlarına göre ok, yay, bozdoğan, kılıç, mızrak, top, tüfek/tüfenk, çomak, gönder, bıçak, zemberek ve temrenler, tıp metinle- rinde geçen savaş aletleridir. Bunların özellikleri ayrı ayrı açıklanarak, yaraları, tedavileri ve hangi milletler tarafından kullanılacağı hekim tarafından diğer hekimlere öğretilmeye çalışılmıştır. Ancak bu milletlerin kim oldukları hakkında bilgi verilmemiştir. Temren çeşitleri, tıp metinlerinde savaş aletlerinin en zengin çeşidini oluşturmaktadır.

Yaralar, cerahatli yaralar, kırıklar (ufak kırıntılara sahip olan kırık (hurd/ hurde sınuk; mevatat sınuk), parça parça kırık (pare pare sınuk), yarık kırık (yaruk sınuk; kırığın uzamış olanı), geniş kırık (giñ sınuk), dar kırık, ucu geniş kırık, ucu dar kırık (aya sınuk), kopmuş kırık (üzük sınuk), uzu- nuna kopmuş kırık (uzununa üzük), kıkırdaktan ve etten temizlenemez [kırık]; enli yerde ve kıkırdaklı (geyreklü) yerde olan kırık (hatâlu sınuk); ufak kemiklerde olan kırık (sınug-ı hicab); tarak kemiği kırığı, çene kırığı, burun kırığı, köprücük kemiği kırığı, el, kol, uyluk ve bel kemiği kırıkları), çıkıklar (omuz, kalça, köprücük kemiği çıkıkları gibi), deşikler, bağırsak çıkmaları savaş yaraları olarak tespit edilmiştir. Bunların bitkiler ve hayvansal droglarla, dağlama, dikme, ustalıkla yerleştirme, sarma, yakı uygulama, özel bir şekilde besleme gibi yöntemlerle iyileştirilebileceği tarifler verilmiştir.

BALKANLARDA ÖĞRETİCİLERİN GÖZÜNDEN TÜRKÇE ÖĞRETİMİ

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2019, Sayı 48 · Sayfa: 299-326 · DOI: 10.24155/tdk.2019.122
Ana dili, her toplum için önemlidir. Çünkü ana dili toplumların kültürünü, geçmişini içeren ve bireyin düşünce dünyasının şekillenmesini sağlayan temel unsurlardandır. Bu nedenle ana dili hâkimiyeti hem düşüncelerimizin şekillenmesinde hem de ait olduğumuz toplumla bütünleşmemizde etkili olmaktadır. Kimlik, kim olduğumuz ve hangi aileye, soya mensup olduğumuzu göstermesi bakımından önemli olduğu için kimliği oluşturan unsurlara karşı olumlu bir tutuma sahip olmak da önem kazanmaktadır. Bu unsurlarda biri, hatta en önemlisi ana dilidir. Ana dili farkındalığı ise, dilin kurallarına uygun şekilde kullanılmasının yanı sıra ana dilinin önemini bilip dilin yozlaşmasının ve unutulmasının önüne geçmek çabasında olmaktır. Tarih boyunca Balkan coğrafyasında farklı siyasi, dinî ve kültürel unsurların baskın olmasının etkisiyle farklı diller dolayısıyla farklı kimlikler ortaya çıkmıştır. Coğrafyadaki baskın unsurlar Balkan Türklerini de etkilemekte ve mensup oldukları kimlikten uzaklaşmalarına sebep olmaktadır. Bu uzaklaşmanın artması ile adı geçen coğrafyada Türklerin geçmişlerini, dillerini ve kültürlerini unutmaları; zamanla asimilasyonu doğuracaktır. Balkan Türkleri ile aramızdaki bağlar; ana dili, din, kültür ve örf-adet vb. unsurlardır. Bu unsurların devamı söz konusu coğrafyada varlığımızın devamı anlamına gelmektedir. Ancak Balkan coğrafyasında yaşayan ve azınlık durumunda olan Türklerin ana dillerinde eğitim alma, kültürlerini ve dinlerini yaşadıkları ülkede özgürce yaşama vb. konularda engellerle karşılaşmaları özellikle onların kimliklerinin oluşmasında önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu gerçekten yola çıkarak araştırmamızda Makedonya, Kosova ve Romanya'da Türkçe derslerine giren öğretmenlerden seçkisiz örneklemle gözlem ve görüşme tekniği kullanarak Türkçe öğretiminde karşılaştıkları sorunları tespit edilmeye çalışılmış ve sorunlara yönelik önerilerde bulunulmuştur.

Yenisey Yazıtları'ndaki Ağız Özellikleri (Fonolojik ve Morfonolojik İnceleme) [Dialectal Occurrences of the Yenisei Inscriptions (Phonological and Morphonological Research)]

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2016, Sayı 42 · Sayfa: 153-165
Dünyadaki dillerin hepsinin ağızları vardır. Edebî dilden belli bir derecede farklı olan bu ağızlarda hem ses bilgisi hem şekil bilgisi hem cümle bilgisi hem de söz varlığı açısından değişikliklerin olması doğaldır. Türk dilleri için de aynı durum söz konusudur. Çağdaş Türk dillerinin hepsinin ağızları vardır ve Türkçenin eski dönemlerinde de ağız farklılıkları muhtemelen vardı. İşte o eski Türkçenin ağızlarının bazı özellikleri, Türk dillerinin ortak mirası ve yazılı ilk kaynağı olan Köktürk harfli yazıtlarda da yansıtılmıştır. Çalışmada bu yazıtların içinden Yenisey Yazıtları ele alınıp bunlarda görülen ağız özellikleri fonolojik ve morfonolojik açıdan incelenmiştir. Araştırma sırasında yazıtlarda tespit edilen farklılıkların çağdaş Türk lehçelerindeki durumu yansıtılmaya çalışılmıştır.Abstract All languages in the world have their dialects. It is normal for these dialects to have phonetic, morphological, syntactic and lexical differences from literary language. It concerns Turkic languages too. All the modern Turkic languages have their dialects and they must have had them in the past. Some specialities of these old Turkic dialects were recorded in Old Turkic inscriptionss - their first written source and common heritage. This research was made on Yenisei Inscriptions and its dialects were studied from the point of phonological and morphological perspective. In this research, we tried to investigate signs of dialects in Yenisei Inscription in modern Turkic languages.

Hayran Hanım Dünbüli’nin Türkçe Şiirlerinde Arkaizmler (Archaism in Turkish Poems of Hayran Khanim Dunbuli)

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2016, Sayı 42 · Sayfa: 49-61
XVIII. yüzyıl sonları ve XIX. yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan Hayran Hanım Dünbüli'nin (1780-1850) eserlerinde kullandığı bazı Türkçe sözcükler özellikle dikkati çekmektedir. Bu kelimelerin bir kısmı eskicillik açısından dil bilimsel bir ifade ile "arkaizmler" kapsamına girebilen türdendir. Söz konusu arkaizmlerin bir kısmı dönemin İran ve Azerbaycan sahası edebî metinlerde görülmeyen ender örneklerdir. Makalemizde Hayran Hanım'ın Türkçe şiirlerinde kullanmış olduğu arkaizmler tespit edilerek teker teker ele alınmaktadır.Abstract Hayran Khanim Dunbuli (1780-1850), who lived at the end of the 18th and at the first half of the 19th century, draws attention by the usage of some Turkish words in her works. These words are from the type that can be described by the linguistical phrase "archaisms", because of its agedness. Some of these archaisms are rare examples that can't be seen in the literary texts of Iran and Azerbaijan. In our article, these archaisms that Hayran Hanım used in her Turkish poetry are detected and dealt with particular attention.

Ölümünün 50. Yılında Romancı Kimliği ile Bütünleşen Fikir Dünyası İçinde Peyami Safa

Erdem · 2012, Sayı 62 (Peyami Safa Özel Sayısı) · Sayfa: 59-74
Tam Metin

Peyami Safa'nın hemen bütün eserleri ve özellikle, en güçlü tarafını temsil eden romanları ve fıkraları, engin bir bilginin ürünü olarak karşımıza çıkmaktadır. Böylece, getirdiği yeni görüşlerle, duyuş ve düşünüşlerle bizi, kaynağını Türk milli kültürünün oluşturduğu esaslı sentezlere götürmektedir. Ona göre, her bilim adamı iyiyi, güzeli, doğruyu, gerçeği, hakkı ve hakikati bulabilmek ve objektif, tarafsız olabilmek için "kelimelerle düşünmeli" ve bu maksatla da edebiyatla devamlı temas halinde olmalıdır. Bu çalışma romancı kimliğiyle bütünleşen bir şekilde Peyami Safa'nın düşünce dünyasını incelemeyi amaçlamaktadır.

TÜRKÇENİN GÜCÜ VE ATATÜRK

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2006, Cilt 54, Sayı 1 · Sayfa: 155-164
Yaklaşık 250-300 milyon insan tarafından konuşulan Türkçenin tarihi, çok eskileredayanmaktadır. VIII. yüzyılda taş üzerine kazınarak yazılmış Orhun Anıtları'nın(Göktürk Kitabeleri) Türkçe olması, Türk dilinin tarihi derinliğinin göstergesi ve işlenmişbir dil olduğunun belgesidir.Türkçe, kuralları sabit, işlenmeye ve gelişmeye müsait, sondan eklemeli, ses uyumlubir dildir.

Harf İnkılâbı ve Atatürk

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1988, Cilt V, Sayı 13 · Sayfa: 31-36
Mustafa Kemal'in, 1928'den başlayarak, kendisini ölüm yatağına kadar gece ve gündüz meşgul edecek "Türk Alfabesi ve Türk Dili" ile "Türk Tarihi" hareketlerine kendini verdiğini görüyoruz. Fakat Öyle anlaşılıyor ki Mustafa Kemal, daha 1922'de Arap harflerinden ayrılmak ve Türk yazısının karakteri bakımından da "Batı" ile bir bağlantı kurmak düşüncesindedir.